WSJ BAHANE,METHİYE ŞAHANE!..SERDAR TURGUT,AKŞAM'IN KAPISINA DAYANAN RUPERT MURDOCH İÇİN "GAZETECİLİK AŞKIYLA YANIYOR" DEDİ!..
Serdar Turgut Akşam'ı satın alma girişiminde bulunan ABD'li medya devi Rupert Murdoch'un The Wall Street Journal'ı alma sürecini masaya yatırdığı köşe yazısında ilerde patronu olabilecek Rupert Murdoch'a yere göğe sığdıramadı.
Gazete patronu
Bence dünyanın en iyi, en kaliteli gazetesi olan The Wall Street Journal, bu sıfata neden layık olduğunu Rupert Murdoch´un gazeteyi satın alma sürecinde de gösterdi.
Gazeteyi almak için beş milyar dolar gibi rekor sayılabilecek bir para teklif eden Murdoch (gazetenin şimdiki sahibi olan Bancroft Ailesi de elindeki değerin kıymetini bildiğini ve bazı değerlerin her zaman parayla ölçülemediğini bildiklerini gösterdiler) ile ilgili olarak gazete çok ilginç birkaç yayın yaptı.
Murdoch ile ilgili bir haber-analizleri, bence tarihe geçmesi gereken şu cümleyle başlıyordu: `Bazı gazete patronları yayın yönetmenleriyle hemen hemen hiç konuşmazlar. Rupert Murdoch o tür patronlardan değil.´
Tecrübeli gazeteci, tek bir cümleyle potansiyel patronunu özetlemiş ve sorun çıkabilecek meseleye dikkatleri çekivermişti.
Batı âleminde gazete patronları ile editoryal bağımsızlık arasında çekilen duvarlara verilen önemi düşündüğünüzde Murdoch´un müdahaleci tavrının gazetede bir problem yarattığını düşünebilirsiniz.
Ama durum böyle değil. Çünkü Wall Streeet Journal´dan gazeteciler, haberlerini yazarken Murdoch´un sahip olduğu gazetelerin yöneticileri ile konuşmuşlar. Örneğin; Times gazetesinin eski editörü Peter Stothart ile konuşmuşlar ve Stothart, "Murdoch başlıklar konusunda hep yorumlar yapar ve değişiklikler isterdi. Hatta fotoğraflar konusunda da yorumlar yapardı. Fotoğraf yanlış kullanılmış filan derdi´ diyor ve ekliyor: `Ve biliyor musunuz, dediklerinde her zaman da haklıydı.´
Bunu okuyunca bir işadamının gazete satın almak için beş milyar doları gözden nasıl çıkarabildiğini de anlıyorsunuz.
Çünkü para kazanmanın yanı sıra patronun içinde gazetecilik ateşi de yanıyor. Yazılanlardan bu çıkıyordu ortaya.
Bunu anladıklarından itibaren Wall Street Journal gazetecilerinin Murdoch´un patronluğuna ve sahipliğine hayli sıcak bakmaya başladıklarını da görüyoruz. Ancak gazetenin şimdiki sahibi olan aile de gazetecilik ateşini içinde taşıyor olmalı ki; o kadar paraya dahi gazetelerini satmaya ikna olmadılar.
Böylece Wall Street Journal´in nasıl olup da dünyanın en iyi gazetesi konumuna gelebildiğini anlıyoruz.
Bence dünyanın en iyi, en kaliteli gazetesi olan The Wall Street Journal, bu sıfata neden layık olduğunu Rupert Murdoch´un gazeteyi satın alma sürecinde de gösterdi.
Gazeteyi almak için beş milyar dolar gibi rekor sayılabilecek bir para teklif eden Murdoch (gazetenin şimdiki sahibi olan Bancroft Ailesi de elindeki değerin kıymetini bildiğini ve bazı değerlerin her zaman parayla ölçülemediğini bildiklerini gösterdiler) ile ilgili olarak gazete çok ilginç birkaç yayın yaptı.
Murdoch ile ilgili bir haber-analizleri, bence tarihe geçmesi gereken şu cümleyle başlıyordu: `Bazı gazete patronları yayın yönetmenleriyle hemen hemen hiç konuşmazlar. Rupert Murdoch o tür patronlardan değil.´
Tecrübeli gazeteci, tek bir cümleyle potansiyel patronunu özetlemiş ve sorun çıkabilecek meseleye dikkatleri çekivermişti.
Batı âleminde gazete patronları ile editoryal bağımsızlık arasında çekilen duvarlara verilen önemi düşündüğünüzde Murdoch´un müdahaleci tavrının gazetede bir problem yarattığını düşünebilirsiniz.
Ama durum böyle değil. Çünkü Wall Streeet Journal´dan gazeteciler, haberlerini yazarken Murdoch´un sahip olduğu gazetelerin yöneticileri ile konuşmuşlar. Örneğin; Times gazetesinin eski editörü Peter Stothart ile konuşmuşlar ve Stothart, "Murdoch başlıklar konusunda hep yorumlar yapar ve değişiklikler isterdi. Hatta fotoğraflar konusunda da yorumlar yapardı. Fotoğraf yanlış kullanılmış filan derdi´ diyor ve ekliyor: `Ve biliyor musunuz, dediklerinde her zaman da haklıydı.´
Bunu okuyunca bir işadamının gazete satın almak için beş milyar doları gözden nasıl çıkarabildiğini de anlıyorsunuz.
Çünkü para kazanmanın yanı sıra patronun içinde gazetecilik ateşi de yanıyor. Yazılanlardan bu çıkıyordu ortaya.
Bunu anladıklarından itibaren Wall Street Journal gazetecilerinin Murdoch´un patronluğuna ve sahipliğine hayli sıcak bakmaya başladıklarını da görüyoruz. Ancak gazetenin şimdiki sahibi olan aile de gazetecilik ateşini içinde taşıyor olmalı ki; o kadar paraya dahi gazetelerini satmaya ikna olmadılar.
Böylece Wall Street Journal´in nasıl olup da dünyanın en iyi gazetesi konumuna gelebildiğini anlıyoruz.