'Üniversiteler fuhuş yuvası' sözü yargıya taşındı!

Eğitim Sen temsilcileri, Çağlayan Adliyesi'nde suç duyurusunda bulunmadan önce basın açıklaması yaptı.

"İFŞA ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

"Gün geçmiyor ki artık sadece adı üniversite kalmış ve yine sadece unvanı profesör vb. olan şahıslar, bilime, toplumsal muhalefete, kadınlara ve öğrencilere yönelik bir hakaret etmesin, içinde bulunduğumuz siyasal sosyal koşullardan ve iktidardan aldığı destek ile haddini aşan bir saygısızlık içinde olmasın" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Başta üniversitelerde öğrenim gören kadın öğrenciler olmak üzere üniversite bileşenlerinin tümünü hedef alan hakaretlerden biri de geçtiğimiz günlerde Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü'nde unvanı profesör olan Ebubekir Sofuoğlu tarafından yine kendine yaraşır bir TV programında yapıldı.

Osmanlı Devleti Padişahı 2. Abdülhamid için 'Google’ı kullanan, ilk icat eden kişi' diyen, 'Çocuklarınızı başka şehirlerdeki üniversitelere göndermeyin, kimlerle düşüp-kalktıklarından haberiniz olmuyor' diye çağrı yapan, İstanbul Sözleşmesi'ne karşı 'Bu lanet sözleşme çok kan dökecek' gibi provakatif ifadeler kullandığı basına yansıyan Ebubekir Sofuoğlu, 'Üniversiteler neredeyse fuhuş yuvası' diyerek cinsiyetçi, eril ve gerici zihniyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Sonrasında devam ederek isterseniz gelin göstereyim, öğrencilerin kaldığı yurtları, apartları diyerek asıl olarak kadın öğrencileri hedef aldığını da belli etmiştir.

Diğer taraftan bu karanlık zihniyete başta sendikamız olmak üzere toplumun pek çok kesiminden tepki verilir, suç duyuruları yapılırken, öğretim üyelerinin yönetici olduğu ve kamu kurumları tarafından himaye ve ihya edilen İstanbul Edebiyat Derneği (İSEDER) isimli dernek, bu kişiye destek açıklaması yaparak yalnız olmadığını söylemekten utanmamışlardır.

Bizler de biliyoruz ki Sofuoğlu ve benzerleri yalnız değil. Üniversiteleri kendi karanlık zihniyetlerinin fethedilmiş kalesi olarak gördüklerini ve bu rahatlık ile konuştuklarını biliyoruz. Ancak şunu da onların ve tüm toplumun bilmesini istiyoruz ki, başta sendikamız Eğitim Sen olmak üzere insan, doğa ve toplum yararına üniversite mücadelesi veren tüm üniversite bileşenleri ve kadınlar üniversiteleri sizin karanlık zihniyetinize teslim etmeyecektir.

Üniversiteleri yeniden bilimin, toplumun ve aydınlık geleceğin hizmetine sunmak için mücadeleye ve bu karanlık zihniyetinizi ifşa etmeye devam edeceğiz!

Yaşasın demokratik, bilimsel, kamusal, laik, anadilinde eğitim ve İnsan, Doğa ve Toplum yararına üniversite mücadelemiz."