UMUR TALU MEDYAYA ATEŞ PÜSKÜRDÜ! LEŞ KARGASINA LEŞ KARASI!

HT yazarı Umur Talu bugünkü köşesinde medyayla ilgili açtı ağzını yumdu gözünü.

İşte Habertürk Gazete yazarı Umur Talu'nun bugünkü köşe yazısı...

Leş kargasına leş karası!

En son Fenerlilere kısmet oldu; tutukluğun da bir ceza olabileceğini fark etmek.

Ergenekon vesilesiyle de, ister davası açılmış, ister henüz iddianamesi dahi olmayan onca yıllanmış tutukluluklarda da toplumun bir kesimi fark etti…

Ki bu cennet ülkede “tutukluluk cezası” diye bir mahkumiyet varmış!

***

Hepimize günaydın!

O kadar çok insanın hayatı bu cezayla karartıldı ki…

Siz o karanlıkta bu laneti fark edene kadar, onlarcasına idamlık uygulandı, canları alındı!

Üstat yazarlar şimdi, “masumiyet karinesi… tutukluluk cezası” diye veryansın ediyor.

Zaten o çocuklar da yanmıştı; bir kelimenizi bile hakikate vermediğiniz günlerde…

Kiminiz onları tıkılışını, yıkılışını, yakılışını alkışlayıp “Hayata dönüş” diye can alan “güvenlik güçleri”nin yanında manşetle, yazıyla saf tutkuştu.

Bir nevi “idam mangası elemanı” gibiydiniz, kanlı manşetler ve kirli yazılarla.

Sıraya girdiniz, adeta mermiyi, gazı, alevi siz de bastınız kıstırılmışlar üzerine.

***

Şimdi bir uzman çavuş adalete itiraf ediyor:

Cezaevi katliamlarında hiç görmediği silah ve mermiler kullanılmış…

Bırak kimsenin ölüme mahkum olmadığını; çoğu maktul, mahkum bile değildi üstat!

“Rütbeliler” emir vermiş, “ıslak battaniye” atılmış alevler arasındaki çaresizce sarılsın diye…

Lakin, battaniyenin nemi sudan değil, benzindenmiş…

Daha da parlasın, canlı canlı, cayır cayır yaksın diye.

***

İktidarda demokratik sol, milliyetçi, liberal koalisyon…

Komutada cumhuriyetçi paşalar…

Cinayet mahallinde, yoksulların emir kulu asker çocukları.

Benzinli battaniye atmışlar, gaz ve alevler arasındaki çaresizlere; teslim olup çıkmak isteyene bile.

Lanet olsun size Tufanlar!

İster siyasetçi, ister bürokrat, ister komutan, ister medya engizisyoncusu!

(Bağışlayın deyişi) Ulan, insan olan devir sivil, asker ve medya amirleri şimdi o uzman çavuşun vicdan azabı dolu itirafından utanır…

Hiç değilse kendi çocuğuna, torununa bir sarılır…

Hıçkırır hıçkırır…

Tamam Japon olup kendine bir halt etmesin de, azıcık vicdan olup iki çift pişmanlık, özür, günah muhasebesi yapar; istifa eder, hiç değilse kendine bakıp istifra eder!

***

Medya akbabalarının vicdanları üzerine de, sanki ziftli battaniye atılmıştır…

Leş kargasına leş karası!

Katliam Tufanları… beyaz adam medyasının katranlı yüzkaraları!