VATAN'DA BEŞİKTAŞ KAVGASI!.. REHA MUHTAR VATAN'IN SPOR MÜDÜRÜNÜ NEDEN KIZDIRDI?...
Meğer gazetemizde bugüne dek değerini anlayamadığımız, içindeki fanatizmi usta bir biçimde saklayan, derin bir Beşiktaşlı varmış..
Reha Muhtar maskemizi düşürdü
MEĞER gazetemizde bugüne dek değerini anlayamadığımız, içindeki fanatizmi usta bir biçimde saklayan, derin bir Beşiktaşlı varmış..
Reha Muhtar´dan bahsediyorum..
İki gündür köşesinden pabuç kadar yazılarla "Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, meşhur derbiden sonra Şeref Salonu´nda PFDK Başkanı Av. Reşat Bostan´a `O MHK Başkanı Oğuz Sarvan´a söyle, onun an..... s.....m´ dedi" haberimizi sorguluyor..
Salı günü "Dua ediyorum ki Vatan Gazetesi´ndeki haber yalandır" (cümle düşüklüğü ona ait) başlığını attı.. Ve Yıldırım Demirören´e sordu, "Doğru mu bunlar başkan? Değilse ne olduğunu, tam olarak ne olduğunu açıklayacak mısınız?" diye..
Yazının çıkmasından sonra sevgili Muhtar´la bu konuyu konuştuk.. Sabahın köründe bir milletvekilinin kendisini aradığından söz etti.. Sonra anlattıklarımı dikkatle dinledi.. Önündeki A-4 kağıtlara birtakım notlar aldı.. Şaka yollu takıldım, "24 saat daha dua ettin ama artık durumu anlamışsındır.. Madem haberin doğruluğunu bize köşenden sordum, yine köşenden kesin kanaatini yazman lazım" dedim..
Gülüştük, ayrıldık..
ERTESİ gün ne mi oldu?
Sevgili Muhtar, bu kez şu başlığı attı:
"CHP Milletvekili Yetenç: Demirören, Oğuz Sarvan´ın annesine değil kendisine ş......z dedi..."
"Dün sabah 10.30´da CHP Manisa Milletvekili Erdoğan Yetenç cep telefonumdan arıyor.. Yazımı okumuş.." diye başladığı yazısında önce uzun uzun referans gösterdiği Yetenç´in kim olduğunu anlattı:
"Erdoğan Yetenç iki eli darda bile olsa Beşiktaş maçlarını kaçırmayan, neredeyse doğuştan tribün Beşiktaşlısı´dır.. Yetenç Süleyman Seba´nın, Serdar Bilgili´nin veya Yıldırım Demirören´in adamı değil, sadece Beşiktaş´ın adamıdır.."
Sadece o kadar değil, Yetenç´i öyle anlatıyor ki, adı Erdoğan değil de Mustafa Kemal olsa, anlattığının Atatürk olduğundan şüphe edeceğim..
Ve yazısını şöyle bitirdi:
"Başkan orada Reşat Bostan üzerinden, Oğuz Sarvan´ın annesine yönelik bir küfür etmedi.. `Bu şerefsizi görevden alın, almazsanız biz gerekenleri yapacağız´ dedi.."
Yani sevgili Muhtar, 48 saattir ettiği dualar tutsun diye olayı derinlemesine inceledi, görgü tanıklarıyla konuştu, delilleri balistiğe yolladı, ölçtü, biçti, baktı..
Yetmedi biraz daha dua etti ve `tartışılmaz´ gerçeği ortaya çıkardı:
"Yıldırım Demirören, `An..... s.....m´ dememiş, `şerefsiz´ demiş MHK Başkanı´na.."
Reha Muhtar´ın iyi bir Beşiktaşlı olduğunu bilirdim ama Beşiktaş Başkanı´nı korumak için bu kadar işi abartacağını rüyamda görsem inanmazdım..
ÇÜNKÜ Reha Muhtar, herşeyden önce eski bir habercidir.. Bizim gibi gençlere köşesinden sürekli haberin kutsallığını, gazetecilik yapmanın ne gibi etik sorumluluklar gerektirdiğini anlatır..
Bizler de kendisinden feyz alırız..
Ancak bu konuda Reha Muhtar´ın gözüne Beşiktaş perdesi inmiş olmalı.. Çünkü bütün detayları benden öğrenmesine rağmen, CHP Milletvekili, büyük "Beşiktaşlı", güvenilir tanık Erdoğan Yetenç´in şahitliğine itibar etmiş..
Mevzu bizim haberimizi yalanlaması değil, kendi gazetesinin spor servisinin müdürüne güvenmemesi..
Zaten ben de bundan sonrası için Erdoğan Yetenç´i kendi koltuğuma aday gösteriyorum.. Bizim 3 gün önce attığımız koskocaman bir yalanı "pat" diye ortaya çıkardı adam.. Ondaki bu cevheri boşa harcamamak gerekir..
BU kadar lafı dolandırdığımız yeter..
Gerçek bir haberci gibi davranalım, olaydaki gerçeklere dönelim:
1. Yıldırım Demirören bu lafı etti..
2. Bu lafı Şeref Salonu´ndaki kalabalığın içinde, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (yani futbol cezaları konusundaki en yetkili makam) Başkanı Avukat Reşat Bostan´a söyledi..
3. Dedi ki: "O MHK Başkanı Oğuz Sarvan´a söyle, onun a..... s.....m!"
4. Bostan, Demirören´i başında bulunduğu PFDK´ya sevketti..
5. Kurula giden sevk yazısında VATAN Gazetesi´nin pazartesi günkü haberindeki ifade aynen kullanılmış..
Vallahi sevgili Muhtar.. Dua etsen de, adak adasan da, ayılsan da, bayılsan da..
Olay aynen böyle gelişti..
Artık önünde 2 yol var..
Ya Erdoğan Bey´den rica edip onu PFDK´ya gönderiver, Yıldırım Demirören´in ceza dosyasına baksın ve orada neler yazdığını sana da bir söylesin..
Ya da aramak istersen PFDK Başkanı Av. Reşat Bostan´ın cep telefonunu vereyim.. Sen şimdi ona da inanmazsın, çünkü ortada koskoca milletvekili, "büyük bir Beşiktaşlı"nın referansı var.. Yakın arkadaşın Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener´e de telefon aç, bir soruver..
Ne yap et, şu işin doğrusunu öğren artık.. Bütün Türkiye rahatlasın..
Ama bana bir daha sorma..
İBRAHİM SETEN/VATAN