VATAN GAZETESİ YAZARI MUTLU TÖNBEKİCİ 9 GÜNDÜR NEDEN YAZMIYORDU?
"Kardeşim, niye yazmıyorsun?" diye günlerdir sorup durdu beni internetten takip eden dostlar.
Tembel ayının gündemi
"Kardeşim, niye yazmıyorsun?" diye günlerdir sorup durdu beni internetten takip eden dostlar. Arkadaşlar! Merak edecek bir şey yoktur. Gazetemiz (bilhassa 6. sayfası) son haftalarda bol miktarda ilan almakta. Tam sayfalar, sağlı sollu sayfalar, iç dış sağ sol, orta saha, er yar ilan dolu. (Ne mutlu bize! Onlar bizim maaşımız, sigortamız, yazılmayan fazla mesaimiz.)
Ne oluyor bu kadar çok ilan alınca? Gazetede bana yazacak yer kalmıyor. Şahsımın da ne kader üşengeç, hadi elimizi korkak alıştırmayalım, açık açık yazalım, “tembel” olduğunu da bilmeyen yok, değil mi?
İşte bundan dolayıdır “yer yok ablacım, yazma” dediği zaman pek sevgili yöneticilerimiz, ben de hiiiç “o vakit internete yazayım da kendimi unutturmayayım triplerine girmiyorum.”
Hata mı? Kuvvetle muhtemel. Zira internet icat oldu, mertlik bozuldu, milletin günde 5 kere (hiç üşenmeden) yazısını yenilediği (ve hemen akabinde şunu şunu yazdım diye tivitlediği (bkz: Cüneyt Özdemir) günlerdeyiz, nedir bendeki bu lakaytlık..
Hiç sormayın.com. Galiba genimde ayılık var. (Kutup ayısı geni değil ama, zira üşüyüp duruyorum) Kış gelince kuru ve sıcak mağaramda paso uyumak istiyorum. Ve yemin ederim 36’ımı devirdiğimden beri de bundan hiç utanmıyorum, gocunmuyorum, vicdan azabı falan duymuyorum. (Bkz: erken kalkıp da bugüne kadar insanlık yararına ne yaptınız düdükoslar!?) (bkz: 36 yaşın sırrı) (bkz: Einstein vs olmadıktan sonra ne yapsan boş)
Hoş artık ayılar bile uyumuyormuş. Çöplüklere dadanmışlar ve ayı denen pratik hayvan, yiyecek bulduğu sürece meğer uyumazmış. Kış uykusu, yiyecek ihtiyacını en aza indirmek için yaptığı bir şeymiş. (bkz: Hoş geldin belgesel abla! Bir Demet Tiyatro’da hayvanlar âleminden söz eden kimdi? Eyvah Necdet mi Spartaküs mü? Ah ne diziydi be..) (bkz: Tivitter cevap verdi: Eyvah Necdet’miş)
Konudan konuya atla.com peki ne olmuş bu ayılar uyumayı bırakınca? Çevre ve Orman Bakanlığı da, uyumayıp ortada dolaşan ayıları ava açmaya karar verdi!
Nesli tükenen bir hayvanı ava açmak ancak bizim yapabileceğimiz bir şey.
Ve yine enteresan bir şey oldu: Çevre derneklerinin tepkisiyle bu kararını geri çekti.
Türkiye bu tadı seviyor! Devletimiz bir yandan yaralı yaban hayvanlarına ambulans hizmeti verir bir yandan uyumuyorlarsa öldürün der, ama sonra vazgeçer, tabii vazgeçtiğini duyan var duymayan var.. Patır patır avlıyor milletimiz.
Çinekopu da yemeğe devam ediyorsunuz di mi? Görüyorum, haber alıyorum. Anlı şanlı balık lokantaları şakır şakır satıyor. (Arnavutköy Fishmekan, Bebek Poseidon.. Niye yaparsınız ki bunu?) ama tabii devlet avı yasaklamıyorsa vatandaş mı düşünecek?
Bir başkadır benim memleketim.
Aferin bize.
"Kardeşim, niye yazmıyorsun?" diye günlerdir sorup durdu beni internetten takip eden dostlar. Arkadaşlar! Merak edecek bir şey yoktur. Gazetemiz (bilhassa 6. sayfası) son haftalarda bol miktarda ilan almakta. Tam sayfalar, sağlı sollu sayfalar, iç dış sağ sol, orta saha, er yar ilan dolu. (Ne mutlu bize! Onlar bizim maaşımız, sigortamız, yazılmayan fazla mesaimiz.)
Ne oluyor bu kadar çok ilan alınca? Gazetede bana yazacak yer kalmıyor. Şahsımın da ne kader üşengeç, hadi elimizi korkak alıştırmayalım, açık açık yazalım, “tembel” olduğunu da bilmeyen yok, değil mi?
İşte bundan dolayıdır “yer yok ablacım, yazma” dediği zaman pek sevgili yöneticilerimiz, ben de hiiiç “o vakit internete yazayım da kendimi unutturmayayım triplerine girmiyorum.”
Hata mı? Kuvvetle muhtemel. Zira internet icat oldu, mertlik bozuldu, milletin günde 5 kere (hiç üşenmeden) yazısını yenilediği (ve hemen akabinde şunu şunu yazdım diye tivitlediği (bkz: Cüneyt Özdemir) günlerdeyiz, nedir bendeki bu lakaytlık..
Hiç sormayın.com. Galiba genimde ayılık var. (Kutup ayısı geni değil ama, zira üşüyüp duruyorum) Kış gelince kuru ve sıcak mağaramda paso uyumak istiyorum. Ve yemin ederim 36’ımı devirdiğimden beri de bundan hiç utanmıyorum, gocunmuyorum, vicdan azabı falan duymuyorum. (Bkz: erken kalkıp da bugüne kadar insanlık yararına ne yaptınız düdükoslar!?) (bkz: 36 yaşın sırrı) (bkz: Einstein vs olmadıktan sonra ne yapsan boş)
Hoş artık ayılar bile uyumuyormuş. Çöplüklere dadanmışlar ve ayı denen pratik hayvan, yiyecek bulduğu sürece meğer uyumazmış. Kış uykusu, yiyecek ihtiyacını en aza indirmek için yaptığı bir şeymiş. (bkz: Hoş geldin belgesel abla! Bir Demet Tiyatro’da hayvanlar âleminden söz eden kimdi? Eyvah Necdet mi Spartaküs mü? Ah ne diziydi be..) (bkz: Tivitter cevap verdi: Eyvah Necdet’miş)
Konudan konuya atla.com peki ne olmuş bu ayılar uyumayı bırakınca? Çevre ve Orman Bakanlığı da, uyumayıp ortada dolaşan ayıları ava açmaya karar verdi!
Nesli tükenen bir hayvanı ava açmak ancak bizim yapabileceğimiz bir şey.
Ve yine enteresan bir şey oldu: Çevre derneklerinin tepkisiyle bu kararını geri çekti.
Türkiye bu tadı seviyor! Devletimiz bir yandan yaralı yaban hayvanlarına ambulans hizmeti verir bir yandan uyumuyorlarsa öldürün der, ama sonra vazgeçer, tabii vazgeçtiğini duyan var duymayan var.. Patır patır avlıyor milletimiz.
Çinekopu da yemeğe devam ediyorsunuz di mi? Görüyorum, haber alıyorum. Anlı şanlı balık lokantaları şakır şakır satıyor. (Arnavutköy Fishmekan, Bebek Poseidon.. Niye yaparsınız ki bunu?) ama tabii devlet avı yasaklamıyorsa vatandaş mı düşünecek?
Bir başkadır benim memleketim.
Aferin bize.