Usta sanatçıdan dobra dobra: Kanseri yendim, dimdik ayaktayım!
Cine ekranlarının sevilen programı İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme programına usta sanatçı Işıl Yücesoy konuk oldu.
Hayatıyla ilgili bilinmeyenleri İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de samimiyetle paylaşan Işıl Yücesoy, kendisiyle ilgili “Hükümet gibi Kadın” sözüne “Sevgili Çağan Irmak’ın hediyesi bana ve Türkiye’ye. Ben de bazen sinirleniyorum. Ne münasebet hükümetler iner çıkar ben devlet gibi kadınım diyorum. Millet gibi deseler daha hoşuma gider. Bunlar çok iddialı ama sevgili Çağan böyle bir hediye de bulundu. İnsanların sevgi dolu yaklaşmalarından çok mutluyum hele ki sokakta. Yıllardır kendi ailelerinden biri gibi yaklaşıyor insanlar, ben de onlara öyle bakıyorum. Birşeye inanıyorum onlar olmazsa biz olmayız.” dedi.
“İşime saygısızlık olursa seti terk ederim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de mesleğinde çok titiz ve mükemmelliyetçi olduğunu söyleyen Işıl Yücesoy “Disiplinim had safhadadır, insanları rahatsız edecek kadar. Karşı taraf saygı gösteriyorsa benim bu durumuma yürür gider. Ben de ona destek olurum sevgiyle. Ama ki gerçekten bir saygısızlıkla karşılaşıyorsam kişisel olarak değil, mesleki olarak, çok set bırakmışlığım vardır. Giderim, çeker giderim. Ben çok az yapımcıyla çalıştım. Oğlum kardeşim gibidirler. Onlar beni bilirler. Eğer ben çıkıp gidiyorsam vardır bir nedeni.” diyerek paylaştı.
Fikret Şenes, Selami Şahin ve Ahmet Selçuk İlkan’a çok şey borçluyum”
Tiyatro kariyeriyle başlayan sanat hayatına şarkıcılıkla devam eden Işıl Yücesoy’a bu dönemde Ahmet Selçuk İlkan, Selami Şahin ve Fikret Şenes çok destek olmuş. “Ya Seninle Ya Sensiz” albümünü hiçbir plak sirketi yapmak istemedi. Sevgili Selami Şahin’in bestesi. Fikret Şenes tanıştırdı. Ahmet Selçuk İlkan’ın sözleri. Dört adım attıysam ikisini Fikret Hanım’a diğerini Selami Şahin’e ve Ahmet Selçuk İlkan’a borçluyum. Fikret Şenes çok önemli bir kadın. O dönem Türkçe sözlü müzikler, aranjmanlar yapılıyordu. Biz köşe taşıyız. İlk besteyi söyleyenlerdenim biri de “Halhal’la Nazan Şoray’dır. Plağı yapmak istemediler. Tarzınızı değiştiriyorsunuz olmaz diye. Bir gecede karar verdim boyun eğmedim bir plak şirketi kurdum, çıkarttım birinci haftada 100 bin sattı. Fikret Şenes’in bana bir vasiyeti vardı yaşamadığın şarkıyı söyleme derdi. Fikret Şenes her şarkısını yaşadığı bir anı üzerine yazmıştır. Şarkıyı platonikte olsa öyle söylerdim. Sahneye çıktığımda birini seçerdim. “Bir var bir yok”u söyleyeceğim, Fikret abla yazdı, bir türlü söyleyemiyorum. Kovalıyor beni, söyleyemiyorum. Kendi dostlarımızdan ne kadar hoş adam varsa stüdyoya topladı onlara baka baka söyledim. Duygu çok önemli.” diyerek paylaştı.
“Erol Büyükburç çok çapkındı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Işıl Yücesoy yakın zamanda kaybettiğimiz usta sanatçı Erol Büyükburç ile ilgili de duygularını paylaştı. “Ölüm Allah’ın emri ama bir tatlı nida ile hatırlanmak güzel Allah herkese versin. Erol’cumla çok çalıştım, ah ne çapkındı ne çapkın. Matinede başka kızı, akşam başka kızı getirirdi. Çok çapkındı.” diyerek anlattı.
“Candan Erçetin’in sahne duruşunu seviyorum”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de sevdiği ve takip ettiği sanatçılardan birinin de Candan Erçetin olduğunu söyleyen Işıl Yücesoy “Benim memleketlim Candan Erçetin. Hiçbir konserini kaçırmam. Candan Hanım’ın sahne duruşunu seviyorum, çok enteresan bir tavrı var ben burdayım diyor. Aura çok önemli bir şey, bir de umut veriyor. Çok seviyorum. Belki ondan güzel sesliler çok daha popülerler var ama. Benim değerimde Allah yolunu açsın çok değerli bir sanatçı.” Dedi.
“Anne olmadan önce eksikmişim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de geç yaşta tattığı annelikten de bahseden Işıl Yücesoy “45 yaşında kucağıma aldım kızımı.Şimdi 24 yaşında ABD’de doktora yapıyor. Bu işler talih. Kontrol yapıldı, su alındı plasentadan su çektiler aynı gün 25-26 yaşında bir kızla girdik onun ki erken doğum ve ölümle bitti, benimki sağlıkla geldi. Doktoruma güvendim. Ah nasıl istedim. Eksikmişim meğerse. Bütün amaçlarım değişti katı taraflarım törpülendi daha çok insan sever oldum gençler daha iyi anladım.” Diyerek anlattı.
“Kanseri yendim, dimdik ayaktayım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de göğüs kanseriyle mücadelesinden de bahseden Işıl Yücesoy ilk başlarda belirtileri önemsememiş. “Hiç beklenmedik tokatlar vardır hayatta hiç aklına bile gelmeyen. Bizim aklımıza geliyordu ailenin içinde bütün ailem anne ve baba tarafında oluşan bir şeydi, hep konrol altındaydık. Birşeyler hissettim ama dizi devam ediyordu. Biraz geç kaldım. Doktorum Vahit bey bana çok kızdı. Geç kalmasaydım daha rahat geçecekti. Erken teşhis önemli, benimki ikinci evreydi. 16 tane kemoterapi aldım. Hiç bunlara kimse bakmasın, dimdik ayaktayım. Nilüfer de ayakta hepsi ayakta Allah çaresiz dert vermesin. Erken teşhis önemli dokunun, bakın. Benim üç sene ihmalim var hatalıyım ders olsun benim hayatım. Ama dünyanın sonu olmadığını bu iş başına gelen kabul etsin, hayata sarılsın. Burdayım daha da başınızda kalacağım. Ama insan duygusal olarak etkileniyor. Saçlar gidiyor kirpikler dökülüyor.”diyerek anlattı.
“Çağan Irmak’ı pamuklara sarmalı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Çağan Irmak ile ilgili duygularını da paylaşan Işıl Yücesoy için ünlü yönetmeninin yeri ayrı. “Pamuklara sarmalı Türkiye bu çocuğu. Bu adamın çirkin bir şey yapması mümkün değil, ruhu öyle değil. Benim için yeri ayrı. Hayatta insanların oluşumunda attığı basamaklarda şans, kader yada kendi çabası çalışkanlığı önemlidir. Çünkü bir insana birsürü imkan verirsin orada kalabilir. Yıllar geçti Çağan Irmak geldi. Ben sanatçıydım, 15 sene evvel de sanatçıydım. Geldi 15 defa oyunumu seyretti. Herkes söylemez, ben iftihar ederim. Bir genç çocuk bana el verdi.” diyerek paylaştı.
“İşime saygısızlık olursa seti terk ederim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de mesleğinde çok titiz ve mükemmelliyetçi olduğunu söyleyen Işıl Yücesoy “Disiplinim had safhadadır, insanları rahatsız edecek kadar. Karşı taraf saygı gösteriyorsa benim bu durumuma yürür gider. Ben de ona destek olurum sevgiyle. Ama ki gerçekten bir saygısızlıkla karşılaşıyorsam kişisel olarak değil, mesleki olarak, çok set bırakmışlığım vardır. Giderim, çeker giderim. Ben çok az yapımcıyla çalıştım. Oğlum kardeşim gibidirler. Onlar beni bilirler. Eğer ben çıkıp gidiyorsam vardır bir nedeni.” diyerek paylaştı.
Fikret Şenes, Selami Şahin ve Ahmet Selçuk İlkan’a çok şey borçluyum”
Tiyatro kariyeriyle başlayan sanat hayatına şarkıcılıkla devam eden Işıl Yücesoy’a bu dönemde Ahmet Selçuk İlkan, Selami Şahin ve Fikret Şenes çok destek olmuş. “Ya Seninle Ya Sensiz” albümünü hiçbir plak sirketi yapmak istemedi. Sevgili Selami Şahin’in bestesi. Fikret Şenes tanıştırdı. Ahmet Selçuk İlkan’ın sözleri. Dört adım attıysam ikisini Fikret Hanım’a diğerini Selami Şahin’e ve Ahmet Selçuk İlkan’a borçluyum. Fikret Şenes çok önemli bir kadın. O dönem Türkçe sözlü müzikler, aranjmanlar yapılıyordu. Biz köşe taşıyız. İlk besteyi söyleyenlerdenim biri de “Halhal’la Nazan Şoray’dır. Plağı yapmak istemediler. Tarzınızı değiştiriyorsunuz olmaz diye. Bir gecede karar verdim boyun eğmedim bir plak şirketi kurdum, çıkarttım birinci haftada 100 bin sattı. Fikret Şenes’in bana bir vasiyeti vardı yaşamadığın şarkıyı söyleme derdi. Fikret Şenes her şarkısını yaşadığı bir anı üzerine yazmıştır. Şarkıyı platonikte olsa öyle söylerdim. Sahneye çıktığımda birini seçerdim. “Bir var bir yok”u söyleyeceğim, Fikret abla yazdı, bir türlü söyleyemiyorum. Kovalıyor beni, söyleyemiyorum. Kendi dostlarımızdan ne kadar hoş adam varsa stüdyoya topladı onlara baka baka söyledim. Duygu çok önemli.” diyerek paylaştı.
“Erol Büyükburç çok çapkındı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Işıl Yücesoy yakın zamanda kaybettiğimiz usta sanatçı Erol Büyükburç ile ilgili de duygularını paylaştı. “Ölüm Allah’ın emri ama bir tatlı nida ile hatırlanmak güzel Allah herkese versin. Erol’cumla çok çalıştım, ah ne çapkındı ne çapkın. Matinede başka kızı, akşam başka kızı getirirdi. Çok çapkındı.” diyerek anlattı.
“Candan Erçetin’in sahne duruşunu seviyorum”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de sevdiği ve takip ettiği sanatçılardan birinin de Candan Erçetin olduğunu söyleyen Işıl Yücesoy “Benim memleketlim Candan Erçetin. Hiçbir konserini kaçırmam. Candan Hanım’ın sahne duruşunu seviyorum, çok enteresan bir tavrı var ben burdayım diyor. Aura çok önemli bir şey, bir de umut veriyor. Çok seviyorum. Belki ondan güzel sesliler çok daha popülerler var ama. Benim değerimde Allah yolunu açsın çok değerli bir sanatçı.” Dedi.
“Anne olmadan önce eksikmişim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de geç yaşta tattığı annelikten de bahseden Işıl Yücesoy “45 yaşında kucağıma aldım kızımı.Şimdi 24 yaşında ABD’de doktora yapıyor. Bu işler talih. Kontrol yapıldı, su alındı plasentadan su çektiler aynı gün 25-26 yaşında bir kızla girdik onun ki erken doğum ve ölümle bitti, benimki sağlıkla geldi. Doktoruma güvendim. Ah nasıl istedim. Eksikmişim meğerse. Bütün amaçlarım değişti katı taraflarım törpülendi daha çok insan sever oldum gençler daha iyi anladım.” Diyerek anlattı.
“Kanseri yendim, dimdik ayaktayım”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de göğüs kanseriyle mücadelesinden de bahseden Işıl Yücesoy ilk başlarda belirtileri önemsememiş. “Hiç beklenmedik tokatlar vardır hayatta hiç aklına bile gelmeyen. Bizim aklımıza geliyordu ailenin içinde bütün ailem anne ve baba tarafında oluşan bir şeydi, hep konrol altındaydık. Birşeyler hissettim ama dizi devam ediyordu. Biraz geç kaldım. Doktorum Vahit bey bana çok kızdı. Geç kalmasaydım daha rahat geçecekti. Erken teşhis önemli, benimki ikinci evreydi. 16 tane kemoterapi aldım. Hiç bunlara kimse bakmasın, dimdik ayaktayım. Nilüfer de ayakta hepsi ayakta Allah çaresiz dert vermesin. Erken teşhis önemli dokunun, bakın. Benim üç sene ihmalim var hatalıyım ders olsun benim hayatım. Ama dünyanın sonu olmadığını bu iş başına gelen kabul etsin, hayata sarılsın. Burdayım daha da başınızda kalacağım. Ama insan duygusal olarak etkileniyor. Saçlar gidiyor kirpikler dökülüyor.”diyerek anlattı.
“Çağan Irmak’ı pamuklara sarmalı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Çağan Irmak ile ilgili duygularını da paylaşan Işıl Yücesoy için ünlü yönetmeninin yeri ayrı. “Pamuklara sarmalı Türkiye bu çocuğu. Bu adamın çirkin bir şey yapması mümkün değil, ruhu öyle değil. Benim için yeri ayrı. Hayatta insanların oluşumunda attığı basamaklarda şans, kader yada kendi çabası çalışkanlığı önemlidir. Çünkü bir insana birsürü imkan verirsin orada kalabilir. Yıllar geçti Çağan Irmak geldi. Ben sanatçıydım, 15 sene evvel de sanatçıydım. Geldi 15 defa oyunumu seyretti. Herkes söylemez, ben iftihar ederim. Bir genç çocuk bana el verdi.” diyerek paylaştı.