Mutlaka dikkatinizi çekmiştir: Önceki iktidarlar döneminde hemen her konuda yeri göğü inleten iş dünyasından ve onun çatı örgütü TÜSİAD’dan yıllardır ses seda çıkmıyor.
Ekonominin çok daha iyi olduğu dönemlerde bile hükümetleri yerden yere vuran “Zenginler Kulübü”nün temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan korkuları yüzünden ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor.
Böyle olunca da bir zamanlar ülke siyasetine yön veren TÜSİAD bugünlerde tarihinin en sönük, en iddiasız dönemini yaşıyor.
Kısacası; rahmetli Bülent Ecevit aleyhine gazetelere ilan veren “Hırçın TÜSİAD”dan ve iş insanlarından bugün “iz” bile kalmadı.
Hakkını yemeyelim; bir kişi hariç!
*
2010-2013 yılları arasında TÜSİAD Başkanlığı da yapan Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi iş insanı Ümit Boyner’den söz ediyorum.
Anlı şanlı holding patronu “erkek”lerin korkularından tir tir titredikleri böyle bir dönemde o çıktı ve T24’e öyle bir röportaj verdi ki “Helal olsun” dedirtti.
Bakın, özetle neler dedi:
“Yıllardır kadın hareketlerinin içinde bulunan biri olarak hem hayal kırıklığı duyuyorum, hem kırgınım. İstanbul Sözleşmesi’nden ne için vazgeçildi? Ben onu tam olarak da anlayabilmiş değilim. Benim bunu ne insan hakkı perspektifinden, ne de şiddet perspektifinden değerlendirmem çok zor. Orada başka bir şeyler döndü. İstanbul Sözleşmesi adı altında öyle acayip tartışmalar yaşandı ki... İş, kadınların nafaka hakkına falan kadar gitti. Son dört günde dokuz kadın öldürülmüş. Televizyon dizilerine bakıyorsun, tamamıyla şiddetle dolu… Kadının aile içindeki yeri ve erkeklerin onun üzerine baskısı işleniyor. Şu dikkatimi çekiyor; eskiden gazetelerin ilk sayfalarının sağ üst köşesine konulan ‘günün güzeli’nin yerini televizyon dizilerindeki kadınlar aldı. Sanki gerçek bir şeymiş gibi dizi haberleri veriliyor. İşte efendim 'Ayşe yakında Mahmut ile evlenecek' gibi haberler. Sonuçta gazetedeki diğer habere, yani 'Son 4 günde 9 kadın öldürülmüş' diyen habere bakıp geçiyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi hayat devam ediyor. Bu, şiddetin toplumda içselleştirilmesidir. Bu diziler adeta toplumun bu gerçeklerle yaşamak zorunda olduğunun kabul edilmesi gerektiğini anlatıyor gibi.”
*
Ümit Boyner söyleşinin devamında da TÜSİAD’ın günümüzde neden pasifleştiğini şöyle anlatıyor:
“Türkiye bugün diyalog ortamından uzaklaştı. Bir iş örgütüne, bir sivil toplum kuruluşuna olması gerektiği yer hatırlatılıyor. Böyle bir etkileşimle karşı karşıya kaldığınız zaman da biraz geri duruyorsunuz. Yeriniz hatırlatılıyor çünkü.”
*
Hani hep erkeklerle özdeşleştirilen bazı sıfatlar vardır, “cesaret” gibi, “mertlik” gibi…
Koca bir yalan bu!
Keramet sakalda, bıyıkta değil beyler; demek ki çok güzel sarışın bir kadın hepinizden çok daha cesur ve mert olabiliyormuş…
Ne diyeyim; gerçekten helal olsun!