Uzmanlar tartışıyor: Şehit cenazelerinde Itri mi, Chopin mi çalınsın?
Şehit polisin naaşı uçağa konulurken,silah arkadaşları çalınan Cenaze Marşı’na tepki göstermiş ve tekbir getirerek bandoyu susturmuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, 1932’den bu yana protokol cenazelerinde resmi marş olarak çalınan Frederic Chopin’in ‘Cenaze Marşı’na karşı Itri’nin Tekbir’inin çalınmasını teklifi tartışma yarattı.
Yüksekova’da şehit olan Özel Harekât polisi Mustafa Sezgin’in naaşı uçağa konulurken,silah arkadaşları çalınan Cenaze Marşı’na tepki göstermiş ve hep bir ağızdan tekbir getirerek bandoyu susturmuştu. Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı Lokman Aylar da cenazelerde Chopin’in marşını istemediklerini belirterek, “Yabancının ölüm marşı şehitlerimize yakışmıyor. Şehitlerimizi, milletimizin tekbir sesleriyle bestelenen Itri’nin ‘Tekbir’ eseriyle uğurlamak için kampanya başlattık” demişti.
Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre, konuyla ilgili görüşler şöyle:
Evrensel kabul görmüş
Rengim Gökmen (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü, Orkestra Şefi): Chopin’in cenaze marşı evrensel anlamda kabul görmüş bir müziktir. Bütün dünya milletlerinde, dinsel kökeni yoktur. Tabii ki Itri, Chopin müzik tarihine önemli katkılar sağlamış bestecilerdir. Chopin cenaze marşı olması amacıyla bestelememiştir, daha sonra evrensel anlamda kabul görmüştür. Dini açıdan benim değerlendirmemin doğru olmadığını düşünüyorum. Dinsel bakışı değerlendirbilecek konumda değilim.
Uluslararasından kopuş
Ahmet Say (Müzik eleştirmeni): Chopin’in cenaze marşı uluslararası bir yaygınlık kazanmıştır. Diyanet İşleri Başkanı Itri’nin ‘Tekbir’i diyor, o bu uluslararası anlayıştan kopmak anlamına gelir. Itri’nin değerini küçümsemiyoruz, bizim için çok önemli; ama uluslararası planda o da motiflerden birisi. Uluslararası normlardan kopmayı göze alıyorsak Itri’ci olunur. Chopin’in cenaze marşı hakikaten bir matem havasını fazlasıyla yansıtıyor. Marş gibi değil. Cenaze marşı çok evrensel, insani değerler bunlardan kopmamamız lazım, Tekbir diyerek.
2. bölüm yerine kendi bestelerimizi çalabiliriz
Prof. Erol Erdinç (Orkestra şefi, eski Güzel Sanatlar Genel Müdürü, akademisyen): Bu olayı daha önceden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dile getirmişti. Bende bunu doğru buluyorum. Chopin’in sonatının ikinci bölümü yerine kendi bestelerimizi çalabiliriz. Ben de bunun bir bando versiyonunu yapabiliriz, demiştim. Halkımız daha duygulanır. Acı içerisinde olan bir vatandaşa sen ‘cenaze marşı’ diye bunu çalıyorsun. Ancak Tekbir, ‘Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed’ diye gidiyor ve 9 / 8 ritminde. Bu marşa gitmiyor ve yürüme adımlarına uymuyor. Tekbir, müzik olarak evet ama marş deyince iş değişiyor.
Yüksekova’da şehit olan Özel Harekât polisi Mustafa Sezgin’in naaşı uçağa konulurken,silah arkadaşları çalınan Cenaze Marşı’na tepki göstermiş ve hep bir ağızdan tekbir getirerek bandoyu susturmuştu. Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı Lokman Aylar da cenazelerde Chopin’in marşını istemediklerini belirterek, “Yabancının ölüm marşı şehitlerimize yakışmıyor. Şehitlerimizi, milletimizin tekbir sesleriyle bestelenen Itri’nin ‘Tekbir’ eseriyle uğurlamak için kampanya başlattık” demişti.
Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre, konuyla ilgili görüşler şöyle:
Evrensel kabul görmüş
Rengim Gökmen (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Genel Müzik Direktörü, Orkestra Şefi): Chopin’in cenaze marşı evrensel anlamda kabul görmüş bir müziktir. Bütün dünya milletlerinde, dinsel kökeni yoktur. Tabii ki Itri, Chopin müzik tarihine önemli katkılar sağlamış bestecilerdir. Chopin cenaze marşı olması amacıyla bestelememiştir, daha sonra evrensel anlamda kabul görmüştür. Dini açıdan benim değerlendirmemin doğru olmadığını düşünüyorum. Dinsel bakışı değerlendirbilecek konumda değilim.
Uluslararasından kopuş
Ahmet Say (Müzik eleştirmeni): Chopin’in cenaze marşı uluslararası bir yaygınlık kazanmıştır. Diyanet İşleri Başkanı Itri’nin ‘Tekbir’i diyor, o bu uluslararası anlayıştan kopmak anlamına gelir. Itri’nin değerini küçümsemiyoruz, bizim için çok önemli; ama uluslararası planda o da motiflerden birisi. Uluslararası normlardan kopmayı göze alıyorsak Itri’ci olunur. Chopin’in cenaze marşı hakikaten bir matem havasını fazlasıyla yansıtıyor. Marş gibi değil. Cenaze marşı çok evrensel, insani değerler bunlardan kopmamamız lazım, Tekbir diyerek.
2. bölüm yerine kendi bestelerimizi çalabiliriz
Prof. Erol Erdinç (Orkestra şefi, eski Güzel Sanatlar Genel Müdürü, akademisyen): Bu olayı daha önceden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dile getirmişti. Bende bunu doğru buluyorum. Chopin’in sonatının ikinci bölümü yerine kendi bestelerimizi çalabiliriz. Ben de bunun bir bando versiyonunu yapabiliriz, demiştim. Halkımız daha duygulanır. Acı içerisinde olan bir vatandaşa sen ‘cenaze marşı’ diye bunu çalıyorsun. Ancak Tekbir, ‘Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed’ diye gidiyor ve 9 / 8 ritminde. Bu marşa gitmiyor ve yürüme adımlarına uymuyor. Tekbir, müzik olarak evet ama marş deyince iş değişiyor.