WIKILEAKS'TAN NUMAN KURTULMUŞ BOMBASI!
WikiLeaks'te ‘Numan Kurtulmuş' ismi girilerek yapılan aramada 25 Şubat 2010 tarihli bir belge dikkati çekiyor.
Dönemin ABD elçisi James Jeffrey tarafından Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen kriptonun konu başlığı olarak, ‘Numan Kurtulmuş: Saadet’in Hoşgörülü ve Nazik Yüzü’ başlığı kullanılmış. Jeffrey, kriptoda o dönem Recai Kutan’ın ardından Saadet Partisi Genel Başkanlığı’na gelen Numan Kurtulmuş’la akşam yemeğinde aralarında geçen konuşmaları kaleme aldı.
İşte kriptonun satırbaşları:
- Kurtulmuş’un insan hakları, demokrasi, ekonomi, dış politika konusundaki argümanları sakin ve iyi savunma noktaları alan tezler. Karşısındakine uzlaşma olmasa da anlayış noktaları bırakıyor. Şu ana kadar kişisel olarak çatışmacı gibi görünse de, bundan daha önemlisi SP’nin perde arkası kadrolarının etkisinden bağımsız olduğunu söylemesi...
- Kurtulmuş bize SP’yi bir dini parti değil, Anadolu gelenekleriyle bağdaşan bir popüler parti olarak tanıttı. Hatta bazı solcuların kendilerine ‘liberal parti’ dediğini söyledi.
İsrail tavrı şaşırttı
- Dış politika konusunda geleceğin en büyük çatışma noktasının din değil zengin kuzeyle yoksul güney arasındaki ekonomik çatışma olacağını söyledi.
- Masadaki en önemli konu (Jeffrey bunu masadaki ‘150 kiloluk goril’ olarak tanımlıyor) İsrail’di. Kurtulmuş’un bu konuda beklenmedik şekilde düşük profilli olduğunu gördük. İsrail’e Amerikan desteğini eleştirmek konusunda diğer Türk politikacıların yaptığı gibi her fırsatı değerlendirmeyi tercih etmedi.
Kurtulmuş neden AK Parti’ye katıldı?
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye katılımını Star gazetesindeki köşesinde değerlendirdi. Akdoğan şunları yazdı: “...Numan Bey’in katılım konusu çok önceki dönemlerde de gündeme gelmiş bir meseledir. Numan Kurtulmuş, gerek beyefendi kişiliği, gerek muhafazakar kesimdeki güvenilirliğiyle önemli bir siyasi aktördür. Kurtulmuş’u aldığı veya getireceği oy oranıyla değerlendirmek son derece yanlış olur. Bu süreci iki kurumsal yapının birleşmesi değil, belli kişilerin bir harekette bütünleşmesi olarak görmek daha doğrudur. Ne kadarı AK Parti’ye katılır bilmiyoruz, ama Numan Bey’le birlikte hareket eden tecrübeli siyasetçiler mevcuttur. Teoman Rıza Güneri, Şeref Malkoç, Ahmet Cemil Tunç, Ahmet Demircan gibi birçok isim bu sürece katkı yapacak donanıma sahiptir...”
Akdoğan “Erdoğan kendisinin ne olacağını değil, kendisinden sonra AK Parti’nin ne olacağını dert eder. Bugün için Türkiye’nin selameti de AK Parti’nin geleceğinden bağımsız görülemez” diye konuştu.
İşte kriptonun satırbaşları:
- Kurtulmuş’un insan hakları, demokrasi, ekonomi, dış politika konusundaki argümanları sakin ve iyi savunma noktaları alan tezler. Karşısındakine uzlaşma olmasa da anlayış noktaları bırakıyor. Şu ana kadar kişisel olarak çatışmacı gibi görünse de, bundan daha önemlisi SP’nin perde arkası kadrolarının etkisinden bağımsız olduğunu söylemesi...
- Kurtulmuş bize SP’yi bir dini parti değil, Anadolu gelenekleriyle bağdaşan bir popüler parti olarak tanıttı. Hatta bazı solcuların kendilerine ‘liberal parti’ dediğini söyledi.
İsrail tavrı şaşırttı
- Dış politika konusunda geleceğin en büyük çatışma noktasının din değil zengin kuzeyle yoksul güney arasındaki ekonomik çatışma olacağını söyledi.
- Masadaki en önemli konu (Jeffrey bunu masadaki ‘150 kiloluk goril’ olarak tanımlıyor) İsrail’di. Kurtulmuş’un bu konuda beklenmedik şekilde düşük profilli olduğunu gördük. İsrail’e Amerikan desteğini eleştirmek konusunda diğer Türk politikacıların yaptığı gibi her fırsatı değerlendirmeyi tercih etmedi.
Kurtulmuş neden AK Parti’ye katıldı?
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye katılımını Star gazetesindeki köşesinde değerlendirdi. Akdoğan şunları yazdı: “...Numan Bey’in katılım konusu çok önceki dönemlerde de gündeme gelmiş bir meseledir. Numan Kurtulmuş, gerek beyefendi kişiliği, gerek muhafazakar kesimdeki güvenilirliğiyle önemli bir siyasi aktördür. Kurtulmuş’u aldığı veya getireceği oy oranıyla değerlendirmek son derece yanlış olur. Bu süreci iki kurumsal yapının birleşmesi değil, belli kişilerin bir harekette bütünleşmesi olarak görmek daha doğrudur. Ne kadarı AK Parti’ye katılır bilmiyoruz, ama Numan Bey’le birlikte hareket eden tecrübeli siyasetçiler mevcuttur. Teoman Rıza Güneri, Şeref Malkoç, Ahmet Cemil Tunç, Ahmet Demircan gibi birçok isim bu sürece katkı yapacak donanıma sahiptir...”
Akdoğan “Erdoğan kendisinin ne olacağını değil, kendisinden sonra AK Parti’nin ne olacağını dert eder. Bugün için Türkiye’nin selameti de AK Parti’nin geleceğinden bağımsız görülemez” diye konuştu.