VALLAHİ KIZDIRMAYIN KAFAMI, KAÇACAK DELİK BULAMAZSINIZ! VAROL ERSOY'DAN EGD'YE HODRİ MEYDAN!
Medyaradar'ın usta kalemi Varol Ersoy'un İTO'nun, gezilerine katılan bazı gazetecilere "harcırah" verdiği iddiası gündeme bomba gibi düştü. Ersoy iddialarını ispata çağıran EGD'ye bakın nasıl cevap verdi!
EGD’ye yanıt: Siz iyisi mi İTO arşivlerine bir bakın!
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanınca, İTO’nun gezilerine katılan bazı gazetecilerin uykularının kaçtığını yazdım.
Çünkü İTO’nun, gezilerine katılan bazı gazetecilere “harcırah” verdiğini, onların da bunu alıp, afiyetle lüplettiklerini biliyordum.
Biliyordum; çünkü ben de yıllar yıllar önce İTO’nun bir gezisine katılmış ve aynı harcırah benim de adıma tahakkuk ettirilmişti.
Ama dönemin İTO Basınla İlişkiler Müdürü Yücel Demirkuş’un tüm baskılarına karşın bu parayı almamıştım.
O ise bana bunun gayet doğal bir şey olduğunu, o güne kadar bütün gazetecilerin o parayı aldığını söylemişti.
Demirkuş, bu kararın İTO Meclisi’nce verildiğini de belirtmişti…
İTO’yu yıllardır takip ederim:
Meclis’ten bu uygulamayı kaldıran bir karar çıktığını duymadım.
Ben bunları yazınca bazı ekonomi muhabiri ve yazarı arkadaşlar rahatsız olmuş…
Çünkü Sözcü de yazımı haber yaparak birinci sayfaya taşıdı…
Bunun üzerine Ekonomi Gazetecileri Derneği bir açıklama yaptı ve İstanbul Ticaret Odası gezilerine katılan gazetecilere harcırah adı altında para verildiği iddiasının ekonomi gazetecilerini töhmet altında bıraktığını belirtti.
Dernek, konuyla ilgili belge ve bilgilerin araştırılmak üzere kendilerine de iletilmesini isteyerek, aksi takdirde durumun kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti…
Yani; kibar bir dille beni tehdit etti!
Bu arkadaşlara Ziya Paşa’nın meşhur sözleriyle yanıt vermek isterim:
Ey EGD…
Sen alemi kör, milleti sersem mi sanırsın?
İlla bilgi ve belge istiyorsan bunu benden değil, İTO’dan iste…
Çünkü onların arşivlerinde eminim ki o belgeler hâlâ duruyordur!
Ve bunu “bilgi edinme yasası” kapsamında istemeniz durumunda, size yanıt vermek de zorundalar!
Bunu yapmıyorsan; İTO’nun eski basınla ilişkiler müdürlerine sor…
Eminim, anlatacaklardır!
Hazır EGD devreye girmişken bu arkadaşlara birkaç çift laf söylemeden geçemeyeceğim:
Ekonomi Müdürü Oğuz Karamuk, bazı üyelerinizin borsada alım satım yaptığını yazdı; konu Sermaye Piyasası Kurulu’na kadar gitti, siz ne yaptınız?
Sustunuz!
Aynı üyeleriniz yıllardır “test sürüşü” adı altında otomobil firmalarından araba alıp keyif çatmayı alışkanlık haline getirdi. Bu konu da defalarca yazılıp çizildi… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Bazı ekonomi şeflerinin ve müdürlerinin, beleş yurt dışı gezilerine katılmaktan pasaportlarında vize yeri kalmadığı ve birbirine yapıştırılmış beşer-altışar pasaportla dolaştıkları yazıldı… Bunun etiğe aykırı olduğu söylendi… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Üyelerinizi bir kenara koyalım:
Bizzat siz “sohbet toplantıları” adı altında devlet adamlarını ve üyelerinizi lüks mekanlarda kokteyllere, yemeklere davet ettirip, bu pahalı toplantıların sponsorluğunu meslek gereği iletişimde bulunduğunuz firmalara yıktınız… Bunu da defalarca sorduk… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Şimdi İTO’daki tüm çalışanların bildiği buz gibi bir gerçeği yalanlamaya kalkışıyorsunuz…
Vallahi kızdırmayın kafamı, sizin İTO’dan istemeye korktuğunuz o belgeleri aynı yasadan yararlanarak ben isterim ve isimleri tek tek “kamuoyu ile” paylaşırım, kaçacak delik bulamazsınız…
İyisi mi siz bu konuyu “kendini töhmet altında” hisseden üyelerinize bir kez daha sorun…
Belki bir şeyler hatırlamaya başlamışlardır!
VAROL ERSOY
EGD HANGİ AÇIKLAMAYI YAPMIŞTI? OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanınca, İTO’nun gezilerine katılan bazı gazetecilerin uykularının kaçtığını yazdım.
Çünkü İTO’nun, gezilerine katılan bazı gazetecilere “harcırah” verdiğini, onların da bunu alıp, afiyetle lüplettiklerini biliyordum.
Biliyordum; çünkü ben de yıllar yıllar önce İTO’nun bir gezisine katılmış ve aynı harcırah benim de adıma tahakkuk ettirilmişti.
Ama dönemin İTO Basınla İlişkiler Müdürü Yücel Demirkuş’un tüm baskılarına karşın bu parayı almamıştım.
O ise bana bunun gayet doğal bir şey olduğunu, o güne kadar bütün gazetecilerin o parayı aldığını söylemişti.
Demirkuş, bu kararın İTO Meclisi’nce verildiğini de belirtmişti…
İTO’yu yıllardır takip ederim:
Meclis’ten bu uygulamayı kaldıran bir karar çıktığını duymadım.
Ben bunları yazınca bazı ekonomi muhabiri ve yazarı arkadaşlar rahatsız olmuş…
Çünkü Sözcü de yazımı haber yaparak birinci sayfaya taşıdı…
Bunun üzerine Ekonomi Gazetecileri Derneği bir açıklama yaptı ve İstanbul Ticaret Odası gezilerine katılan gazetecilere harcırah adı altında para verildiği iddiasının ekonomi gazetecilerini töhmet altında bıraktığını belirtti.
Dernek, konuyla ilgili belge ve bilgilerin araştırılmak üzere kendilerine de iletilmesini isteyerek, aksi takdirde durumun kamuoyu ile paylaşılacağını belirtti…
Yani; kibar bir dille beni tehdit etti!
Bu arkadaşlara Ziya Paşa’nın meşhur sözleriyle yanıt vermek isterim:
Ey EGD…
Sen alemi kör, milleti sersem mi sanırsın?
İlla bilgi ve belge istiyorsan bunu benden değil, İTO’dan iste…
Çünkü onların arşivlerinde eminim ki o belgeler hâlâ duruyordur!
Ve bunu “bilgi edinme yasası” kapsamında istemeniz durumunda, size yanıt vermek de zorundalar!
Bunu yapmıyorsan; İTO’nun eski basınla ilişkiler müdürlerine sor…
Eminim, anlatacaklardır!
Hazır EGD devreye girmişken bu arkadaşlara birkaç çift laf söylemeden geçemeyeceğim:
Ekonomi Müdürü Oğuz Karamuk, bazı üyelerinizin borsada alım satım yaptığını yazdı; konu Sermaye Piyasası Kurulu’na kadar gitti, siz ne yaptınız?
Sustunuz!
Aynı üyeleriniz yıllardır “test sürüşü” adı altında otomobil firmalarından araba alıp keyif çatmayı alışkanlık haline getirdi. Bu konu da defalarca yazılıp çizildi… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Bazı ekonomi şeflerinin ve müdürlerinin, beleş yurt dışı gezilerine katılmaktan pasaportlarında vize yeri kalmadığı ve birbirine yapıştırılmış beşer-altışar pasaportla dolaştıkları yazıldı… Bunun etiğe aykırı olduğu söylendi… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Üyelerinizi bir kenara koyalım:
Bizzat siz “sohbet toplantıları” adı altında devlet adamlarını ve üyelerinizi lüks mekanlarda kokteyllere, yemeklere davet ettirip, bu pahalı toplantıların sponsorluğunu meslek gereği iletişimde bulunduğunuz firmalara yıktınız… Bunu da defalarca sorduk… Ne yaptınız?
Sustunuz!
Şimdi İTO’daki tüm çalışanların bildiği buz gibi bir gerçeği yalanlamaya kalkışıyorsunuz…
Vallahi kızdırmayın kafamı, sizin İTO’dan istemeye korktuğunuz o belgeleri aynı yasadan yararlanarak ben isterim ve isimleri tek tek “kamuoyu ile” paylaşırım, kaçacak delik bulamazsınız…
İyisi mi siz bu konuyu “kendini töhmet altında” hisseden üyelerinize bir kez daha sorun…
Belki bir şeyler hatırlamaya başlamışlardır!
VAROL ERSOY
EGD HANGİ AÇIKLAMAYI YAPMIŞTI? OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.