"YANLIŞ İŞLERLE UĞRAŞIYORSUN...YAKINDA DARBE OLACAK"!.."DERİN" ŞAHISTAN HANGİ YAZARA DARBE UYARISI GELDİ?..

Kapatma davası açılmadan önce, Ankara´nın bir dönem kulis karargahı olan RV restaurantta yemekteyiz. Masada `derin´ bir şahıs var. Şöyle dedi: `Yanlış işlerle uğraşıyorsun. Yakında darbe olacak!´

Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar son günlerde dillendirilen darbe iddialarını köşesine taşıdı.


B Planı


Kapatma davası açılmadan önce, Ankara´nın bir dönem kulis karargahı olan RV restaurantta yemekteyiz. Masada `derin´ bir şahıs var. Şöyle dedi: `Yanlış işlerle uğraşıyorsun. Yakında darbe olacak!´

Son dönemde bu `darbe´ sözcüğüne sıkça rastladığım için çok önemsemedim. Zaten Ergenekon çetesi üyeleri de aynı tezi sürekli olarak işliyorlar. `Mümkün değil´ deyip ekledim: `Hem iç hem dış dinamikler buna müsait değil. En azından ABD´nin desteği olmadan cesaret bile edemezler.´

Gülerek cevap verdi: `ABD işi tamam. Uzlaşmaya varıldı.´

Ergenekon´un da 2009´da darbe hesabı içinde olduğunu hatırlattığımda `2009 yılına kalacağını sanmıyorum´ diyerek kısa vadeli felaket senaryosunu anlatmaya devam etti.

Anlaşılıyor ki, uzun süre `darbe´ ihtimali üzerinden yürütülen psikolojik harekat, şimdi `ABD vizesi´ ile yüksek volümde sürdürülüyor.

Tokuşturma siyaseti

Haliyle bu diyalog, 29 Ekim 2007 tarihinde `ABD´nin B planı, darbe mi?´ başlıklı yazımı hatırlattı. O nedenle, bu yazının başlığını kısaltarak korudum. Başbakan Erdoğan´ın 5 Kasım Washington ziyaretini sorguladığım o yazıda şöyle demişim: `ABD´nin Türkiye´den iki konuda beklentisi var. Uzmanların çoğunluğu bu konuda hem fikirler. Nedir bunlar? 1-İran operasyonunda yanımızda ol. 2- Kuzey Irak´taki Kürt Devleti´nin ağabeyi ol.´

Devam ediyoruz: `Masada siyasi otoriteye istediklerini yaptıramayan ABD, `B´ planını devreye sokabilir. Bu planda askerlerle ilişkiler vardır. ABD 1 Mart tezkeresinden bu yana Türkiye ile ilişkileri iki eksende yürütmeye başladı... Atılan her adımda hükümet-TSK dengesi gözetildi.´

Mesela; 5 Kasım´da Başbakan Erdoğan´la birlikte Beyaz Saray´a giden Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, 28 Şubat´ta yine ABD yolcusu oldu. Ziyaretin resmi gündemi, iki ülke arasındaki yüksek düzeyli savunma grubu toplantıları ve terörle mücadele konusuydu. Saygun, tam 9 gün bu ülkede kaldı.

ABD Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral James Cartwright da 13 Mart´ta Ankara´ya geldi. ABD Devlet Başkan Yardımcısı Dick Cheney, iki günlük Türkiye ziyareti sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt´la da görüştü.

Bu yoğun trafik, konusu ne olursa olsun ABD´nin askerlerle ilişkilere `özel önem´ verdiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

Diyetini istiyor

Devam edelim.

ABD şimdi ne istiyor? Diyor ki; `Terörle mücadelede destek verdim. İstihbarat desteği sağladım. Hava harekatına da kara harekatına da izin verdim. Şimdi sıra sizde?´

Aslında, karşı zaviyeden baktığınızda bu talepte anormal hiçbir şey yok. Cem Yılmaz reklamlarındaki küçük çocuklara bile sorsanız bilirler, uluslar arası ilişkilerde asıl olan menfaatlerdir. Kimse, kara kaşınıza kara gözünüze yardım etmez.

ABD´nin ne istediğini yukarıda anlattık. Belki şimdi buna, Afganistan´ı da eklemek mümkün. Çünkü, Afganistan´da işler hiç de istendiği gibi gitmiyor. Kabil kuşatma altında ve Talibanlar ABD´ye her an büyük bir darbe vurabilir.

Şu ana kadar ABD, AK Parti iktidarından istediğini koparamadı. Ne Afganistan ne İran ne de Kuzey Irak konusunda mutabaka