VATAN YAZARI NECATİ DOĞRU'DAN BASIN PATRONU ÇALIK'A KÜÇÜK BİR UYARI!..

"Adaletin büyük basın patronu Ahmet Çalık´a küçük bir uyarı yapması" yazı konusu olmayacaktı. Ancak uyarı, siz okurları da ilgilendirdiği için bu yazıyı yazıyorum.

Büyük basın patronu Çalık´a küçük uyarı!


Uyarıyı adalet yaptı. Uyarının; gazeteciliği kucaklayan ve son tahlilde gelip basın özgürlüğüyle vidalanan yanı var. Sadece bunlar olsaydı; gündemin bu denli yüklü, bu derece ağır olduğu şu günlerde; "Adaletin büyük basın patronu Ahmet Çalık´a küçük bir uyarı yapması" yazı konusu olmayacaktı. Ancak uyarı, siz okurları da ilgilendirdiği için bu yazıyı yazıyorum.

Beni ilgilendiriyor.

Çünkü dava edilen benim.

300 milyar liralık dava açtı.

Ahmet Çalık, davayı kaybetti.

Adalet beni haklı buldu.

Davanın açıldığı İstanbul´daki mahkemenin bütün üyeleri oy çokluğu ile "Necati Doğru, gazetecilik görevini yapmıştır. Eğilmeden, bükülmeden, korkup sinmeden bu görevi yapmaya devam etmelidir" kararı aldılar. Etim ne budum nedir, maaşım belli, birikimim ortadadır. Benim gibi bir gazete yazarına "300 milyar liralık tazminat davası açmak" o yazarı ekonomik olarak öldürmek, yok etmek, gözünü korkutmak, kalemine pısırıklık bulaştırmak, güçlüleri ve egemenleri eleştiren yazılar yazarken peşinen kendi kendisine sansür uygulattırıp, sindirmek anlamına gelir. Basın dünyamıza adımını yeni atan büyük gazete patronu Ahmet Çalık, "egemen karşısında sinen, korkan, çekinen-sinameki medya modeli" yaratmak istedi.

İsteği kursağında kaldı.


***


Dava okuru da ilgilendiriyor.

Çünkü iş adamı, holding sahibi, müteahhit, boru hattı döşeyicisi, bankacı Ahmet Çalık, Başbakan´ın damadını holdinginin CEO´su yaptıktan sonra devlet bankalarından çok uygun koşullarda 750 milyon dolar kredi aldı. Bu kredi sayesinde Sabah Gazetesi ile ATV televizyon kanalının sahibi oldu. İkdam Gazetesi´nin sahibi Ahmet Cevdet (Oran) ile Sabah Gazetesi´nin sahibi Mihran Efendi´nin; 24 Temmuz 1908 günü gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarına "gazeteler hürdür, sansür edilemez" diye diklenip geri çevirmelerine benzer yaşanmış örnekler bulunan 150 yıllık basın tarihimizde Ahmet Çalık da bir gecede büyük basın patronu olabilme şerefine ulaştı.

Devlet bankası halkındır.

Parası da halkın sayılır.

Çalık Holding´in sahibi Ahmet Çalık, Başbakan´ın damadını kendisine müdürlerin müdürü (CEO) yapıp, iktidarın kontrol ettiği devlet bankası kredisiyle (halkın parasıyla) büyük basın patronu olunca; bunun "Çalık´lama yapmak olduğunu" yazan ve gazetecilik görevini yapmaktan başka bir amacı olmayan Necati Doğru´yu "sinameki gazeteci" yapmaya yeltendi.

Halkın parasıyla gazeteci korkut.

Sinameki medya modeli yarat.

Başaramadı.

Yargıdan tokat yedi.


***


Bu davanın genç gazetecilere ve gazeteciliğe yeni başlayanlara gönderdiği bir de yüreklendirici mesajı bulunuyor!

Genç gazeteciler!

Gazeteciliğe yeni başlayanlar!

İktidar önünde sinmeyiniz.

Egemenden korkmayınız.

Haksızlığa hep savaş açınız.

Haksızlığa karşı açacağınız kalem savaşında sizi sindirmek ve "sinameki medya modeli" içine sokmak için ağır tazminatlar isteyen davalar açarak üstünüze gelebilirler.

Korkmayınız!

Türkiye´de hâkimler var.

Türkiye´de adalet var.

Necati Doğru/VATAN