VAR OLMAK MI? KAYBOLMAK MI?.. GAZETECİ YAZAR KENAN ÇETİNER'DEN ÇOK KONUŞULACAK BİR KİTAP!..

Gazeteci-yazar Kenan Çetiner, kitabında "İnsanlık bitmiş"i irdeliyor..

Özellikle son zamanlarda toplum olarak yaşanan vurdum duymazlıklar, bencillikler, duyarsızlıklar karşısında sık sık hayıflanırız ya "İnsanlık bitmiş" diye! İşte gazeteci-yazar Kenan Çetiner'in son kitabı "Var Olmak mı ? Kaybolmak mı?"'da bu sorunun altında yatan nedenleri irdeliyor.


Zengin gazetecilik deneyimi ve bakış açısıyla geliştirdiği gözlemleriyle günümüz dünyasının yoz, küflü ve kırışık ilişkilerine parmak basıyor. Toplumun değerlerindeki kobayik-genetiksel değişimleri, akademik ve bilimsel değil deneyimle işlenmiş gözlemlerle tespit ediyor. Aileden, işe, sevgili flörtlerinden, siyasete kadar yaşadığımız değişimleri titizlikle bazen ironik bazen dolaysızca sert ama hep umudun ışık huzmesini canlı tutarak irdeliyor yazar. Kapitalist toplumsal dokunun mekanik, plastik ve oldukça yapmacık değerlerine, ince sinik bir üslupla taarruz ederek geçmişi ve nostaljiyi göklere çıkararak değerlerimizi yeniden konumlandırıyor. Değerlere bir kimlik verme ve İade-i itibar kazandırma mücadelesi de kitabın nirengi noktası aslında. Kitabı okurken önsözdeki ulvi bir ses belleğinizde yankılanırsa şaşırmayın:
"Lütfen çıkarcı bir zihniyetin esiri olarak yaşamaya gayret gösterirken, hep "benim olsun" mantığını benimsemeyin. Böyle davranarak "zayıf karakterle" hiç çekinmeden başkalarının iyi niyetini kötü amaçlı kullanırsak kısa vadede kazanmış gibi görünsek de aslında yobazlaşırız.Kendimizi ödüllendirip mutlu etmeye çalışırken, lütfen başkalarının haklarını gasp ederek mutsuzluklarına sebep olmayalım."

Değiş(tiril)en karakterimizin genetik haritasını bir hekim titizliğiyle gözler önüne sererken o haliyle de bırakmıyor tabii. Parçaları birleştirip rehabilite etmek için yol haritasını da çiziyor yazar Kenan Çetiner. Bu üslubu ve çözümleri aslında her ne kadar okuyucuya bıraksa da aydın olmanın sorumluluğunu da es geçmiyor.

Kitabın her sayfasında bir yüzleşme, bir yüz kızarıklığı ile karşılaşan okura "Bazen haklı gururunuzu yaşarken "işte bu benim." diyeceksiniz, bazen de utanç içinde neler hissedeceksiniz! Kimi yerde gülüp kahkahalar atarken, kimi yerde de yüzünüzün kızardığını kendinizden bile saklayamayacaksınız. " diyerek de kimi zaman Rabelaisvari meydan okuyor kimi zamanda önerilerini de çekinmeden sunuyor.


Kenan bey, kitabınız "var olmak mı kaybolmak mı?" başlığıyla dikkat çekiyor, burada neyi anlatmak ve neye dikkat çekmek istiyorsunuz?

Son birkaç yıldır "insanlığın bittiği" kısır bir döngünün içersindeyiz ve bu kısır döngüden çıkmalı, özümüze dönmeliyiz.



Dikkat çektiğiniz hususlar gerçekten takdire değer meseleler. Bu konulara değinmekteki asıl amacınız nedir?

Asıl amaç birbirimizi üzmekken vazgeçmek... dil, din, mezhep ayrımı yapmadan çok güzel bir şekilde iç içe yaşamalıyız. Her geçen gün yalnızlaştığımızın, birlik ve beraberlikten uzaklaştığımızın farkına varmalı ve dirilten, kucaklayan, paylaşan, yaşatan kaynağa, "sevgiye" kavuşmalıyız.

İnsan ilişkileri en zor ve karmaşası en yoğun olan konuları içermektedir. Bir taraftan da zor olanı yapıyorum. Roman, hikaye, tarih, politika, astroloji gibi konuları da ele alabilirdim. Ancak insanlara en iyi yarar sağlayacak çalışmayı yapmak en güzel olandır diye düşünüyorum.



Kitap yazarken neye dikkat ediyorsunuz?

Özellikle düşündüğüm ve dikkat ettiğim iki nokta var. Birincisi insanlara ne verebilirim ikincisi de ne anlatabilirim. Değindiğim konular yaşamımızın vazgeçilmezleridir. Kitaplarımı okuyan her kim olursa olsun her sayfasında kendileriyle birlikte kesinlikle çok yakından tanıdık bir çok insanı da bu