"YAPMA ERTUĞRUL'UM,BİZİ BIRAKIP GİTME!"....KİM BU ERTUĞRUL ÖZKÖK'E YALVARIP YAKARAN YAZAR?...
Özgün bir düşünür! Müthiş bilgi stoku! Hassas bir erkek! Kadından anlar,yemekten anlar,siyasetten anlar,içkiden,şaraptan anlar,felsefe bilir,edebiyat çakar,sporsever,sanatsever,gerçek bir Rönesans insanı,koçum benim!
Bırakma bizi Ertuğrul...
Yapma Ertuğrul´um, bizi bırakıp gitme! 13 Nisan günü deklare etmişsin, ekime kadar yokmuşsun. Ekime kadar sensiz yaşayamayız, ne yaparız ki seni okumadan, "sabah diyetimizi" almadan? Nasıl eğleneceğiz biz, ilim ve irfanı kimden alacağız koçum?
Daha evvelce yazdım. Hep de yazacağım! Hürriyet gazetesinin "her şeyi" Ertuğrul Özkök´e doğrusu hayranım. Ne kadar entelektüel, ne kadar görgülü, ne kadar bilgili bir adam. Hangi yazısını okusam bunalıma giriyorum, kıskanıyorum. Paris´te bulunmanın, yaşamanın, eğitim görmenin tüm inceliklerini özümsemiş, gerçek bir düşünce ve medeniyet insanı o! Özgün bir düşünür! Müthiş bilgi stoku! Hassas bir erkek! Kadından anlar, yemekten anlar, siyasetten anlar, içkiden, şaraptan anlar, felsefe bilir, edebiyat çakar, sporsever, sanatsever, gerçek bir Rönesans insanı, koçum benim! Onu kıskanıyorum! "Hıncal Uluç kadar" mükemmel o! Ama arada sırada şanssızlık ve kıskançlık kurbanı da olur! Üzülme koçum, Ertuğrul´um, salt Petrus şarap bilgin, salt sınırsız hayal gücün, sana yüz yıl yeter, yeter de artar! Bak, başka kim var, damadından şıp diye müthiş bir spor yazarı yaratabilen, bu ülkede?
Koçum, geçen gün, 15 Nisan günü, gene beni tuş ettin, yerlere serdin. O ne müthiş yazı? Tabii Viyana´ya gittiğini belirtmen önemli, çünkü oralarda medeniyet var ve insana ilham kaynağı olur Viyana! Viyana´dan dönerken de, biz ahmak ve şişko faniler gibi, uçakta zıkkımlanıp, horlaya horlaya uyumamışsın, gene zamanı müthiş değerlendirip, Francis Bacon´ın Yeni Atlantis kitabını okumuşsun. Bravo! Okumakta biraz geç kalmışsın diyenler olacaktır ama, sen onları takma, acilen gereken bir ütopya kitabı o! Kitabın temel tezini de derhal kapmışsın! İyi bir devleti var olan, saf, kirletilmemiş bir din temeli olan, rüşvet ve yolsuzluk olmayan, iyi insan ilişkileri olan, kimsenin "öteki" ilan edilmediği toplum yaşamı var Bensalem´de. Orada imar değişikliği, rafineri kavgaları, futbol ihalesi bu yıl yapılacak diye haber çıkartıp alet satma yok! Yeni Atlantis tabii ki tam yaşanacak bir yer! Bir de Petrus şarap var idi ise mükemmel ülke diye adlandırılabilir!
Vikipedia´ya Francis Bacon maddesine baktım. Biliyorsun, bu dönemde benim gibi amatör ve yüzeysel kişiler için temel bilgiler artık Vikipedia´da hazır. Bir tık ve bilgiler elinin altında. En tembel insan bile bir dakikada filozof olabiliyor. Bacon 1561 yılında doğmuş ve 1626 yılında ölmüş. Nerede ise dört yüz yıldır adamın arkasından dedikodu yapıyorlar, ahlaksız vicdansızlar. Demedikleri kalmadı.
Önemli bir sözü var Bacon´ın. Bazıları onu tanrıtanımızlıkla bile suçlamıştır ama, şunu da demiş: "Bu evrensel çerçevenin başıboş olduğunu düşünmektense, kutsal efsanelere inanırım, daha iyi. Az felsefe insan zihnini tanrıtanımazlığa götürür. Ama felsefede derinlik insanların zihnini dine döndürür. "Koçum bu sözü dinle ve arada sırada yaptığın gibi Allah´tan bahsetmeye" devam et.
Ancak koçum, bu senin kahramanın Bacon ile ilgili biraz da pürüz var galiba! Bu kerata 18 yaşından sonra babasız kaldığından zorlandı, çünkü parasız ama lüks yaşamaya meraklı idi! Bu nedenle de eski patronunu ispiyonladıktan sonra, 1602 yılından itibaren Kral James I´in yanına çöküp, sırasıyla sir unvanı alıp, mal mü