"ÜSTÜMDE RECEP İVEDİK BASKISI VARDI!... BU DA BİR TERÖR DEĞİL Mİ?...." HINCAL ULUÇ İVEDİK'İ YERİN DİBİNE BATIRDI!.....
Hıncal Uluç, atv'deki Yaşamdan Dakikalar programında, son dönemin gişe rekortmeni filmi 'Recep İvedik'e demediğini bırakmadı. Uluç, 'Hayatta gördüğüm en kötü film' derken, Şahan'ın zekasına ise hayran kaldığını söyledi.
atv'de yayınlanan Sunay Akın, Nebil Özgentürk, Atilla Dorsay ve Hıncal Uluç'un yer aldığı Yaşamdan Dakikalar programında Recep İvedik filmi masaya yatırıldı.
Atilla Dorsay, Recep İvedik filmi için "Bence popülist terör haline geldi. Ben o filmi görmeyi katiyen istemiyordum ama görmek zorunda kaldım, üzerimde bir baskı. Herkes görüyor, herkes ondan bahsediyor. Bu da bir terör biçimi değil mi?" şeklinde konuştu.
NİYE BU KADAR SEYİRCİ BU FİLME GİDİYOR?
Atilla Dorsay, bu filmi yapan Şahan Gökbakar'ı suçlamadığını vurgulayarak, filmin sanat konusunda hiçbir iddiasının olmadığını, hatta güldürü olarak bile bir iddiasının olmadığını söyledi: "Popüler sinemanın bayağı bir alt düzeylerde gezinen bir örneği. Niye bu kadar seyirci bu filme gidiyor. Ben bunu açıklamaktan acizim. Toplum bilimcilerin, sosyologların eğilmesi gereken bir konu. Ama buna rağmen filmin bir iki sahnesinde güldüm."
ULUÇ, RECEP İVEDİK'İ YERİN DİBİNE BATIRDI
Hıncal Uluç, 'Recep İvedik' filmini Atilla Dorsay yüzünden izlediğini anlattı ve bu filmin üniversiteler tarafından araştırılması gereken bir olay olduğunu söyledi.
Hıncal Uluç, filmin elde ettiği gişe başarısına değindi ve Şahan Gökbakar'ın böyle bir filmden para kazanabileceğini düşünmesini bir 'deha' işi olarak yorumladı. Uluç, ayrıca filmin bugüne kadar izlediği en kötü film olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:
"Bir defa bu filmin para kazanabileceğini düşünmek bir deha işi, hiç abartmıyorum. Herkesin kapıdan kovaladığı bir senaryo ile bu filmin böyle para kazanacağını düşünmek bir deha işi. Bu film 3 dolar kazanıyor bilet başına (Vizontele bilet başı 75 cent kazanmış). Yapımcıya kalan para, geri kalanı vergisi... 3 milyon olursa bu filmin kazanacağı para 9 milyon dolar. Filimde kostüm yok, dekor yok, öyle büyük paralar alacak oyuncu yok, başrol oyuncusu zaten kendisi, otel ve tatil köyü de zaten sponsor. Sıfır maliyete yakın bir film. Bu filmin iki önemli unsuru var, onun için toplumsal araştırma yapılmalı. Bir, bu filme Türkiye'nin her kesimi gidiyor. Böyle bir film kaç tane hatırlıyorsunuz? İki, sinemaya girdim her kesimden insanları gördüm etrafımda ve bunların hepsi gülüyor. Aynı espriye her sosyal kesimden, her coğrafi kesimden, her etkin kesimden insanlar gülüyorlar, kahkahalarla.
İZLEDİĞİM EN KÖTÜ FİLM
Bu film benim hayatta gördüğüm en kötü film.
5 yaşında film seyretmeye başladım ben, o devirde seyrettiğim Arap filmleri dahil, üniversite çağlarımda ortalığı saran Hint filmleri dahil seyrettiğim en kötü film. Kötü film derken de özür dilerim okuyucumdan, çünkü 'kötü' bir sıfattır ve sıfatlar isimlerin önüne konur, bunun yanında isimlik ortada film de yok. Sadece 'kötü' var. Ama bu kadar kötüyü, bu kadar insana seyrettiren, bu kadar insana güldüren güç, bir 'deha'dır. Şahan'ın oyunculuk filan falan o değil ama ticari dehası kaçınılmaz. İkinci filmi yapacak uçunu açık bırakmasının sebebi o, o da para kazanacak göreceksiniz. Bu film Türkiye toplumunun şu andaki yaşamı ve koşullarıdır. Yani 2008'in Türkiye insanına çok uygun gelen bir film bu. Onun için insanlar koşa koşa gidiyorlar."
h
Atilla Dorsay, Recep İvedik filmi için "Bence popülist terör haline geldi. Ben o filmi görmeyi katiyen istemiyordum ama görmek zorunda kaldım, üzerimde bir baskı. Herkes görüyor, herkes ondan bahsediyor. Bu da bir terör biçimi değil mi?" şeklinde konuştu.
NİYE BU KADAR SEYİRCİ BU FİLME GİDİYOR?
Atilla Dorsay, bu filmi yapan Şahan Gökbakar'ı suçlamadığını vurgulayarak, filmin sanat konusunda hiçbir iddiasının olmadığını, hatta güldürü olarak bile bir iddiasının olmadığını söyledi: "Popüler sinemanın bayağı bir alt düzeylerde gezinen bir örneği. Niye bu kadar seyirci bu filme gidiyor. Ben bunu açıklamaktan acizim. Toplum bilimcilerin, sosyologların eğilmesi gereken bir konu. Ama buna rağmen filmin bir iki sahnesinde güldüm."
ULUÇ, RECEP İVEDİK'İ YERİN DİBİNE BATIRDI
Hıncal Uluç, 'Recep İvedik' filmini Atilla Dorsay yüzünden izlediğini anlattı ve bu filmin üniversiteler tarafından araştırılması gereken bir olay olduğunu söyledi.
Hıncal Uluç, filmin elde ettiği gişe başarısına değindi ve Şahan Gökbakar'ın böyle bir filmden para kazanabileceğini düşünmesini bir 'deha' işi olarak yorumladı. Uluç, ayrıca filmin bugüne kadar izlediği en kötü film olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:
"Bir defa bu filmin para kazanabileceğini düşünmek bir deha işi, hiç abartmıyorum. Herkesin kapıdan kovaladığı bir senaryo ile bu filmin böyle para kazanacağını düşünmek bir deha işi. Bu film 3 dolar kazanıyor bilet başına (Vizontele bilet başı 75 cent kazanmış). Yapımcıya kalan para, geri kalanı vergisi... 3 milyon olursa bu filmin kazanacağı para 9 milyon dolar. Filimde kostüm yok, dekor yok, öyle büyük paralar alacak oyuncu yok, başrol oyuncusu zaten kendisi, otel ve tatil köyü de zaten sponsor. Sıfır maliyete yakın bir film. Bu filmin iki önemli unsuru var, onun için toplumsal araştırma yapılmalı. Bir, bu filme Türkiye'nin her kesimi gidiyor. Böyle bir film kaç tane hatırlıyorsunuz? İki, sinemaya girdim her kesimden insanları gördüm etrafımda ve bunların hepsi gülüyor. Aynı espriye her sosyal kesimden, her coğrafi kesimden, her etkin kesimden insanlar gülüyorlar, kahkahalarla.
İZLEDİĞİM EN KÖTÜ FİLM
Bu film benim hayatta gördüğüm en kötü film.
5 yaşında film seyretmeye başladım ben, o devirde seyrettiğim Arap filmleri dahil, üniversite çağlarımda ortalığı saran Hint filmleri dahil seyrettiğim en kötü film. Kötü film derken de özür dilerim okuyucumdan, çünkü 'kötü' bir sıfattır ve sıfatlar isimlerin önüne konur, bunun yanında isimlik ortada film de yok. Sadece 'kötü' var. Ama bu kadar kötüyü, bu kadar insana seyrettiren, bu kadar insana güldüren güç, bir 'deha'dır. Şahan'ın oyunculuk filan falan o değil ama ticari dehası kaçınılmaz. İkinci filmi yapacak uçunu açık bırakmasının sebebi o, o da para kazanacak göreceksiniz. Bu film Türkiye toplumunun şu andaki yaşamı ve koşullarıdır. Yani 2008'in Türkiye insanına çok uygun gelen bir film bu. Onun için insanlar koşa koşa gidiyorlar."
h