Uluslararası Gazeteciler Federasyonu İngiltere'yi kınadı!

Britanya’da altı gazetecinin izlemeye alındığı ortaya çıkınca, NUJ ve üyesi olduğu IFJ olayı kınadı ve gazetecilere destek verdi.

Britanya’da aralarında Mark Thomas’ın da olduğu altı gazeteci, günlük yaşamlarının izlemeye alındığı ve kayıtlarının da polise ait bir veri tabanında tutulduğu gerekçesiyle Londra polisi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Birleşik Krallık Ulusal Gazeteciler Sendikası (NUJ) üyesi söz konusu altı gazeteciden Thomas, BBC Radyo 4’e yaptığı açıklamada, olayın Türkiye’deki Bilgi Edinme Hakkı Kanunu benzeri bir düzenleme olan Britanya Veri Koruma Kanunu uyarınca yaptığı başvuruya aldığı yanıtla öğrendiğini açıkladı.

Uygulamanın ortaya çıkmasıyla NUJ ve bu sendikanın üyesi olduğu Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) birer kınama mesajı yayınladı.

IFJ ve NUJ kınadı, gazetecilere destek verdi

Uygulamanın ortaya çıkmasıyla NUJ ve bu sendikanın üyesi olduğu Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) birer kınama mesajı yayınladı. Örgütler, hukuka aykırı şekilde izlemeye alınmış Jules Mattsson, Mark Thomas, Jason Parkinson, Jess Hurd, David Hoffman ve Adrian Arbib adlı gazetecilerin suç duyurularını desteklediğini bildirdi.

NUJ Genel Sekreteri Michelle Stanistreet, “Gazetecilere birer suçlu veya devlet düşmanı gibi muamele etmenin hiçbir bahanesi olamaz” dedi.

Gazetecileri, toplumsal eylemleri izlemeye alan ve siyasi ve dini grupların peşine düşen İç Aşırı ve Asayişsizlikten sorumlu Ulusal İstihbarat Birimi’nce toplandığı açıklandı.

Polis uygulamasını polisten öğrendiler

Thomas, radyoya yatığı açıklamada, “Polisler gazeteciler ve NUJ üyeleri hakkındaki bilgileri aşırı görüşlere mensup kişilere ayrılmış bir listeye dayanarak yapmış. Bunu, Kişisel Verilerin Korunmasıyla ilgili Yasaya dayanarak biz altı gazetecinin kişisel bilgilere ulaşmak için polise yaptığı bilgi edinme başvurusu sayesinde öğrendik. Gazetecileri izlemeye alıp haklarında ve dahil oldukları etkinlikler konusunda elde ettikleri bilgileri bu veri tabanına hizmet etmek için kullanıyorlardı” dedi.

Hem gazetecilik hem de komedyenlik adına Veri Koruma Kanunu’ndan başvuru yapan Thomas, 2001 yılında bir yarışma düzenleyerek, insanları gözetleme kameraları karşısında yaratıcı performanslar sergileyerek video kayıtlarını da kendisine teslim etmelerini istemiş, öte yandan da bu kayıtları Veri Koruma Kanunu uyarınca yaptığı başvurular yoluyla yetkililerden elde etmişti.

Tek gazeteciler izlememişler

“Hiçbirimizin suçla bir bağlantımız yok” diyen Thomas, uygulamanın haksızlık oluşturduğunu ifade ediyor: “Her altımız da polis etkinliklerini ve yanlış uygulamaları izlemekle görevliyiz. Her birimiz de polis hakkında suç duyurusunda bulunduk ve kazandık. Aşırılık ve Asayişsizlikten sorumlu Ulusal İstihbarat Birimi, sadece gazeteciler değil GBT kaydı bulunmayan insanları da izlemeye aldı.

“Kitap okumaları yaparken, konserlere katılırken gazeteci olarak eylem izlerken izlemişler. Polisin, meşru işlerle uğraşan ben ve diğer beş gazeteciyi izlemesi ve dosya tutması için hiçbir neden yoktu”.