VAKİT YAZARININ TACİZ ETTİĞİ KIZIN VELAYETİ KİMDE KALACAK?
Yargıtay, eski Vakit yazarının tacizine uğrayan B.Ç.'nin velayetinin annesinden alınmasını istedi..
Eski Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez tarafından tacize uğrayan B.Ç.’nin ailesiyle kalması kararını Yargıtay bozdu, çocuğa vasi atanmasını istedi.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından, 2008 yılının Nisan ayında Hüseyin Üzmez’in cinsel istismarına uğradığı iddiasıyla devlet tarafından koruma altına alınan B.Ç.’nin velayetinin ailesinden alınması için dava açtı. Bursa 1’inci Aile Mahkemesi’nde görülen dava sonunda mahkeme geçen Şubat ayında, SHÇEK’in, koruma altında tuttuğu B.Ç.’nin velayetinin alınması talebini kabul etmeyip, kız çocuğunun ailesiyle kalmasına karar verdi. 1’inci Aile Mahkemesi’nin verdiği bu kararın iptali için SHÇEK avukatlarının Yargıtay’a yaptığı temyiz başvurusu sonuçlandı. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, B.Ç.’nin velayetinin ailesine verilmesiyle ilgili kararı bozdu. Mahkeme hazırladığı gerekçeli kararda, ‘Davalılardan babanın çocuğa şiddet uyguladığı, annenin ise çocuğun cinsel ve ruhsal bütünlüğünü korumaya ilişkin yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı, alınan koruma önlemlerinin de yetersiz kalacağı anlaşıldığından, yerel mahkeme tarafından anne ve babaya verilmiş olan velayetin kaldırılmasına, çocuğa vasi atanması için Sulh mahkemelerine dava açılmasına’ görüşüne yer verdi.
Yargıtay’ın kararını kendisini telefon ile arayan muhabirlere değerlendiren B.Ç’nin babası Bekir Ç, kararın kendilerini son derece üzdüğünü belirtti.
Çocuğunun psikolojisinin son derece bozuk olduğunu, koruma altında tutulduğu Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda mutlu olmadığını, zaman zaman yurttan kaçtığını iddia eden Bekir Ç., “Evet başımıza gelen bir takım olaylar nedeniyle kızım ve bizler sıkıntılı günler geçirdik. Ancak, her şeye rağmen o benim kızım. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasında ben taraf bile değilim. Aile mahkemesinin verdiği kararın Yargıtay tarafından bozulmasına bir anlam veremedim. Benim iki çocuğum daha var. Onlara nasıl bakıyorsam, buna da bakabilirim. Çocuğum bu kararı duyunca yeniden yıkılacak. Çünkü, bir an önce bize kavuşacağı günü bekliyordu. Devlet koruma altında tutacakmış. Nereye kadar. Zaten 18 yaşından sonra kızım devletin sorumluluğundan da çıkacak. Ondan sonra kim koruyacak. Yargıtay’ın bu kararını gerekirse insan hakları mahkemesine taşıyacağım” diye konuştu.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından, 2008 yılının Nisan ayında Hüseyin Üzmez’in cinsel istismarına uğradığı iddiasıyla devlet tarafından koruma altına alınan B.Ç.’nin velayetinin ailesinden alınması için dava açtı. Bursa 1’inci Aile Mahkemesi’nde görülen dava sonunda mahkeme geçen Şubat ayında, SHÇEK’in, koruma altında tuttuğu B.Ç.’nin velayetinin alınması talebini kabul etmeyip, kız çocuğunun ailesiyle kalmasına karar verdi. 1’inci Aile Mahkemesi’nin verdiği bu kararın iptali için SHÇEK avukatlarının Yargıtay’a yaptığı temyiz başvurusu sonuçlandı. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, B.Ç.’nin velayetinin ailesine verilmesiyle ilgili kararı bozdu. Mahkeme hazırladığı gerekçeli kararda, ‘Davalılardan babanın çocuğa şiddet uyguladığı, annenin ise çocuğun cinsel ve ruhsal bütünlüğünü korumaya ilişkin yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığı, alınan koruma önlemlerinin de yetersiz kalacağı anlaşıldığından, yerel mahkeme tarafından anne ve babaya verilmiş olan velayetin kaldırılmasına, çocuğa vasi atanması için Sulh mahkemelerine dava açılmasına’ görüşüne yer verdi.
Yargıtay’ın kararını kendisini telefon ile arayan muhabirlere değerlendiren B.Ç’nin babası Bekir Ç, kararın kendilerini son derece üzdüğünü belirtti.
Çocuğunun psikolojisinin son derece bozuk olduğunu, koruma altında tutulduğu Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda mutlu olmadığını, zaman zaman yurttan kaçtığını iddia eden Bekir Ç., “Evet başımıza gelen bir takım olaylar nedeniyle kızım ve bizler sıkıntılı günler geçirdik. Ancak, her şeye rağmen o benim kızım. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasında ben taraf bile değilim. Aile mahkemesinin verdiği kararın Yargıtay tarafından bozulmasına bir anlam veremedim. Benim iki çocuğum daha var. Onlara nasıl bakıyorsam, buna da bakabilirim. Çocuğum bu kararı duyunca yeniden yıkılacak. Çünkü, bir an önce bize kavuşacağı günü bekliyordu. Devlet koruma altında tutacakmış. Nereye kadar. Zaten 18 yaşından sonra kızım devletin sorumluluğundan da çıkacak. Ondan sonra kim koruyacak. Yargıtay’ın bu kararını gerekirse insan hakları mahkemesine taşıyacağım” diye konuştu.