''VARIM DİYORUM!'' TUNCAY ÖZKAN ERDOĞAN'A MEYDAN OKUDU!

İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan, genel seçimlerde Başbakan Erdoğan'ın aday olduğu yerden milletvekili adayı olacağını söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında, sanıkların taleplerinin alınmasına devam ediliyor.Söz alan tutuklu sanık Özkan, masumların yargılandığını, her şeyin görmezden gelinerek bir davanın yürütülemeyeceğini savundu.Başbakan Erdoğan’a 1200 dava açtığını, bunların hiçbirini kaybetmediğini kaydederek, "Hakkımı aramayacak mıyım? Bu dava yüzünden gazetecilere binlerce dava açılmış. Açmayalım mı? İddianamede olmayan şeyleri varmış gibi yazıyorlar.Bunlar gazeteci değil. Bu mesleği bunlara bırakmayacağız" diye konuştu.

-"LÜTFEN ENGEL OLMAYIN"-

Kendilerini cezaevinden çıkarmamak için bir kampanya yürütüldüğünü ileri süren Özkan, şöyle konuştu: "Bu kampanyanın önüne geçemiyoruz. Siyaset yapmak istediğim için buraya alındım. Siyaset hakkım engellendi. Olmayan bir örgüt yaratılarak, buraya getirildik. Seçimde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olduğu yerden milletvekili adayı olacağım. Halkım seçmezse, yatarım içeride. Seçilirsem de çıkartmayabilirsiniz beni buradan. Hiç önemli değil. Ben dokunulmazlığa karşıyım.Ama daha dokunmadık neyimi bıraktınız. Ben neden Başbakan Erdoğan’ın karşısında siyaset yapamıyorum. Ben siyaset yapacağım. Uzun süredir bunu söylüyorum. Lütfen engel olmayın." Duruşmada, taleplerin ve beyanların alınmasına devam ediliyor.

BALBAY: SİYASAL SALDIRI VARSA BENDE SİYASETE GİRECEĞİM

Tutuklu sanıklardan gazeteci Mustafa Balbay da tahliye talebinin 25 kez reddedildiğini hatırlatarak, "3 gün boyunca burada Yarbay Mustafa Dönmez savunması yaptı, sorgusu yapıldı. Bu salondaki bir kişi ile ilgili soru sordunuz mu? Mustafa Balbay ile Dönmez arasındaki bağlantının kanıtı, Mustafa Dönmez’in Mustafa Balbay’ın bir yazısını kesip saklamasıdır. O zaman binlerce gizli örgüt üyesi var. Dönmez suç işlemiş olabilir ama yargılama yeri burası değil. Benim de kitaplarımda suç unsuru bulunabilir ama yargılama yeri burası değil" diye konuştu.

Siyasi iktidarın sıkıştıkça bu davada yargılananları hedef haline getirdiğini, bundan mahkeme heyetinin sorumlu olduğunu savunan Balbay, "Ben pek hukuk bilmem. Hukuk fakültelerinde birinci sınıfta okutulan ’Hukuka giriş’ gibi kitapları aldım. Burada hukuka giriş değil, hukuka girişme var" dedi.

Soner Yalçın ve arkadaşlarının tutuklanmasından bir insan olarak çok etkilendiğini kaydeden Balbay, şunları söyledi: "Şu anda bir aile tutuklandı. Bu iddianamenin mantığına göre savcılar benim yazdığım bir kitaptan ’gizli belgeleri ifşa etmek’, ’kişisel verileri kaydetmek’ ve ’halkı isyana teşvik’ gibi 13 ayrı suç üretebiliyor. Odatv basıldığında öğlene kadar hiçbir yerden ses çıkmadı. Hukuk bir ülkede susturucu mudur? Korku üretme aracı mıdır? Ülkeye bir gazeteci olarak hizmet etmeye çalışıyorum. Gelinen noktadaki kararımı heyetinizle paylaşmak durumunda olduğumu hissediyorum. Eğer saldırı siyasalsa ben o kazanda kaynamaya karar verdim. Bir muhabirin dün bana seslenmesi üzerine siyasete gireceğim söyledim. Ben bu ülke için demokratik, laik, sosyal hukuk devletini koruyarak siyasal zeminde mücadelemi sürdürmeye karar verdim. ’Kaderini seveceksin’ derler. Madem ki kader beni buraya itti, ben de kaderimi seveceğim. Kaderimi gücüm yettiğince yönlendireceğim. Madem önümüze bu kere siyaset konuldu ’Burada da varım’ diyorum."