YANDAŞ MEDYA DEZENFORMASYON YAPIYOR! MEHMET YILMAZ HANGİ ÖRNEĞİ VERDİ?

"Bu basit bir haber atlama ya da haberi değerlendirme hatası değil. Bu açık bir dezenformasyon!"

Bir dezenformasyon örneği

Albay Dursun Çiçek’in yargılandığı davada ifade veren "gizli tanık" şöyle dedi:
"İlhan Cihaner’i (eski Erzincan Başsavcısı), 2009 yılında orduevinde bir sabah kahvaltısında Albay Dursun Çiçek ve rütbeli birkaç subayla birlikte gördüm."
Bunun üzerine Albay Dursun Çiçek ile gizli tanık arasında şöyle bir diyalog gelişti:
Çiçek: Beni orduevinde gördüğünü söylüyorsun, ben o gün ne giyiyordum?
Gizli tanık: Üzerinde hâki resmi üniforma vardı.
Çiçek: Denizciler yeşil üniforma giymez.
Gizli tanık: Pardon karıştırdım, beyaz bir üniforma vardı.
Çiçek: Ocak ayında beyaz üniforma mı giyiyordum. Kışın siyah giyeriz.
Gizli tanık: Tam olarak hatırlamıyorum, başka renk olabilir.
İlginç bir tartışma. Elbette mahkeme heyetinin bu tartışmayı ve gizli tanığın ifadesi ile savunmanın söylediklerini nasıl değerlendireceğini bilemeyiz. Bu konuda bir yorum yapmak da doğru değil, mahkemenin bileceği iş.
Ancak bu haberin "yandaş medyada" veriliş biçimine dikkatinizi çekmek istiyorum:
"Gizli tanık Efe, Çiçek’in yüzüne ’oradaydın’ dedi!"
Gizli tanık ile Albay Dursun Çiçek arasında gelişen ve en azından gizli tanığın hafızasının zayıflığını ortaya koyan bu diyalog haberlerinde yer almadı.
Bu basit bir haber atlama ya da haberi değerlendirme hatası değil.
Bu açık bir dezenformasyon! Sürmekte olan bir davanın gelişimi ile ilgili olarak kamuoyunu kasten yanlış yönlendirmeyi hedefleyen bir girişim.