Ünlü Alman dergisinin bu analizi çok kızdıracak! Erdoğan amacına ulaşmak için...
Almanya’nın saygın dergilerinden Focus’ta “Erdoğan’ın ikili oyunu” başlığıyla bir yorum haber yayınlandı.
Almanya’nın saygın dergilerinden Focus’ta “Erdoğan’ın ikili oyunu” başlığıyla bir yorum haber yayınlandı.
Türkiye’nin IŞİD’e savaş açıp PKK hedeflerini bombaladığını vurgulayan yazıda, yedi madde ile Türkiye’deki son gelişmeler analiz edildi.
Dergideki yazıda, “Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'yu kendi güç politikasının aracı olmaya indirgemeyi başardı. 27 NATO ülkesi Türkiye’nin ‘Antiterör savaşı’na destek verdi. Böylece Türk Cumhurbaşkanı, IŞİD krizinde NATO'ya birlik çağrısından vazgeçmesi karşılığında PKK’ya karşı savaş konusunda serbest kaldı” ifadeleri yer aldı.
Focus’ta çıkan yazı şöyle:
1. Erdoğan neyi planlıyor?
Türk Cumhurbaşkanı saldırılarla IŞİD’i zayıflatmaktan çok Kürtleri hedef alıyor. İncirlik’in IŞİD’e karşı mücadelede kullanılması izni, Washington’un defalarca rica etmesine rağmen bir yıl sürdü. Siyasette amaca varmak için bütün araçların kullanılmasını meşru sayan Erdoğan, sadece siyasal gücünü artırmayı hedefliyor. İlk etapta, Türk sınırında Kürtlerin bir devlet kurmalarını engellemek istiyor. Her şeyden önce, seçimlerde HDP’nin yüzde 10 barajını aşıp, AKP’nin meclis çoğunluğunu yitirmesi konusundaki başarısızlığını düzeltmek istiyor. İşte Cumhurbaşkanı bunun için, Türk Hava Kuvvetlerini göstermelik olarak IŞİD hedeflerine gönderiyor, ama PKK hedeflerini sert bir biçimde bombalamaya devam ettiriyor. Öcalan’ın dostu ve doksanlı yıllarda Federal Başsavcı ile PKK arasında aracılık yapan Ali Homam Ghazi “Erdoğan ne istediğini bilmeyen bir adamdır” diye eleştirerek “Kürtlerle barış süreci çok iyi gidiyordu, Abdullah Öcalan’ın büyük katkısı vardı. O zamanlar ilk ateşkesi o ilan etmişti” dedi.
2. IŞİD’le savaş konusunda Türkiye ne kadar ciddi?
Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşı ne kadar ciddiye aldığı konusunda kuşkular var. Şimdiye dek Erdoğan ve AKP, IŞİD terör organizasyonunu Suriyeli Kürtler’e karşı siper olarak görüp, Türkiye için tehlike olarak görmemişti. Ankara, Türkiye sınırı üzerinde IŞİD’e silah sevkiyatına ve yeni savaşçıların geçişine, IŞİD’lilerin Türk hastanelerinde tedavi görmelerine izin vermişti. Hatta, şimdiki Başbakan Ahmet Davutoğlu daha Sonbahar 2014’te IŞİD’in “aşırı bir terör organizasyonu” diye anılmasına açıkça karşı gelmişti. Suruç’ta 32 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısı sonrası bile, IŞİD’e karşı alınan tedbirler daha çok semboliktir. Erdoğan, Anti-IŞİD koalisyonuna katılarak dışarıya iyi bir partner görüntüsü vermektedir. Ama, Amerikalıların İncirlik’i kullanmalarına karşılık, Kürtlere karşı savaş için açık çek aldı.
3. Kürtler kendi aralarında birlik mi?
Kürtler Mesut Barzani ve Abdullah Öcalan’la muhafazakar ve sol eğilimliler olarak ayrılmaktadırlar. Kuzey Irak Kürt Bölgesi Başkanı 68 yaşındaki Barzani, ABD ve Türkiye ile siyasal olarak sıkı dosttur. 67 yaşındaki Öcalan ise, 1999 yılından beri ömür boyu hapis cezasını çekmektedir. Eskiden, Orta- Doğu’da Büyük Kürdistan kurulmasını savunurdu, şimdi ise resmi bir barışı savunuyor. Onun emirlerini sadece PKK değil, Suriye’deki Kürt bölgesindeki Demokrat Birliği Partisi ve İran’daki PJAK Kürt gerillaları da dinlemektedir. Irak’taki Kürt bölgesini Celal Talabani ile paylaşan Barzani gerçi Türk saldırılarını eleştirmekte ama, PKK’yı da eleştirmektedir. Focus’a konuşan Barzani “Türkler ve Kürtler arasındaki barış sürecinin tehlikeye düşmesi sadece Erdoğan’ın suçu değil, PKK içindeki sertlik yanlıları da barış istemiyorlar” dedi. Barzani, savaş sürerse, Kuzey Irak’ın savaş alanına dönüşmesinden korkuyor. “PKK kendini abartıyor” derken “Türkiye ile ABD arasındaki anlaşma, bölgeyi çok etkileyecektir” diye sözlerine ekliyor.
4. Türkiye’deki kriz sürerse iç ayrışmalar tehdidi oluşabilir mi?
Erdoğan’ın barış sürecini sona erdirmesi ateşle oynamaktır. Seçim sonuçlarına bir göz attığımızda, neyin ne olduğu ortaya çıkmaktadır: Türkiye’nin Güneydoğusundaki on iki ilinde HDP yüzde 86’lara varan oranla seçimi kazanmıştır. Türkiye’nin içten bölünmesi için küçük bir kıvılcım yeter. PKK da Suruç katliamı sonrası intikam için Türk polislerini öldürerek tutuşturmuştur. Ülkenin Güneydoğu’sundaki bir isyan, İstanbul, İzmir veya Adana gibi metropollerdeki Kürtleri de etkileyebilir. Gerçi HDP, PKK ile olan yakın bağlantısı nedeniyle iyi bir aracı olabilir. Ama, bu Erdoğan’ın olayları yayma taktiğinde planlanmamıştır. O, tam tersine, PKK ile yakın bağlantıda olan HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için yasal soruşturmalar açılmasını istedi. HDP’nin yasaklanması halinde gerçekten de yeni bir iç savaşla ülkenin bölünmeye doğru gidişi tehlikesi oluşur.
5. Amerika hangi taktiği uyguluyor?
ABD hükümeti Türkiye ile yaptığı anlaşmayı IŞİD’e karşı savaşta bir dönüm noktası olarak görüyor. Başkan Obama, IŞİD’i hava saldırılarıyla yok etmeyi planlıyor. Bunun için Basra Körfezi’ndeki uçak gemisindeki ve Katar’daki hava üssünden operasyon yapan savaş uçaklarını ve İHA’larını Türkiye’deki hava üssüne getirmek istiyor. İncirlik’ten IŞİD’in kalesi Rakka iki bin yerine sadece 300 kilometre uzaklıkta. Yüksek bir ABD hükumet yetkilisi “hedefimiz Suriye-Türkiye sınırı boyunca IŞİD’ten temizlenmiş bir bölge oluşturmak istiyoruz” sözleriyle, süper gücün stratejisini açıkladı. Washington'un isteği, NATO hava güçlerinin ABD’nin komutasında Halep ile Fırat arasındaki IŞİD hedeflerini yok etmesi, böylece Suriye güçlerine yol açmaları. Sonra da ABD hava destekli isyancılar ve Türkiye’nin kara güçleri desteğiyle toprak kazanmaları. ABD Savunma Bakanlığı bu plan için PKK’nin müttefiki YPG Kürt milislerinin desteğini hesaplıyor.
6. NATO hangi rolü oynuyor?
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'yu kendi güç politikasının aracı olmaya indirgemeyi başardı. 27 NATO ülkesi Türkiye’nin “Antiterör savaşı”na destek verdi. Böylece Türk Cumhurbaşkanı, IŞİD krizinde NATO'ya birlik çağrısından vazgeçmesi karşılığında PKK’ya karşı savaş konusunda serbest kaldı. NATO oturumu katılımcıları dolaylı olarak saldırıları eleştirdiler. Böylece, batının çelişkilerle dolu anti IŞİD politikasını örtmek için, bir yandan Kürtleri (PKK ve yandaşları dahil) IŞİD’e karşı kara gücü olarak kullanırken, öte yandan Türkiye’ye olan kuşkulu birlik vefası adına kurban ettiler. Nihai deklarasyon, Erdoğan’ın gizlice IŞİD’i destekleyen ve aynı zamanda sembolik olarak savaşan çifte stratejisini sessizce kabulü olarak algılanabilir.
7. Federal Alman Hükumeti Kürtleri askeri olarak desteklemeye devam edecek mi?
Federal Hükümet açısında Erdoğan’ın PKK saldırıları zor. Çünkü, Almanya Kuzey Irak’a Peşmergelerin IŞİD’le savaşlarına destek vermek için silah ve eğitmen gönderiyor. Koalisyon, gelişmelerden oldukça endişeli. CDU’lu politikacı Roderich Kiesewetter ”Erdoğan’ın barış sürecini bitirmesiyle Kürtlerle barışma sorumsuzca rizikoya sokuldu. Almanya ve NATO devletleri, Türkiye’nin iç politika sorununa alet edilmemelidir” dedi. Kuzey Irak’taki Kürtlere yapılan Alman askeri yardımının kesilmesinin söz konusu olmadığını söyleyen Kiesewetter “Peşmergeye, Federal Hükumetin yardımları sürecektir” dedi. Muhalefet olayı başka bir şekilde görürken, Yeşiller Partisi sözcüsü Omid Nouripour “Federal Hükümet, peşmergelere verilen silahların, PKK’ya ulaştırılmayacağını garanti edemeyeceğinden, Kürtlere yapılan silah yardımını derhal durdurmalıdır” dedi. Omid Nouripour “Bu, şu an iç savaşa doğru giden Türkiye için de geçerlidir” dedi.
Türkiye’nin IŞİD’e savaş açıp PKK hedeflerini bombaladığını vurgulayan yazıda, yedi madde ile Türkiye’deki son gelişmeler analiz edildi.
Dergideki yazıda, “Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'yu kendi güç politikasının aracı olmaya indirgemeyi başardı. 27 NATO ülkesi Türkiye’nin ‘Antiterör savaşı’na destek verdi. Böylece Türk Cumhurbaşkanı, IŞİD krizinde NATO'ya birlik çağrısından vazgeçmesi karşılığında PKK’ya karşı savaş konusunda serbest kaldı” ifadeleri yer aldı.
Focus’ta çıkan yazı şöyle:
1. Erdoğan neyi planlıyor?
Türk Cumhurbaşkanı saldırılarla IŞİD’i zayıflatmaktan çok Kürtleri hedef alıyor. İncirlik’in IŞİD’e karşı mücadelede kullanılması izni, Washington’un defalarca rica etmesine rağmen bir yıl sürdü. Siyasette amaca varmak için bütün araçların kullanılmasını meşru sayan Erdoğan, sadece siyasal gücünü artırmayı hedefliyor. İlk etapta, Türk sınırında Kürtlerin bir devlet kurmalarını engellemek istiyor. Her şeyden önce, seçimlerde HDP’nin yüzde 10 barajını aşıp, AKP’nin meclis çoğunluğunu yitirmesi konusundaki başarısızlığını düzeltmek istiyor. İşte Cumhurbaşkanı bunun için, Türk Hava Kuvvetlerini göstermelik olarak IŞİD hedeflerine gönderiyor, ama PKK hedeflerini sert bir biçimde bombalamaya devam ettiriyor. Öcalan’ın dostu ve doksanlı yıllarda Federal Başsavcı ile PKK arasında aracılık yapan Ali Homam Ghazi “Erdoğan ne istediğini bilmeyen bir adamdır” diye eleştirerek “Kürtlerle barış süreci çok iyi gidiyordu, Abdullah Öcalan’ın büyük katkısı vardı. O zamanlar ilk ateşkesi o ilan etmişti” dedi.
2. IŞİD’le savaş konusunda Türkiye ne kadar ciddi?
Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşı ne kadar ciddiye aldığı konusunda kuşkular var. Şimdiye dek Erdoğan ve AKP, IŞİD terör organizasyonunu Suriyeli Kürtler’e karşı siper olarak görüp, Türkiye için tehlike olarak görmemişti. Ankara, Türkiye sınırı üzerinde IŞİD’e silah sevkiyatına ve yeni savaşçıların geçişine, IŞİD’lilerin Türk hastanelerinde tedavi görmelerine izin vermişti. Hatta, şimdiki Başbakan Ahmet Davutoğlu daha Sonbahar 2014’te IŞİD’in “aşırı bir terör organizasyonu” diye anılmasına açıkça karşı gelmişti. Suruç’ta 32 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısı sonrası bile, IŞİD’e karşı alınan tedbirler daha çok semboliktir. Erdoğan, Anti-IŞİD koalisyonuna katılarak dışarıya iyi bir partner görüntüsü vermektedir. Ama, Amerikalıların İncirlik’i kullanmalarına karşılık, Kürtlere karşı savaş için açık çek aldı.
3. Kürtler kendi aralarında birlik mi?
Kürtler Mesut Barzani ve Abdullah Öcalan’la muhafazakar ve sol eğilimliler olarak ayrılmaktadırlar. Kuzey Irak Kürt Bölgesi Başkanı 68 yaşındaki Barzani, ABD ve Türkiye ile siyasal olarak sıkı dosttur. 67 yaşındaki Öcalan ise, 1999 yılından beri ömür boyu hapis cezasını çekmektedir. Eskiden, Orta- Doğu’da Büyük Kürdistan kurulmasını savunurdu, şimdi ise resmi bir barışı savunuyor. Onun emirlerini sadece PKK değil, Suriye’deki Kürt bölgesindeki Demokrat Birliği Partisi ve İran’daki PJAK Kürt gerillaları da dinlemektedir. Irak’taki Kürt bölgesini Celal Talabani ile paylaşan Barzani gerçi Türk saldırılarını eleştirmekte ama, PKK’yı da eleştirmektedir. Focus’a konuşan Barzani “Türkler ve Kürtler arasındaki barış sürecinin tehlikeye düşmesi sadece Erdoğan’ın suçu değil, PKK içindeki sertlik yanlıları da barış istemiyorlar” dedi. Barzani, savaş sürerse, Kuzey Irak’ın savaş alanına dönüşmesinden korkuyor. “PKK kendini abartıyor” derken “Türkiye ile ABD arasındaki anlaşma, bölgeyi çok etkileyecektir” diye sözlerine ekliyor.
4. Türkiye’deki kriz sürerse iç ayrışmalar tehdidi oluşabilir mi?
Erdoğan’ın barış sürecini sona erdirmesi ateşle oynamaktır. Seçim sonuçlarına bir göz attığımızda, neyin ne olduğu ortaya çıkmaktadır: Türkiye’nin Güneydoğusundaki on iki ilinde HDP yüzde 86’lara varan oranla seçimi kazanmıştır. Türkiye’nin içten bölünmesi için küçük bir kıvılcım yeter. PKK da Suruç katliamı sonrası intikam için Türk polislerini öldürerek tutuşturmuştur. Ülkenin Güneydoğu’sundaki bir isyan, İstanbul, İzmir veya Adana gibi metropollerdeki Kürtleri de etkileyebilir. Gerçi HDP, PKK ile olan yakın bağlantısı nedeniyle iyi bir aracı olabilir. Ama, bu Erdoğan’ın olayları yayma taktiğinde planlanmamıştır. O, tam tersine, PKK ile yakın bağlantıda olan HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için yasal soruşturmalar açılmasını istedi. HDP’nin yasaklanması halinde gerçekten de yeni bir iç savaşla ülkenin bölünmeye doğru gidişi tehlikesi oluşur.
5. Amerika hangi taktiği uyguluyor?
ABD hükümeti Türkiye ile yaptığı anlaşmayı IŞİD’e karşı savaşta bir dönüm noktası olarak görüyor. Başkan Obama, IŞİD’i hava saldırılarıyla yok etmeyi planlıyor. Bunun için Basra Körfezi’ndeki uçak gemisindeki ve Katar’daki hava üssünden operasyon yapan savaş uçaklarını ve İHA’larını Türkiye’deki hava üssüne getirmek istiyor. İncirlik’ten IŞİD’in kalesi Rakka iki bin yerine sadece 300 kilometre uzaklıkta. Yüksek bir ABD hükumet yetkilisi “hedefimiz Suriye-Türkiye sınırı boyunca IŞİD’ten temizlenmiş bir bölge oluşturmak istiyoruz” sözleriyle, süper gücün stratejisini açıkladı. Washington'un isteği, NATO hava güçlerinin ABD’nin komutasında Halep ile Fırat arasındaki IŞİD hedeflerini yok etmesi, böylece Suriye güçlerine yol açmaları. Sonra da ABD hava destekli isyancılar ve Türkiye’nin kara güçleri desteğiyle toprak kazanmaları. ABD Savunma Bakanlığı bu plan için PKK’nin müttefiki YPG Kürt milislerinin desteğini hesaplıyor.
6. NATO hangi rolü oynuyor?
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'yu kendi güç politikasının aracı olmaya indirgemeyi başardı. 27 NATO ülkesi Türkiye’nin “Antiterör savaşı”na destek verdi. Böylece Türk Cumhurbaşkanı, IŞİD krizinde NATO'ya birlik çağrısından vazgeçmesi karşılığında PKK’ya karşı savaş konusunda serbest kaldı. NATO oturumu katılımcıları dolaylı olarak saldırıları eleştirdiler. Böylece, batının çelişkilerle dolu anti IŞİD politikasını örtmek için, bir yandan Kürtleri (PKK ve yandaşları dahil) IŞİD’e karşı kara gücü olarak kullanırken, öte yandan Türkiye’ye olan kuşkulu birlik vefası adına kurban ettiler. Nihai deklarasyon, Erdoğan’ın gizlice IŞİD’i destekleyen ve aynı zamanda sembolik olarak savaşan çifte stratejisini sessizce kabulü olarak algılanabilir.
7. Federal Alman Hükumeti Kürtleri askeri olarak desteklemeye devam edecek mi?
Federal Hükümet açısında Erdoğan’ın PKK saldırıları zor. Çünkü, Almanya Kuzey Irak’a Peşmergelerin IŞİD’le savaşlarına destek vermek için silah ve eğitmen gönderiyor. Koalisyon, gelişmelerden oldukça endişeli. CDU’lu politikacı Roderich Kiesewetter ”Erdoğan’ın barış sürecini bitirmesiyle Kürtlerle barışma sorumsuzca rizikoya sokuldu. Almanya ve NATO devletleri, Türkiye’nin iç politika sorununa alet edilmemelidir” dedi. Kuzey Irak’taki Kürtlere yapılan Alman askeri yardımının kesilmesinin söz konusu olmadığını söyleyen Kiesewetter “Peşmergeye, Federal Hükumetin yardımları sürecektir” dedi. Muhalefet olayı başka bir şekilde görürken, Yeşiller Partisi sözcüsü Omid Nouripour “Federal Hükümet, peşmergelere verilen silahların, PKK’ya ulaştırılmayacağını garanti edemeyeceğinden, Kürtlere yapılan silah yardımını derhal durdurmalıdır” dedi. Omid Nouripour “Bu, şu an iç savaşa doğru giden Türkiye için de geçerlidir” dedi.