"VAY BE" DEDİM.."VAY BE" HINCAL ULUÇ HANGİ DİZİYİ VE OYUNCUSUNU BEĞENDİ?

Hıncal Uluç bugünkü yazısında atv'de yayınlanan bir diziyi ve başrol oyuncusunu övdü. İşte o yazı.

İşte Uluç'un tavsiye ettiği o dizi ve bir gazetecinin eşi olan o başrol oyuncusu...

Ağa tanıdık ki..

Aşk ve Hayal'de müthiş bir oyuncu var.. Diziyi izleyene kadar adını dahi bilmiyordum.. "Kim bu yahu" dedim dostlarıma..
Orhan Kılıç'mış adı ve bir meslektaşımızın, Sema Eren'in eşiymiş..
"Vay be" dedim.. "Vay be.."
Üstelik bir gazeteci eşi olduğu halde, bu ülkede kimseler tanımıyor.. Çünkü kimseler aramıyor, sormuyor, yazmıyor.. Hiçbir işleri olmayan, hiçbir şey yapmayan İkoncanları millete ezberletenler, sanatçıdan uzak duruyorlar.. Sanatçı öcü çünkü..
Miran Ağa'dan söz ediyorum.. atv'nin bana sorarsanız gelmiş geçmiş en güzel dizilerinden biri Aşk ve Hayal'in baş oyuncusu..
Bu sözlerime de itiraz edenler çıkabilir.. "Yok canım. Miran Ağa yardımcı rol. Baş erkek rolü teğmen" diyenler olabilir.. Katılmam.. Aşk ve Hayal, başından sonuna Miran üzerinde dönüyor. Onu çıkarın.. Dizi kalmaz.. Aslında seyirci de kalmaz, öylesi..
Senaristler müthiş bir tipleme yaratmışlar..
Miran Ağa'nın Asmin'e olan aşkına bakıyorsunuz.. "Yani aşk, yani sevgi işte bu" diyorsunuz.. Yani böyle bir sevgi var mı?.
Anasına olan saygısına, ona adeta tapışına bakıyorsunuz..
"İşte evlat bu.. Allah her anaya böyle bir evlat nasip etsin" diye dua edesiniz geliyor..
Oysa Miran, dünyanın en acımasız insanlarından birisi.. Gözünü kırpmadan insan öldürüyor. İnsanların sinek kadar kıymeti yok gözünde.. İnsanlık tarihinin en affedilmez suçunu işliyor.. Bebek kaçırıyor, hesapları uğruna..
..Ve Orhan Kılıç beyninde fırtınalar esen Miran rolünü nasıl inandırarak, nasıl yaşayarak oynuyor, olmaz böyle şey..
Perşembe günü onu Yaşamdan Dakikalar'a davet ettik ve Orhan'da hünerin "Oyunculuk"la bitmediğini gördük..
Harika bir sesi var.. Bize öyle güzel türküler okudu, olmaz böyle şey.. Bir Yunan zeybeği oynadı, Buzuki Hakan eşliğinde, olmaz böyle şey.. Bir Orhan Veli şiiri okudu.. Olmaz böyle şey.. Bir de hoş sohbet.. Programın sonuna dek yanımızdan ayıramadık..
Adam birinci sınıf müzikal oyuncusu. Türk değil, Amerikalı olsa, Broadway'i yıkardı.
Orhan, Almancı. 13 yaşındaymış göçtüklerinde.. Orada konservatuvar okumuş.. Sahnelere çıkmış, "En İyi Oyuncu" ödülleri almış.. Ama sonunda "İlle de vatan.."
..Ve de işte o muhteşem Miran Ağa olmuş..
"Seyirci kötü adamı sevmez.. Hem de Miran gibi bir adamı canlandırmama rağmen, beni sevdiler. Sokakta gördüğüm ilgiyi tahmin edemezsin Hıncal Ağbi" dedi.. "Kötü adamı sevdirdin, sen çok tehlikeli birisin o zaman" dedim, boynuna sarılıp kutlarken..
Miran Ağa'yı, Orhan Kılıç'ı yarın sabah atv'de izleyin mutlak..
Bugüne dek izlemediyseniz, yarın akşam Aşk ve Hayal var. Orada da oyunculuğunu izleyin ve İsmail Cem Ödülleri'nde Orhan Kılıç'ın farkında bile olmayan jürinin ve ulufe gibi dağıttıkları ödülün kaç paralık kıymet-i harbiyesi olduğunu düşünün..
Dedim ya, "Afife" başta, artık "Körler sağırlar, birbirini ağırlar" ödüllerinin hepsini boykot ediyorum artık. Aralarında eğlensinler. Benden paso!..

Hıncal Uluç/Sabah