VİCDANIN HİÇ SIZLAMIYOR MU UĞUR DÜNDAR?

Ergun Babahan Uğur Dündar'ın 'o dönem yaptığım bütün haberlerin arkasındayım' dediğini hatırlatıp neler yazdı?

Akın Birdal’ın vurulmasının da arkasında mısın!

İnsanın meslek hayatında aklına bile getirmek istemediği, hiç olmamasını istediği olaylar vardır. Hele gazeteciyseniz, bu tip anılarınız daha fazla olabilir ve siz bastırmak istedikçe onlar daha da su yüzüne çıkar. Siz unutmaya çalışsanız da mutlaka hatırlatan birileri çıkar.
28 Şubat ve özellikle andıç olayı, benim için böyle bir andır.

Andıç, askerin hazırlayıp servis ettiğini bildiğimiz, sahteliğinden emin olduğumuz bir olaydı.

Dönemin cunta lideri Çevik Bir’in Şemdin Sakık’ın ifadelerine kendisini eklettiği ortaya çıkan karalayıcı iddialardan ibaretti.

Arkadaşlarımızın hayatını koruduğumuz masalına inanarak yayınladığım bir haberdi. Aslında gazete yöneticilerinin kendi hayatlarından korktuğu bir dönemdi açıkçası.

Ardından Akın Birdal’ın ofisinde vurulması ve şans eseri ölümden dönmesi ne kadar safdil olduğumun açık göstergesi olacaktı.

Hrant Dink Suikasti’ndekine benzer bir gelişme vardı ortada. Medya hedef göstermiş, karargah tetikçilerini harekete geçirmiş ve bir insan mutlak ölümden dönmüştü.

Suikasti Derin Devlet yapılanmasının tetikçi kuruluşu olduğu artık iyice ortaya çıkan Türk İntikam Tugayı (TİT) üstlenmişti.

Dönem insan haklarının yaygın olduğu bir dönemdi ve Akın Birdal, İnsan Hakları Derneği Başkanı olarak bu ihlallerin üzerine cesurca gidiyordu.

Bunun bedelini önce andıçlanıp ardından vurularak ödedi.

Birdal’ın vurulmasını Türkiye’de son 40 yıldır yaşanan olayların tipik bir tekrarı olduğunu bugünden geriye bakınca daha net görüyorum.

Kimi askerlerin çizdiği ‘kırmızı çizgiler’in kalınlığını ve önemini göstermek amacıyla hazırlanıp hayata geçirilmiş bir eylemdi andıç.

28 Şubat sürecini sorgulayan savcıların bu nedenle andıç ve Akın Birdal’ın vurulması olaylarına özel bir sayfa açması gerektiğine inanıyorum çünkü 28 Şubat’ın gerçek yüzünü ortaya koyacak bir eylemdir bu.

Akın Birdal’ın vurulması olayı aydınlatılamadığı için Ahmet Kaya sürgüne gitti, Hrant Dink vuruldu, Orhan Pamuk soluğu Amerika’da aldı.

Şimdi, kendisine ‘soruşturmacı’ gazeteci diyen Uğur Dündar günlerdir kanal kanal dolaşıyor ve 28 Şubat’ta yaptığı haberlerin arkasında olduğunu ilan ediyor.

Soruyorum, bu haberler sonucu Akın Birdal’ın vurulmuş olmasının da arkasında mısın? Bu konuda vicdanın hiç sızlamıyor mu?

Benim sızlıyor açıkçası...

O nedenle, özel yetkili savcıların bu olayı aydınlatması gerektiğine inanıyorum.

Ben dahil, herkes ne hesabı varsa vermeli açıkçası.

Not: O dönem askerin verdiği bilgiler hiç sorgulamadan yayınlanırdı. Bugün polisin aynı işlevi gördüğünü ve kimi gazetecilerin polis kaynaklı iddiaları hiç sorgulamadan yayınladıklarına tanıklık ediyoruz. Fenerbahçe davası bunun en basit bir örneği açıkçası.

Ergun Babahan/Star