"VAKİT GAZETESİ ALEYHİMDE YAZDIKÇA GÜÇLENİYORUM"!!! AYDIN DOĞAN'DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!...
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, birlikte Kazakistan seyahati yaptığı Doğan Grubu'nun patronu Aydın Doğan ile ilginç bir sohbet gerçekleştirdi.İşte Aydın Doğan'ın önemli mesajları...
Aydın Doğan, gerçek anlamda bir medya imparatoru.
Son yıllarda yaptığı açılımlarla artık medyadaki imparatorluk alanını, iş dünyasının zirvelerine tırmanmada da gösterdi.
Ekonomist dergisinin bu yıl yaptığı zenginler listesinde, Aydın Doğan 5 milyar dolarlık serveti ile Türkiye'nin üçüncü zengini olarak yer aldı.
Aydın Doğan, bir medya imparatoru ama, medyaya konuşmayan bir tavır içinde.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, son 10 yılda iki kez canlı yayına katıldı.
Her ikisi de telefonla ve her ikisi de cevap hakkını kullanmak amacıyla... Birinde Tansu Çiller'e, diğerinde dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a cevap için bağlandı.
Röportaj ve canlı yayın tekliflerinin hepsini reddediyor.
Aydın Doğan ile Türkiye'den binlerce kilometre uzakta, ta Kazakistan'da sohbet etme imkânım oldu.
Sembol İnşaat'ın yapacağı ve dünyada yeni bir çığır açacağına kesin gözüyle bakılan Han Çadırı projesinin tanıtımı için Kazakistan'a gitmiştik.
Biz kalabalık bir gazeteci grubu ile beraberdik. Aydın Doğan ise Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, CNNTürk yöneticisi Taha Akyol ve Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vural Akışık ile birlikte özel uçakla gelmişti.
Başkent Astana'nın en gözde oteli olarak bilinen Rixos President Astana'nın lobisinde konuştuk. Röportaj yapma önerimi kabul etmedi. "Biraz önce kendi grubumun kanalı da benzeri bir talepte bulundu. Onu da kabul etmedim" dedi.
"Sohbet edebiliriz. Sormak istediklerini sorarsın. Neyi yazmak istediğin sana kalmış. Ama bir röportaj havasında olmamalı" diye ekledi.
İlk olarak "Son 10-15 yıl içerisinde bu kadar hızlı büyümeyi nasıl başardınız" diye sordum. Hemen sorumda bir düzeltme yaptı. Hızlı büyümediğini, gelecek yıl ticari hayata başlamasının 50. yılını kutlayacaklarını söyledi.
Bu kadar tartışma gündeminde olmasının nedenini neye bağladığı sorusunu yönelttiğimde, biraz irite olduğunu gözlemliyorum. "Güçlü olmamdan" karşılığını veriyor. Hem ekonomik güç, hem de medya gücü olunca spot ışıklarının kendisine yöneldiğini anlatıyor.
Türkiye'nin son 6 yıldan bu yana değişmez vergi rekortmeni olduğunu hatırlatmıyor. Ama, "Biz vergimizi kuruşuna kadar veriyoruz. Yaptığımız her şey yasal çerçeveler içerisinde yürüyor" ilavesini yapıyor.
Hakkında belli kesimlerin sürekli eleştirel bakmalarını neye bağladığını sorduğumda, onları çok fazla önemsemediği izlenimini yaratmak istiyor. Ama konuşmanın seyri içerisinde fark ediyorum ki hemen hepsinden haberdar. Hakkında çıkan bütün haberleri iyi takip ettiği belli oluyor.
Hakkında internette yazılanları fazla önemsemediğini belirtiyor. "Orada her şeyi yazıyorlar. Doğru dürüst araştırmadan, soruşturmadan" diyor. "En son benim Kanada'da bir kardeşimi bulmuşlar. Bana bıyık takıp biraz fotoğraf üzerinde oynamışlar. Sonra da konuşturuyorlar. `Öyle böyle' diye. Benim Kanada'da bir kardeşim falan yok. Aslı astarı olmayan şeyler bunlar" diyor.
Aydın Bey, ardından devam ediyor. "Medyada sermayesi Aydın Doğan olanlar var" diyor. "Kimler bunlar" diye sorduğumda, "Vakit gazetesi" diyor. "Ben olmazsam yazacak bir şey bulamayacaklar" diyor.
Vakit gazetesi aleyhinde yazdıkça kendisini güçlendirdiğini söylüyor. "Onlar yazdıkça tanıdıklarım, tanımadıklarım beni arıyor. `Vakit yazıyorsa biz senin arkandayız' diye destek veriyorlar" şeklinde izahını sürdürüyor.
Sohbeti
Son yıllarda yaptığı açılımlarla artık medyadaki imparatorluk alanını, iş dünyasının zirvelerine tırmanmada da gösterdi.
Ekonomist dergisinin bu yıl yaptığı zenginler listesinde, Aydın Doğan 5 milyar dolarlık serveti ile Türkiye'nin üçüncü zengini olarak yer aldı.
Aydın Doğan, bir medya imparatoru ama, medyaya konuşmayan bir tavır içinde.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, son 10 yılda iki kez canlı yayına katıldı.
Her ikisi de telefonla ve her ikisi de cevap hakkını kullanmak amacıyla... Birinde Tansu Çiller'e, diğerinde dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a cevap için bağlandı.
Röportaj ve canlı yayın tekliflerinin hepsini reddediyor.
Aydın Doğan ile Türkiye'den binlerce kilometre uzakta, ta Kazakistan'da sohbet etme imkânım oldu.
Sembol İnşaat'ın yapacağı ve dünyada yeni bir çığır açacağına kesin gözüyle bakılan Han Çadırı projesinin tanıtımı için Kazakistan'a gitmiştik.
Biz kalabalık bir gazeteci grubu ile beraberdik. Aydın Doğan ise Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, CNNTürk yöneticisi Taha Akyol ve Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vural Akışık ile birlikte özel uçakla gelmişti.
Başkent Astana'nın en gözde oteli olarak bilinen Rixos President Astana'nın lobisinde konuştuk. Röportaj yapma önerimi kabul etmedi. "Biraz önce kendi grubumun kanalı da benzeri bir talepte bulundu. Onu da kabul etmedim" dedi.
"Sohbet edebiliriz. Sormak istediklerini sorarsın. Neyi yazmak istediğin sana kalmış. Ama bir röportaj havasında olmamalı" diye ekledi.
İlk olarak "Son 10-15 yıl içerisinde bu kadar hızlı büyümeyi nasıl başardınız" diye sordum. Hemen sorumda bir düzeltme yaptı. Hızlı büyümediğini, gelecek yıl ticari hayata başlamasının 50. yılını kutlayacaklarını söyledi.
Bu kadar tartışma gündeminde olmasının nedenini neye bağladığı sorusunu yönelttiğimde, biraz irite olduğunu gözlemliyorum. "Güçlü olmamdan" karşılığını veriyor. Hem ekonomik güç, hem de medya gücü olunca spot ışıklarının kendisine yöneldiğini anlatıyor.
Türkiye'nin son 6 yıldan bu yana değişmez vergi rekortmeni olduğunu hatırlatmıyor. Ama, "Biz vergimizi kuruşuna kadar veriyoruz. Yaptığımız her şey yasal çerçeveler içerisinde yürüyor" ilavesini yapıyor.
Hakkında belli kesimlerin sürekli eleştirel bakmalarını neye bağladığını sorduğumda, onları çok fazla önemsemediği izlenimini yaratmak istiyor. Ama konuşmanın seyri içerisinde fark ediyorum ki hemen hepsinden haberdar. Hakkında çıkan bütün haberleri iyi takip ettiği belli oluyor.
Hakkında internette yazılanları fazla önemsemediğini belirtiyor. "Orada her şeyi yazıyorlar. Doğru dürüst araştırmadan, soruşturmadan" diyor. "En son benim Kanada'da bir kardeşimi bulmuşlar. Bana bıyık takıp biraz fotoğraf üzerinde oynamışlar. Sonra da konuşturuyorlar. `Öyle böyle' diye. Benim Kanada'da bir kardeşim falan yok. Aslı astarı olmayan şeyler bunlar" diyor.
Aydın Bey, ardından devam ediyor. "Medyada sermayesi Aydın Doğan olanlar var" diyor. "Kimler bunlar" diye sorduğumda, "Vakit gazetesi" diyor. "Ben olmazsam yazacak bir şey bulamayacaklar" diyor.
Vakit gazetesi aleyhinde yazdıkça kendisini güçlendirdiğini söylüyor. "Onlar yazdıkça tanıdıklarım, tanımadıklarım beni arıyor. `Vakit yazıyorsa biz senin arkandayız' diye destek veriyorlar" şeklinde izahını sürdürüyor.
Sohbeti