Ünlü radyocudan bomba çıkış! Türk medyası yavşaktır!
Birgün gazetesine konuşan ünlü radyocu Nihat Sırdar'dan Türk medyası için çok konuşulacak sözler: Türk medyası yavşaktır!
Yıllardır sabahları Nihat’la Muhabbet, akşamları Nihat’la Sivrisinek programını yapıyor. Eleştirel tavrıyla dinleyicinin gönlünü çelerken bazen RTÜK’ün bazen ‘patron’un baskılarıyla karşılaşıyor. Son olarak dinleyiciden gelen “Elektrikleri kedinin kestiğine inandım da Twitter ve YouTube’u hangi hayvan kesti diye düşünüyorum” mesajını okudu.
Birgün gazetesinden Ömür Şahin Keyif'in sorularını yanıtlayan Nihat Sırdar yine sivri çıkışları ile dikkat çekerken Türk medyası için yaptığı iddialı yorumlarla gündem olacak gibi gözüküyor.
İşte Sırdar'ın Birgün'e verdiği röportajdan çarpıcı bölümler:
MİZAH YAPILAMAYACAK OLAYLAR VARKEN YAYIN YAPMAK ÇOK ZOR
“Türkiye’nin ender muhalif radyocularından biri” diyorlar sizin için. Bir çeşit imaj haline mi geldi bu?
Programların tarzı gereği böyle bir imaj oluştu. 20 yıldır devam eden bir program bu. Her dönem iktidar kimse eleştirmişim. Bu iktidar çok uzun süreli olduğu için oluşan bir önyargı var karşı tarafta. Ama dinleyenin elbette böyle bir beklentisi var.
Sürekli sorun konuşmak sizi dolduruyor mu boşaltıyor mu? Geriliyor musunuz?
Dolduruyor elbette. Psikolojik olarak çok yorucu bir kere. Diğer insanların haber izlememe, gündemle ilgilenmeme gibi bir imkânı var. Benim yok. Hep o sorunları takip etmek zorundayım. Gün geliyor üzerine mizah yapılamayacak olaylar yaşanıyor. Özellikle o zamanlar çok zor gerçekten yayın yapmak.
ALEM'DEN AYRILMASAM KOVULACAKTIM ZATEN!
Alem’den atılmış mıydınız, siz mi çıkmıştınız? Çalıştığınız yerlerden eleştirileriniz nedeniyle baskı görüyor musunuz? Zaman zaman ‘İşten attırmaya çalıştıklarını’ da söylemiştiniz...
Alem’de süreç çok karman çormandı. Bugün grubun satılışına bakınca bile aslında amacın ne olduğu anlaşılıyor. Ben ve diğer arkadaşlarım kendi isteğimizle istifa ettik. Etmesek elbette atılacaktık yeni patronaj tarafından. Beklemenin ‘Alemi’ yoktu diyebilirim. (Gülüyor)
RTÜK'ÜN HER CEZASI BİR ÖNCEKİNDEN DAHA SAÇMA!
RTÜK de sizi çok seviyor. Hamster şakası size ceza getirdi... “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine aykırı” gerekçesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
RTÜK bana uyarı veya ceza vermek için dayandırdığı maddelerle beni her zaman şaşırtmıştır. ‘Daha absürdü olmaz’ dediğim her sefer bir sonraki ceza kesin daha saçma oluyor.
TÜRK MEDYASI YAVŞAKTIR!
Bir yazınızda RTÜK’ün bu cezalarına tepki göstermediği için “asıl yavşak medyanın kendisi” demiştiniz...
Aynen öyle. Türk medyası yavşaktır. Sendikalaşmanın bitirilişine ses çıkaramadığı için, işten çıkarılan, hapislerde çürütülen meslektaşlarına sahip çıkmadığı için, patronların müdahalelerine topluca tepki veremedikleri için yavşaktır. Bugün geldiğimiz noktada en büyük günah medyanındır bence.
ALO FATİH BASKISI YAŞADI MI?
‘Alo Fatih’lerin ardından sormak adet oldu, size de telefonlar geliyor mu? Muammer Güler İstanbul Valiliği döneminde pek sevmezmiş sizi... Aramadı mı hiç?
Hiçbir siyasiyle telefonla veya başka bir şekilde iletişimim olmadı. Böylesi daha iyi. Telefonda titremek güzel bir şey olmasa gerek. (Gülüyor)
Radyoculuğa başlama hikâyenizde Fatih Altaylı var...
Fatih Altaylı Best FM’in başındaydı. Ben sabahları o gazeteleri okumadan önce yayın yapardım. Sonrasında da yayın masasında otururdum. O dönem Hürriyet’te yazdığı yazılar yüzünden Hattatlar işten çıkardı Altaylı’yı. Çok üzülmüştük tüm ekip ayrılınca. Yöneticiliği sırasında çok sertti. Küfür kıyamet bağırır, eleştirirdi. O gittikten sonra daha rahat yayın yapmaya başladım ve benim bile halen inanamadığım bir kitle oluştu. Birkaç kez karşılaştık ve tanımadı beni. Veya tanımamazlıktan geldi. Bilemiyorum. Öyle veya böyle emeği vardır bende.
TAM ANLAMIYLA OTOSANSÜR!
Yayında geciktirici kullanıyor musunuz?
Geciktirici var ama sansürleyici olarak kullanılmıyor. Bazen ben kendi söylediğimi, RTÜK’sel durumunu düşünerek, yayından atabiliyorum. Teknik olarak tam anlamıyla ‘otosansür’ bu oluyor galiba. (Gülüyor)
2011’de bir röportajınızda demişsiniz ki ‘Baskı hiç bu kadar çok olmamıştı’... Güncellemek ister misiniz cümlenizi?
O kadar erken konuşmamak lazımmış demek. (Gülüyor)
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN...
Birgün gazetesinden Ömür Şahin Keyif'in sorularını yanıtlayan Nihat Sırdar yine sivri çıkışları ile dikkat çekerken Türk medyası için yaptığı iddialı yorumlarla gündem olacak gibi gözüküyor.
İşte Sırdar'ın Birgün'e verdiği röportajdan çarpıcı bölümler:
MİZAH YAPILAMAYACAK OLAYLAR VARKEN YAYIN YAPMAK ÇOK ZOR
“Türkiye’nin ender muhalif radyocularından biri” diyorlar sizin için. Bir çeşit imaj haline mi geldi bu?
Programların tarzı gereği böyle bir imaj oluştu. 20 yıldır devam eden bir program bu. Her dönem iktidar kimse eleştirmişim. Bu iktidar çok uzun süreli olduğu için oluşan bir önyargı var karşı tarafta. Ama dinleyenin elbette böyle bir beklentisi var.
Sürekli sorun konuşmak sizi dolduruyor mu boşaltıyor mu? Geriliyor musunuz?
Dolduruyor elbette. Psikolojik olarak çok yorucu bir kere. Diğer insanların haber izlememe, gündemle ilgilenmeme gibi bir imkânı var. Benim yok. Hep o sorunları takip etmek zorundayım. Gün geliyor üzerine mizah yapılamayacak olaylar yaşanıyor. Özellikle o zamanlar çok zor gerçekten yayın yapmak.
ALEM'DEN AYRILMASAM KOVULACAKTIM ZATEN!
Alem’den atılmış mıydınız, siz mi çıkmıştınız? Çalıştığınız yerlerden eleştirileriniz nedeniyle baskı görüyor musunuz? Zaman zaman ‘İşten attırmaya çalıştıklarını’ da söylemiştiniz...
Alem’de süreç çok karman çormandı. Bugün grubun satılışına bakınca bile aslında amacın ne olduğu anlaşılıyor. Ben ve diğer arkadaşlarım kendi isteğimizle istifa ettik. Etmesek elbette atılacaktık yeni patronaj tarafından. Beklemenin ‘Alemi’ yoktu diyebilirim. (Gülüyor)
RTÜK'ÜN HER CEZASI BİR ÖNCEKİNDEN DAHA SAÇMA!
RTÜK de sizi çok seviyor. Hamster şakası size ceza getirdi... “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine aykırı” gerekçesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
RTÜK bana uyarı veya ceza vermek için dayandırdığı maddelerle beni her zaman şaşırtmıştır. ‘Daha absürdü olmaz’ dediğim her sefer bir sonraki ceza kesin daha saçma oluyor.
TÜRK MEDYASI YAVŞAKTIR!
Bir yazınızda RTÜK’ün bu cezalarına tepki göstermediği için “asıl yavşak medyanın kendisi” demiştiniz...
Aynen öyle. Türk medyası yavşaktır. Sendikalaşmanın bitirilişine ses çıkaramadığı için, işten çıkarılan, hapislerde çürütülen meslektaşlarına sahip çıkmadığı için, patronların müdahalelerine topluca tepki veremedikleri için yavşaktır. Bugün geldiğimiz noktada en büyük günah medyanındır bence.
ALO FATİH BASKISI YAŞADI MI?
‘Alo Fatih’lerin ardından sormak adet oldu, size de telefonlar geliyor mu? Muammer Güler İstanbul Valiliği döneminde pek sevmezmiş sizi... Aramadı mı hiç?
Hiçbir siyasiyle telefonla veya başka bir şekilde iletişimim olmadı. Böylesi daha iyi. Telefonda titremek güzel bir şey olmasa gerek. (Gülüyor)
Radyoculuğa başlama hikâyenizde Fatih Altaylı var...
Fatih Altaylı Best FM’in başındaydı. Ben sabahları o gazeteleri okumadan önce yayın yapardım. Sonrasında da yayın masasında otururdum. O dönem Hürriyet’te yazdığı yazılar yüzünden Hattatlar işten çıkardı Altaylı’yı. Çok üzülmüştük tüm ekip ayrılınca. Yöneticiliği sırasında çok sertti. Küfür kıyamet bağırır, eleştirirdi. O gittikten sonra daha rahat yayın yapmaya başladım ve benim bile halen inanamadığım bir kitle oluştu. Birkaç kez karşılaştık ve tanımadı beni. Veya tanımamazlıktan geldi. Bilemiyorum. Öyle veya böyle emeği vardır bende.
TAM ANLAMIYLA OTOSANSÜR!
Yayında geciktirici kullanıyor musunuz?
Geciktirici var ama sansürleyici olarak kullanılmıyor. Bazen ben kendi söylediğimi, RTÜK’sel durumunu düşünerek, yayından atabiliyorum. Teknik olarak tam anlamıyla ‘otosansür’ bu oluyor galiba. (Gülüyor)
2011’de bir röportajınızda demişsiniz ki ‘Baskı hiç bu kadar çok olmamıştı’... Güncellemek ister misiniz cümlenizi?
O kadar erken konuşmamak lazımmış demek. (Gülüyor)
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN...