VATAN'IN PAZAR EKİNE RÖPORTAJ VEREN SERGEN YALÇIN VATAN MUHABİRİNİ NASIL ŞAŞKINA ÇEVİRDİ?.. İŞTE ORÖPORTAJ!..

Röportajın sonlarına doğru Vatan muhabiri Sanem Altan, Sergen'den aldığı cevapla şok oldu!..

Türkiye´nin en yetenekli, ancak en çok tartışılan futbolcularından biri olan Sergen Yalçın, Vatan gazetesine bir röportaj verdi. Sergen, spor hayatı, transferleri, kulüp başkanları teknik adamlar ve özel yaşamı hakkında soruları cevapladı. Röportajın son bölümünde ise Vatan muhabiri Sanem Altan'ın Sergen Yalçın'a oruç tutup tutmadığını sorarken yaptığı yorum şaşırttı.


İşte o röportaj ve muhabirin oruç yorumu:


Futbol oynarken spor yazarlarıyla pek geçinemezdin sen. Şimdi spor yazarlığına ve yorumculuğa geçtin. Kim haklıymış? Medya mı, medyaya kızan futbolcular mı?


Aslında kimin haklı ya da haksız olduğu çok önemli değil. Futbolcu futbolculuğunu yapacak, yorumcu yorumculuğunu, spor yazarı spor yazarlığını... Yani her işi saygı çerçevesinde yapmak lazım.


Sen de seni eleştirenler gibi ağır eleştiriler yapıyorsun artık...


Evet, ağır konuşuyorum ama futbolcuların bunu kişisel algıladığını zannetmiyorum. Çünkü ben sadece oynadıkları futbolla ilgili konuşuyorum. Yani bir futbolcu kötü oynuyorsa, bekleneni veremiyorsa ya da performansı kötüyse bunu söylemek zorundayım. Aslında özel hayatları, gece hayatlarıyla da ilgili her şeylerini biliyorum. Kim kendine bakıyor, kimin özel hayatı kötü, kim antrenman yapmıyor. Ama ben bunları söylemek istemiyorum.


Aman Allah´ım! İsim vermene gerek yok ama bazı bildiklerini paylaşır mısın?


Piyasada gezen, kendine bakmayan oyuncular var. Özellikle de büyük takımda oynayan çok isim biliyorum.


Hangi takımda?


Galatasaray... Ümit Karan´ın gece kulübü var mesela. Galatasaraylı futbolcular devamlı oraya eğlenmeye gidiyor. Çok yetenekli olursun da, gezersin. Çok normal, vasat olan oyuncu fazla gezmeyecek. Konuşman için sahada oynaman lazım. Ben çok geziyordum, ama iyi oynuyordum. Maça çıktığım zaman atıyordum iki tane, çıkıyordum "geçirdim hareketi" yapıyordum. Sahada oynamıyorsan konuşmayacaksın. O zaman spor yazarı haklı olur. Mesela şimdi Emre Belözoğlu´na saldırıyorlar, o da cevap veriyor. Sahada oynamıyorsan dışarıda konuşmayacaksın. Yok öyle şey.


Bir maçta korner atmaya çok ağır gittiğin için "Sergen´i gönderin" kampanyası başlamıştı.


Ona da çok gülerim. Bursa´yla oynuyorduk. 2-1 galiptik. Bir de 10 kişi kalmıştık. Ben de kornere yavaş yavaş gittim, vakit geçsin diye...


Peki o dönemler formdamıydın?


Zeman diye İtalyan bir hoca getirmişlerdi. Benim Almanya milli maçında süper oynadığım dönemlerdi. Ama F.Bahçelilere antipatik geliyordum. Zaten Zeman bir antrenör değil, kütüktü. İdmanları atletizm idmanı gibi yaptırırdı. Sürekli koştur koştur... En ufak bir taktik varyasyonla ilgilenmezdi. Düşünün o Almanya maçından sonra, Bayern Münih beni transfer etmek istemişti. Ama F.Bahçe´de istenmeyen adam olmuştum. Yani orada ne futbolu oynadığının önemi yoktu, önemli olan tribüne hoş gözükmekti.


F.Bahçe´den ayrılınca Fatih Terim´in UEFA şampiyonu olan G.Saray´ına gidiyorsun...


UEFA´da oynayamıyordum o zaman, sadece ligte oynuyordum. Çok iyi oynadım. Şampiyon olduk. Faruk Süren benim gördüğüm başkanlar arasında en kaliteli adamdı. İnsanda kalite olunca daha farklı oluyor. Rahat oturup, rahat konuşabiliyorsun. Medeniyet başka şey. Bir kere çok zeki adam. O yüzden çok iyi anlaşıyordu