Yalçın Akdoğan'dan tahliye yorumu: Yılanın başını koparmak gerekiyor!
'Paralel yapının gördüğümüz gibi kertenkelenin kuyruğunu kesmek yetmiyor'
Başbakan Yardımcı Yalçın Akdoğan, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan 62 tutuklu polis ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında verilen tahliye kriziyle ilgili yaptığı açıklamada "Kertenkelenin kuyruğunu kesmek yetmiyor, bir daha uzuyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor. Yılanın başını koparmak gerekiyor" dedi.
Akdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Seçim öncesinde ne tür tezgahlar yapıldığını, kimlerin kimlerle yan yana geldiğin, kimlerin kimlerle kol kola girdiğini daha iyi görüyoruz. Son yaşana hadise açıkça bir hukuki işlem değil, bir hukuk sabotajıdır, bir hukuk saldırısıdır.
‘Kuyruğunu kesmek yetmiyor’
Paralel yapının gördüğümüz gibi kertenkelenin kuyruğunu kesmek yetmiyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kertenkelenin başını ezmek gerekiyor. Yılanın başını koparmak gerekiyor.
‘Canlı bomba gibi eyleme gönderen...’
O üst akıl, yani o kişileri canlı bomba gibi eyleme gönderen, ülkeyi karıştırmak isteyen üst akla hesap sormak gerekiyor. Yani hukukçu, intihar eylemcisi değildir. Kimse hukuki katlederek, hukuka hizmet edemez. Bunlar açıkça devlete, demokrasiye ve hukuka meydan okuma girişimdir. Biz buna pabuç bırakmayız. Hukuk sistemi, yargı camiası da pabuç bırakmaz, Türk milleti de pabuç bırakmaz. Bu herkesin gerçek niyetini daha fazla gözler önüne seren bir konudur.
‘Ortak bir mücadele verilmesi gerekir’
Başından beri diyoruz ki bir ulusal güvenlik meselesidir ama birileri anlamamakta ısrar ediyor. Bu son yaşanan da göstermiştir ki bu ciddi bir hukuk sistemi açısından da büyük bir tehlikedir. Muhalefet partileri paralel yapıyla mücadele, darbeci anlayışla mücadele, vesayetçi anlayışla mücadelede hükümetin yanında bugüne kadar yer almadılar. Maalesef hükümet, devlet bu mücadeleyi sadece kendi meselesiymiş gibi bu mücadeleyi devam ettirmek zorunda kalıyor. Burada ortak bir mücadele verilmesi gerekir.
‘Kılıçdaroğlu 'HDP ile görüşürüz' demiş’
'Sessiz devrim' diye adlandırılan reformları biz hayata geçirirken hiç kimse destek vermedi. HDP de CHP de buna dahil. MHP zaten kategorik olarak karşı çıktı. Şimdi utanmadan birileri kalkıp 'şöyle yapacağız, böyle yapacağız, Çözüm Sürecini devam ettireceğiz' diyorlar. Siz 12-13 yıldır hangisine destek verdiniz? Kılıçdaroğlu, 'biz sadece HDP ile görüşürüz' demiş. Biz kimle görüşüyoruz, biz de HDP ile görüşüyoruz, sizinle de görüşmek istedik. Meclis'te komisyon kurduk, üye verdiniz mi? Ak Parti ve HDP milletvekilleri vardı. Siz oraya üye bile vermediniz. PKK mı vardı komisyonda? Yoktu ama oraya bile giremediniz.
‘KKTC bizim için vatan toprağıdır’
"Biz Kuzey Kıbrıs'ın gelişmesi için Türkiye olarak her türlü desteği bugüne kadar verdik, vermeye de devam ediyoruz. Çünkü orası vatan toprağıdır. Anası veya yavrusu tartışması bir tarafa, vatan toprağı olarak görüyoruz biz orayı. Çünkü o toprakta, o vatan toprağında bizim şehidimizin kanıyla yoğruldu. Bu yüzden rahatsız olanlar bu kelimelerden yavru kısmından mı rahatsız oluyorlar bilmiyorum, vatan dememizden mi rahatsız oluyorlar bilmiyorum ama orası bizim için vatan toprağıdır."
Akdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Seçim öncesinde ne tür tezgahlar yapıldığını, kimlerin kimlerle yan yana geldiğin, kimlerin kimlerle kol kola girdiğini daha iyi görüyoruz. Son yaşana hadise açıkça bir hukuki işlem değil, bir hukuk sabotajıdır, bir hukuk saldırısıdır.
‘Kuyruğunu kesmek yetmiyor’
Paralel yapının gördüğümüz gibi kertenkelenin kuyruğunu kesmek yetmiyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kesiyorsunuz bir daha uzuyor, kertenkelenin başını ezmek gerekiyor. Yılanın başını koparmak gerekiyor.
‘Canlı bomba gibi eyleme gönderen...’
O üst akıl, yani o kişileri canlı bomba gibi eyleme gönderen, ülkeyi karıştırmak isteyen üst akla hesap sormak gerekiyor. Yani hukukçu, intihar eylemcisi değildir. Kimse hukuki katlederek, hukuka hizmet edemez. Bunlar açıkça devlete, demokrasiye ve hukuka meydan okuma girişimdir. Biz buna pabuç bırakmayız. Hukuk sistemi, yargı camiası da pabuç bırakmaz, Türk milleti de pabuç bırakmaz. Bu herkesin gerçek niyetini daha fazla gözler önüne seren bir konudur.
‘Ortak bir mücadele verilmesi gerekir’
Başından beri diyoruz ki bir ulusal güvenlik meselesidir ama birileri anlamamakta ısrar ediyor. Bu son yaşanan da göstermiştir ki bu ciddi bir hukuk sistemi açısından da büyük bir tehlikedir. Muhalefet partileri paralel yapıyla mücadele, darbeci anlayışla mücadele, vesayetçi anlayışla mücadelede hükümetin yanında bugüne kadar yer almadılar. Maalesef hükümet, devlet bu mücadeleyi sadece kendi meselesiymiş gibi bu mücadeleyi devam ettirmek zorunda kalıyor. Burada ortak bir mücadele verilmesi gerekir.
‘Kılıçdaroğlu 'HDP ile görüşürüz' demiş’
'Sessiz devrim' diye adlandırılan reformları biz hayata geçirirken hiç kimse destek vermedi. HDP de CHP de buna dahil. MHP zaten kategorik olarak karşı çıktı. Şimdi utanmadan birileri kalkıp 'şöyle yapacağız, böyle yapacağız, Çözüm Sürecini devam ettireceğiz' diyorlar. Siz 12-13 yıldır hangisine destek verdiniz? Kılıçdaroğlu, 'biz sadece HDP ile görüşürüz' demiş. Biz kimle görüşüyoruz, biz de HDP ile görüşüyoruz, sizinle de görüşmek istedik. Meclis'te komisyon kurduk, üye verdiniz mi? Ak Parti ve HDP milletvekilleri vardı. Siz oraya üye bile vermediniz. PKK mı vardı komisyonda? Yoktu ama oraya bile giremediniz.
‘KKTC bizim için vatan toprağıdır’
"Biz Kuzey Kıbrıs'ın gelişmesi için Türkiye olarak her türlü desteği bugüne kadar verdik, vermeye de devam ediyoruz. Çünkü orası vatan toprağıdır. Anası veya yavrusu tartışması bir tarafa, vatan toprağı olarak görüyoruz biz orayı. Çünkü o toprakta, o vatan toprağında bizim şehidimizin kanıyla yoğruldu. Bu yüzden rahatsız olanlar bu kelimelerden yavru kısmından mı rahatsız oluyorlar bilmiyorum, vatan dememizden mi rahatsız oluyorlar bilmiyorum ama orası bizim için vatan toprağıdır."