VER PARAYI,GÖR REYTİNGİ!..REYTİNG ÖLÇÜMÜ NASIL TAYİN EDİLİYOR?..NİÇİN SİLAHLI TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ?..RÜŞVET ÇARKI ÖLÇÜMLERDE NASIL ÇALIŞIYOR?..

Reklamcılık,iletişim ve siyaset alanında pek çok eser vermiş bir isim olan İstanbul Üniversitesi İletişim İletişim Profesörü Dr. Veysel Batmaz tartışılan konu reytingin bilinmeyenlerini Zaman Gazetesi'nden Nuriye Akman'a anlattı.

Yıllardır güvenilirliği tartışılan reyting ölçme sistemimiz acaba farklı olsaydı, medyada hangi taşlar yerinden oynardı diye bir sorunun peşine takılıp, soluğu İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Batmaz'ın yanında aldım. Kendisi reklamcılık, iletişim ve siyaset alanında pek çok eser vermiş bir isim. 1987'de, ABD'de Annenberg School for Communication'da, yüksek lisansını tamamladıktan sonra SBF'den ayrıldı ve Manajans/Thomson'da iletişim araştırmaları bölümünü yönetti. 1987'de PİAR'ın Türkiye Medya Araştırması'na Reklamcılar Derneği tarafından denetçi tayin edildi. 1990'da Panajans adıyla kendi şirketini kurdu, medya araştırmalarına devam ederken Boğaziçi Üniversitesi'nde de reklam dersleri verdi. Televizyon İzleme Araştırma Kurulu (TİAK)'nun kurulmasıyla birlikte müşteriler bazında televizyon reyting ölçme işlerine başladı. O dönemde bir İngiliz şirketi olan AGB'nin (Audits of Great Britain) denetçiliği teklif edildi, ancak iş daha sonra Ali Atıf Bir'e verildi.

Bugün İstanbul Üniversitesi'nin rektör adayı olan Batmaz'la söyleşimi "biraz dişimizi sıkalım, en geç on-on beş yıl sonra bu reyting ölçme sisteminden kurtuluyoruz" diye özetleyebilirim. Tabii RTÜK, kendisine kanunla verilmiş reytingi denetleme yetkisini kullanmaya daha önce karar verirse o başka...


AGB, Türkiye'nin tek reyting ölçen şirketi. Bir başka şirket daha olsaydı aynı sonuçları mı alırdık acaba?


Bir ülkede bir tane reyting şirketi olur. Neden? Eğer o şirket yanlış bile ölçüyorsa herkes eşit olarak aynı yanlışa göre hata yapsın diye. Bir şirket daha olsa reklamcının kafası karışır. Bu iş yayın yapan insan veya izleyici için yapılmıyor. Hem reklâm ajansı için yapılıyor medya planlaması yapsın diye, hem de reklam veren için yapılıyor. Yayın şirketi, yani televizyon sahibi, programcı, onun içeriğini oluşturan insanların reytingle ilişkileri yok. Türkiye bunu tersinden okuyor. Tersinden uyguluyor, tersinden anlatıyor.


Televizyonlar reklam ile değil devlet tarafından finanse edilse bu daha kötü sonuçlar doğurmaz mı?


Yoo, BBC devlet tarafından finanse ediliyor, reklâm almıyor. Ama düzgün programlar yayınlayabiliyor. O ülkenin politik rejimine bağlı. Amerika'daki bazı televizyonlar da düzgün yayın yapıyor. Ama sonuç itibarı ile siz reklâm ile finanse edilen bir yayın yapıyorsanız bu yayını her zaman için reklam verenin isteklerine uygun yapmak zorundasınız ki reklam veren sizi finanse etmeye devam etsin.


Bu da yüzde 90 oranında abuk sabuk programların hedefi haline gelmem demek. Devletin beni koruyucu bir işlevi olamaz mı?


Devletin ideolojisine bağlı. 50'li, 60'lı yıllarda Amerika'da da bu sizin önerdiğiniz türden öneriler yapılmış. Denmiş ki, bu bir toplumsal içerik. Herkes izliyor. Dolayısıyla tutup bunu bir reklam veren veya reklam ajansı gibi çok özel çıkarlara hatta kamuya karşıt çıkarlara sahip olan bir sektörün merhametine bırakırsak, bu iş bozulur. Bu teklif, devlete karşı olan bir ideolojik yapı yüzünden benimsenmemiş. Ve özel şirketler, zaten daha önce radyo araştırmaları, basın araştırmaları yapan şirketler, bu televizyon izleme araştırmalarını başlatmışlar.


Siz baştan beri bu sistemin yanlış olduğunu savunuyorsunuz. Yanlışlık ölçüm sisteminin kendisinde mi? Yoksa ölçenlerde mi?


Türkiye ve dünya açısından özellikle ABD açısından bakarsak, hem sistemde data çıkarma ve bunu kullanma açısından büyük bir yanlışlık var hem de o sistemi ölçenlerde hata var. Bu sistem çok istismara açık bir sistem. Ama istismara açık olmasa bile yanlış bir sistem.


AGB'nin sistemi bütün dünyada bizdeki gibi mi uygulanıyor?


Sistem bütün dünyada uygulanıyor. Ama değişik firmalar vasıtasıyla uygulanıyor. Ölçüm sistemi basit bir sistem. Frekans takip eden veya belirli frekanslara programlanmış bir kutu diyelim, people-meter dediğimiz bir cihaz televizyo