Yalçın Akdoğan: Gazeteciler zor şartlar altında çalışıyor!
BYEGM'nin Çalıştay'ına katılan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, gazetecilerin zor şartlar altında çalıştıklarını ve İş Kanunu'nda yapacakları düzenlemeyle bu sorunların giderilmesi gerektiğini söyledi.
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Basın İş Kanunu Çalıştayı’na katılan Akdoğan, "Kaderi patronun sadece 2 dudağı arasında olan her an işten çıkarılma korkusu yaşayan bir gazeteci bu işin hakkını verebilir mi? Kıdem ve tecrübe gibi bu mesleğin yaslandığı iki özelliğin ucuz iş gücüne kurban edildiği ortamda gazeteci yarına güvenle bakabilir mi?" dedi.
Çalıştayın açılışında konuşan Akdoğan, gazetecilik mesleğinin doğası gereği zor bir meslek olduğunu belirterek "Gazeteci hem bedenen işçilik yapar hem zihinsel faaliyet yürütür. Karda, kışta, sıcakta, tehlike altında haberin peşinde koşar. Bir taraftan zihinsel faaliyet yürütür, bir taraftan da bedensel faaliyet yürütür. Bu yüzden hem fikir hem de beden işçisidir. İş verenden en alt kademede çalışan arkadaşlarımıza kadar bu sektörde çalışanların büyük zorluklarla işlerini yaptıklarını biliyoruz. Başta ekonomik olmak üzere birçok sorunla mücadele eden gazetecinin işini hakkıyla yapmasını nasıl sağlayabilir. Bu çok boyutlu iyileştirmeler olması gereken bir konu." ifadelerini kullandı.
"GAZETECİLERİN SORUNLARININ GİDERİLMESİ İÇİN HERKESE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR"
Gazetecilerin sorunlarının giderilmesi için herkese büyük sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Akdoğan şöyle devam etti: "Kaderi patronun sadece 2 dudağı arasında olan her an işten çıkarılma korkusu yaşayan bir gazeteci bu işin hakkını verebilir mi? Kıdem ve tecrübe gibi bu mesleğin yaslandığı iki özelliğin ucuz iş gücüne kurban edildiği ortamda gazeteci yarına güvenle bakabilir mi? Bazı meslekler doğası gereği esnek bir mesai gerektirir. Ancak gece geç saatlere kadar mesaide kalan, haftada ancak bir gün izin yapan yada yapamayan, bayramda, tatilde çalışmak zorunda kalan bir gazeteciyi normal bir çalışan olarak görebilir miyiz? İşten çıkarılmasına karşı tazminatını aylar sonra alabilen bir gazetecinin iş güvenliğinden söz edilebilir mi? Her gazeteci arkadaşımız bu sorunlarla yüzleşerek iş yapmaya çalışıyorlar. Bu durumu düzeltmek için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Biz hükümet olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Bugün hem çalışanı hem de iş vereni yakından ilgilendiren adımlar atmış oluyoruz. Bugün gazeteciliğin tanımından, özlük haklarına kadar gazeteciler hakkında yasal mevzuatın yeniden ele alınması gerekiyor.”
Akdoğan, daha sonra çalıştaydaki sunumların yapılmayacağı bölüme katılmayarak toplantıdan ayrıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Akdoğan, gazetecilik mesleğinin doğası gereği zor bir meslek olduğunu belirterek "Gazeteci hem bedenen işçilik yapar hem zihinsel faaliyet yürütür. Karda, kışta, sıcakta, tehlike altında haberin peşinde koşar. Bir taraftan zihinsel faaliyet yürütür, bir taraftan da bedensel faaliyet yürütür. Bu yüzden hem fikir hem de beden işçisidir. İş verenden en alt kademede çalışan arkadaşlarımıza kadar bu sektörde çalışanların büyük zorluklarla işlerini yaptıklarını biliyoruz. Başta ekonomik olmak üzere birçok sorunla mücadele eden gazetecinin işini hakkıyla yapmasını nasıl sağlayabilir. Bu çok boyutlu iyileştirmeler olması gereken bir konu." ifadelerini kullandı.
"GAZETECİLERİN SORUNLARININ GİDERİLMESİ İÇİN HERKESE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR"
Gazetecilerin sorunlarının giderilmesi için herkese büyük sorumluluklar düştüğüne dikkat çeken Akdoğan şöyle devam etti: "Kaderi patronun sadece 2 dudağı arasında olan her an işten çıkarılma korkusu yaşayan bir gazeteci bu işin hakkını verebilir mi? Kıdem ve tecrübe gibi bu mesleğin yaslandığı iki özelliğin ucuz iş gücüne kurban edildiği ortamda gazeteci yarına güvenle bakabilir mi? Bazı meslekler doğası gereği esnek bir mesai gerektirir. Ancak gece geç saatlere kadar mesaide kalan, haftada ancak bir gün izin yapan yada yapamayan, bayramda, tatilde çalışmak zorunda kalan bir gazeteciyi normal bir çalışan olarak görebilir miyiz? İşten çıkarılmasına karşı tazminatını aylar sonra alabilen bir gazetecinin iş güvenliğinden söz edilebilir mi? Her gazeteci arkadaşımız bu sorunlarla yüzleşerek iş yapmaya çalışıyorlar. Bu durumu düzeltmek için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Biz hükümet olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Bugün hem çalışanı hem de iş vereni yakından ilgilendiren adımlar atmış oluyoruz. Bugün gazeteciliğin tanımından, özlük haklarına kadar gazeteciler hakkında yasal mevzuatın yeniden ele alınması gerekiyor.”
Akdoğan, daha sonra çalıştaydaki sunumların yapılmayacağı bölüme katılmayarak toplantıdan ayrıldı.