ÜNLÜ TARİHÇİ HAREM'İ ANLATTI; "KANUNİ ÖPÜŞMEZDİ ÇÜNKÜ..."
Tarihçi, yazar Yavuz Bahadıroğlu Kanaltürk'te yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu.
Tarihçi, yazar Yavuz Bahadıroğlu Muhteşem Yüzyıl tartışmasıyla ilgili şunları söyledi:
*Tarihimizde o dizideki gibi Kanuni yok, Hürrem yok, Mahidevran yok. 2 senedir Süleyman demesini öğrenemeyen padişah karısı mı olur. Kanuni büyük şair, Hürrem de hatırı sayılır bir şair. Dizideki Hürrem 2 yıldır Sülüman diyor, Süleyman diyemiyorum. Nazmiye Demirel bile 2 yılda Süleyman demeyi öğrendi. Isparta şivesiyle o da ilk zamanlar Sülüman diyordu.
*Başbakan’a sesleniyorum, bağırmakla olmaz bu iş. Devlet imkanları var. Kaddafi’yi günahım kadar sevmem. Her yerde lanet okuyorum bir konuda rahmet okuyorum. O da Çağrı filmi. Kaddafi ne yapmış; en iyi senarist kim gelsin, en iyi yönetmen kim gelsin, en iyi aktör kim, Anthony Quinn o da gelsin demiş. Bunun gibi.. Devletim da bunu yapabilir. O zaman Araplar’a da satabilir diziyi.
*Muhteşem Yüzyıl’da bence senaryo sette yazılıyor. Her hafta her hafta başka nasıl yetişecek dizi. Tarihimin üzerinden tank gibi geçme hakkı kimsede yok. İnsanlar verdikçe daha fazlasını ister. Başbakan da ’Bu iş nereye gidiyor’ diye kızıyor.
"Dizideki gibi dekolte giyselerdi zatüree olup ölürlerdi"
*(Dizideki dekolte kıyafetler için) O kadar dekolte ile sarayda kışı geçiremezsin. Soğuktan zatürre olur, ölürsünüz. Saray çok soğuk bir yer. Mangala ısınan 1,5 metre kalınlığında duvarlar. Orada yaşamak çok zordur. İçerisi ısınana kadar yaz geliyor. Soğuyana kadar kış geliyor.
*Dizinin yapımcısı bundan sonra hiçbir yol izlemesin, bu defteri kapatsın. Bir tarih filmi çekecekse doğru düzgün tarih danışmanlarıyla çalışsın.
*Dizinin son hallerinin tarihle hiçbir ilgisi yok. Bu dizi film gibi bir şey olmuş.
* Başbakan Tayyip Erdoğan halkın yalnız bedensel değil, zihinsel ve ruhsal saldırılardan da koruma yükümlülüğü var. Bu anlamda doğru bir çıkış yaptı. ’Başbakan neden diziyle uğraşıyor?’ diyorlar. Görevini yapıyor. Tarihinin karalanmasını istemiyor.
* Dizide geçen yıl da kusurlar vardı. Ama Meral Okay tarihe sadakat konusunda daha titizdi. Yeni grubun hiçbir endişesi yok. Çalakalem yazıyorlar.
*Eskiden daha çok savaş sahnesi vardı. Çünkü yapımcı masraf yapıyordu. Şimdi ucuza mal etme çabası var. Ucuz olsun diye savaş sahnesi yerine harem var. Seyirci bunu istiyorsa gitsin aşk dizilerini izlesin. Benim değerlerimin üzerinden gidilmesin. Çünkü bu millet televizyonda izlediğini gerçek sanıyor. Bu kadar gaflet içindeler.
"Tarihte Firuze diye bir karekter yok"
* Tarihte Firuze diye bir karakter yok. Böyle bir Kanuni, böyle bir harem, böyle bir Hürrem yok. Osmanlı sarayı bizim bildiğimiz evlerden değil. Sarayda zehirlenerek öldürülen kimse de yok. Bir kadının birkaç kocası varmış gibi gösteriliyor. Sarayda mümkün mü bu? Nereden çıkarıyorlar bu entrikayı, kumaları bilmiyorum. Keşke danıştıkları tarihçiler olsaydı.
*Haremde erkeğin kadınla görüşmesi bile mümkün değildi. Dizideki erkek karakterler haremden çıkmıyor.
*Osmanlı sarayında öpüşme yoktu. Çünkü padişahlar salgın hastalık nedeniyle korunurdu. Yanaktan ve alından öpme vardı. Dizide bir öpüşme sahneleri var ki ’Artık bu kadarı da olmaz’ seviyesinde ilerliyor.
*Padişahlar haftada 2 kez hareme giderdi. Geri kalan günlerde devlet işleriyle uğraşırlardı. Kadın peşinde koşan, mirasyediler değillerdi. Kanuni’nin 30 yılı at üstünde geçti, haremde değil. Dizi yüzünden haremden çıkmaz adam görüntüsü var.
"Başbakan’ı Araplar kızdırdı"
* Diziyi dünyada 150 milyon kişi izliyor. Dış dünyaya da böyle tanıtılıyoruz. Başbakan muhtemelen o patlamayı Mısır seyahatinden sonra yaşadı. Arap aleminden yetkili birileri ’Diziyi izliyoruz, sizin Osmanlı ne fitne fücurmuş’ demiştir. Başbakan da haklı olarak kızmıştır. Başbakan o diziyi büyük saflıkla izleyip gerçek sanan dağdaki çobanı da düşünmek zorunda. Kahvelerde bu dizileri ’Vay be neler olmuş neler’ diye gerçek sanıp izlediklerini biliyor musunuz?
* Dizinin yanlış gösterdiği bu değerli insanlar bizim dedemiz, ninemizdi. Başbakan da böyle düşünüyor. Kendi ninemizi, dedemizi karalarsak gençler öksüzleşir, köksüz kalır. Sonra bu nesiller Lenin’e Hitler’e katılır. Benim değerlerimin üzerinden tankla geçiyorlar. Artık feryat etme zamanıdır.
*Tarihimizde o dizideki gibi Kanuni yok, Hürrem yok, Mahidevran yok. 2 senedir Süleyman demesini öğrenemeyen padişah karısı mı olur. Kanuni büyük şair, Hürrem de hatırı sayılır bir şair. Dizideki Hürrem 2 yıldır Sülüman diyor, Süleyman diyemiyorum. Nazmiye Demirel bile 2 yılda Süleyman demeyi öğrendi. Isparta şivesiyle o da ilk zamanlar Sülüman diyordu.
*Başbakan’a sesleniyorum, bağırmakla olmaz bu iş. Devlet imkanları var. Kaddafi’yi günahım kadar sevmem. Her yerde lanet okuyorum bir konuda rahmet okuyorum. O da Çağrı filmi. Kaddafi ne yapmış; en iyi senarist kim gelsin, en iyi yönetmen kim gelsin, en iyi aktör kim, Anthony Quinn o da gelsin demiş. Bunun gibi.. Devletim da bunu yapabilir. O zaman Araplar’a da satabilir diziyi.
*Muhteşem Yüzyıl’da bence senaryo sette yazılıyor. Her hafta her hafta başka nasıl yetişecek dizi. Tarihimin üzerinden tank gibi geçme hakkı kimsede yok. İnsanlar verdikçe daha fazlasını ister. Başbakan da ’Bu iş nereye gidiyor’ diye kızıyor.
"Dizideki gibi dekolte giyselerdi zatüree olup ölürlerdi"
*(Dizideki dekolte kıyafetler için) O kadar dekolte ile sarayda kışı geçiremezsin. Soğuktan zatürre olur, ölürsünüz. Saray çok soğuk bir yer. Mangala ısınan 1,5 metre kalınlığında duvarlar. Orada yaşamak çok zordur. İçerisi ısınana kadar yaz geliyor. Soğuyana kadar kış geliyor.
*Dizinin yapımcısı bundan sonra hiçbir yol izlemesin, bu defteri kapatsın. Bir tarih filmi çekecekse doğru düzgün tarih danışmanlarıyla çalışsın.
*Dizinin son hallerinin tarihle hiçbir ilgisi yok. Bu dizi film gibi bir şey olmuş.
* Başbakan Tayyip Erdoğan halkın yalnız bedensel değil, zihinsel ve ruhsal saldırılardan da koruma yükümlülüğü var. Bu anlamda doğru bir çıkış yaptı. ’Başbakan neden diziyle uğraşıyor?’ diyorlar. Görevini yapıyor. Tarihinin karalanmasını istemiyor.
* Dizide geçen yıl da kusurlar vardı. Ama Meral Okay tarihe sadakat konusunda daha titizdi. Yeni grubun hiçbir endişesi yok. Çalakalem yazıyorlar.
*Eskiden daha çok savaş sahnesi vardı. Çünkü yapımcı masraf yapıyordu. Şimdi ucuza mal etme çabası var. Ucuz olsun diye savaş sahnesi yerine harem var. Seyirci bunu istiyorsa gitsin aşk dizilerini izlesin. Benim değerlerimin üzerinden gidilmesin. Çünkü bu millet televizyonda izlediğini gerçek sanıyor. Bu kadar gaflet içindeler.
"Tarihte Firuze diye bir karekter yok"
* Tarihte Firuze diye bir karakter yok. Böyle bir Kanuni, böyle bir harem, böyle bir Hürrem yok. Osmanlı sarayı bizim bildiğimiz evlerden değil. Sarayda zehirlenerek öldürülen kimse de yok. Bir kadının birkaç kocası varmış gibi gösteriliyor. Sarayda mümkün mü bu? Nereden çıkarıyorlar bu entrikayı, kumaları bilmiyorum. Keşke danıştıkları tarihçiler olsaydı.
*Haremde erkeğin kadınla görüşmesi bile mümkün değildi. Dizideki erkek karakterler haremden çıkmıyor.
*Osmanlı sarayında öpüşme yoktu. Çünkü padişahlar salgın hastalık nedeniyle korunurdu. Yanaktan ve alından öpme vardı. Dizide bir öpüşme sahneleri var ki ’Artık bu kadarı da olmaz’ seviyesinde ilerliyor.
*Padişahlar haftada 2 kez hareme giderdi. Geri kalan günlerde devlet işleriyle uğraşırlardı. Kadın peşinde koşan, mirasyediler değillerdi. Kanuni’nin 30 yılı at üstünde geçti, haremde değil. Dizi yüzünden haremden çıkmaz adam görüntüsü var.
"Başbakan’ı Araplar kızdırdı"
* Diziyi dünyada 150 milyon kişi izliyor. Dış dünyaya da böyle tanıtılıyoruz. Başbakan muhtemelen o patlamayı Mısır seyahatinden sonra yaşadı. Arap aleminden yetkili birileri ’Diziyi izliyoruz, sizin Osmanlı ne fitne fücurmuş’ demiştir. Başbakan da haklı olarak kızmıştır. Başbakan o diziyi büyük saflıkla izleyip gerçek sanan dağdaki çobanı da düşünmek zorunda. Kahvelerde bu dizileri ’Vay be neler olmuş neler’ diye gerçek sanıp izlediklerini biliyor musunuz?
* Dizinin yanlış gösterdiği bu değerli insanlar bizim dedemiz, ninemizdi. Başbakan da böyle düşünüyor. Kendi ninemizi, dedemizi karalarsak gençler öksüzleşir, köksüz kalır. Sonra bu nesiller Lenin’e Hitler’e katılır. Benim değerlerimin üzerinden tankla geçiyorlar. Artık feryat etme zamanıdır.