Ülker'den flaş açıklama!
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, United Biscuits'in (UB) satın alma maliyeti ve ödeme planına ilişkin, "Parayı ödeyince belli olacak.
Gazetelerde yazılanlar üç aşağı beş yukarı doğru. 10 günde parayı peşin ödeyeceğiz. Finansmanın yüzde 60'ını kendi cebimizden ödüyoruz, yüzde 40'ını borç alıyoruz" dedi.
Murat Ülker, UB'nin satın alma süreciyle ilgili düzenlenen basın toplantısında, hem takım arkadaşlarına hem de müşterilerine teşekkür etti. Kendilerini destekleyen müşterilerin bu satın almada önemli rol oynadığını vurgulayan Ülker, "Memleketin şu an içinde bulunduğu an değil de evvelden beri sağlamış olduğu istikrar olsun, ekonomik gelişmeler de bize güç veriyor" değerlendirmesini yaptı.
Ülker, son dönemde Türkiye'de güzel şeyler yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dışarı gittiğinizde pasaportunuzu verdiğiniz zaman, kim olduğunuz, kimlerden olduğunuz, hangi ülkeye mensup olduğunuz ve nasıl bir ekonomiye sahip olduğunuz mühim. Şu da çok önemli; hiç olmayan şeyler Türkiye'de oluyor. Belki 20 yıldır var. Dışişlerinde bir büyükelçi sizin malınızla ilgileniyor. Bir ateşe, sizin için bir imkan var, bakıp takip ediyor. Bunlar güzel şeyler. Bunlar devletle bürokratla milletin bir arada olması, bize çok büyük bir güç katıyor. Bunun için isim zikretmeden herkese teşekkür ediyorum. Bu satın alma hem sektör hem de ülke için çok önemli bir gelişme. Bu satın almada bize destek olan hem Türk hem de yabancı finansman kuruluşlarına teşekkür ederim. Diyeceksiniz ki; 'Paranız mı yok?' Para cepte güzel. Cebinizdeki parayı verip de iş yapmanın manası yok."
Ülker, şirketin kuruluş yılları ve gençlik yıllarından bazı anıları da paylaşarak, 70 yıllık tecrübeleriyle Türkiye'den bir dünya üçüncüsü şirket çıkarttıklarını söyledi. Aslında 184 yıllık şirketi parayla satın almadıklarını dile getiren Ülker, bu şirketi 70 yıllık tecrübeleriyle satın aldıklarını ifade etti.
"Hedefimiz 4 milyar kişiyi memnun etmek"
Ülker, UB'nin aslında ilk kuruluşunda McVitie's adında bir pastane olarak kurulduğunu ve Kraliçe'nin doğum günü pastası, evlilik pastası gibi özel günlerdeki pastalarını yaptığını anlattı. Son olarak Prens William evlenirken, McVities's'ten pasta istediğini aktaran Ülker, "Şu anda şirket bisküvi yapıyor, pasta yok. Eski pastacı ustaları bularak pastayı yapmışlar. Küçükten beri pasta yapıldığı için belli bir reçeteye göre yapılıyor ve Kraliçe de bizzat pasta yapımıyla ilgilendi. Bu bizler için bir hikaye ama İngilizler ve McVitie's markası için mühim bir şey" diye konuştu.
Ülker, bu yatırımı yaparken ölçüp biçtiklerini ve rakamları kuyumcu titizliğiyle incelediklerini söyleyerek, geçen ay UB'nin dünyadaki tüm fabrikalarını ziyaret ettiğini, Afrika'ya, Nijerya'ya, Hindistan'a, Londra'ya gittiğini ve neredeyse yaptığı seyahatlerin dünyayı iki defa dolaşmaya denk geldiğini belirtti. Son yaptığı 5 günlük seyahatte 3 gün uçakta uyuduğunu anlatan Ülker, şu görüşleri de paylaştı:
"Yakın zamanda birçok markalarımızı McVitie's filan diye soyadı değişmiş olarak ve McVitie's'in birçok markasını soyadı Ülker olarak piyasalarda görmüş olursunuz. Sıfırdan başladık. Türkiye'nin birincisiydik. Şimdi dünyanın üçüncüsü olduk. Öncelikle yerimizi korumak istiyoruz. Sonrasında da üst sıralara çıkmaya çalışacağız. Önümüzdeki dönemde iki şirketin birleşmesi ve birbiriyle çalışmaya alışması lazım. Bunların zor olacağını sanmıyorum. UB'nin üst yöneticileri Londra'daki toplantıda 'Bu iş çok iyi oldu, hem de mutlu son oldu' dedi. Ben de 'yanlış olmasın, çok iyi oldu ama bu mutlu bir son değil, mutlu bir başlangıç olsun' dedim. Çünkü yapacak daha çok işimiz var."
Ülker, Yıldız Holding'in Avusturalya'da ve Rusya'da sadece bir Godiva dükkanlarının bulunduğunu, Latin Amerika'da bir Godiva dükkanlarının bile olmadığını aktardı. Geri kalan yerlerde iyi, kötü olduklarını söyleyen Ülker, faaliyet gösterdikleri yerlerde 4 milyar kişi yaşadığını ve ilk hedeflerinin bu kişileri memnun etmek olduğunu vurguladı.
"Finansmanın yüzde 60'ını cepten ödüyoruz, yüzde 40'ını borç alıyoruz"
Ülker, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. UB'nin ne kadara satın aldığına ve ödeme planına ilişkin soruya Ülker, "Parayı ödeyince belli olacak. Bu işin adeti böyle. Gazetelerde yazılanlar üç aşağı beş yukarı doğru. 10 günde parayı peşin ödeyeceğiz. Finansmanın yüzde 60'ını kendi cebimizden ödüyoruz, yüzde 40'ını borç alıyoruz. Bu borcu çeşitli finans kaynaklarından alıyoruz. Bizi finanse etmek isteyen çok oluyor. UB'nin fiyatını mukayese ettiğinizde, çarpanlarıyla baktığınızda Ülker daha pahalı" şeklinde cevap verdi.
Murat Ülker, UB için 3 yıllık ve Ülker için daha uzun süreli planları olduğunu ve o planlara göre teklifleri verdiklerini söyleyerek, kurlardaki hareketleri takip ettiklerini ve bu konuda herhangi bir endişelerinin olmadığını dile getirdi. Turkcell ile ilgili bir soru üzerine de Ülker, "Bildiğim kadarıyla Turkcell'in finansmanı yapıldı. Şu anda Turkcell'in finansmana ihtiyacı yok. Turkcell'in probleminin önümüzdeki dönemde çözüleceğini düşünüyorum. Tabi, Turkcell'in borsadaki durumu ne olur? Bunu bilemem, buna yetkim de yok" yorumunu yaptı.
Ülker ile UB'nin farklı coğrafyalarda faaliyet göstermelerinin kendileri için faydalı olduğunu ve bununla ilgili stratejileri şimdiden yaptıklarını belirten Ülker, "Bizim mallarımız Hindistan ve Afrika pazarında tüketicileri daha fazla memnun edecek nitelikte. UB'nin malları ise bizim olduğumuz piyasalarda bize daha fazla imkan verecek. Markaların yerleri ve imkanları bizlere sinerji sağlayacaktır. Bakkal hesabı yapılınca bu kadar paraya bu kadar iş yapılmaz. O nedenle biz buradan bir post daha çıkarırız. Bir post çıkartmaktaki kastım; öncelikle finansmanı geri ödemek. Ondan sonra yatırımcımızı memnun edecek temettü ödemek. Yurt içi ve yurt dışındaki fabrikalarımız dahil yıllık 200 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Bu yatırılan paralar hemen geri gelmiyor. Bunun için çalışacağız. Sıralamada basamaklar arasında çok fark var. Öyle hemen ikinci sıraya yükselmek kolay değil" ifadelerini kullandı.
"Tencerede pişirip kapağında yiyeceğim anlayışıyla bir yere varamazsınız"
Ülker, Brezilya'da bir yatırım yapmaya çalıştıklarını ancak basit bir sebepten dolayı bunun gerçekleşmediğini ama yapmayacakları anlamına da gelmediğini, Rusya'da da yatırım yapmak istediklerini, bir türlü gerçekleşmeyen bu yatırımın bir gün olacağını anlattı. Godiva'nın finansmanı konusundaki soruyu ise Ülker, şöyle yanıtladı:
"Godiva'nın finansmanını bir yıl içerisinde kapattık. Çünkü daha uygun bir finansman imkanı doğdu. Diyeceksiniz ki; borcumuz yok mu? Cebinizdeki parayla iş yapmak gibi bir durum olmaz. Birisi size 'para vereyim birlikte yapalım' derken, siz 'yok, ben kendim yapayım, tencerede pişirip kapağında yiyeceğim' anlayışıyla bir yere varamazsınız. Önemli olan ne finansman kullanıyor, ne kadar zamanda bunu ödüyorsunuz. Bütün bunlara göre yatırım yapılır. Borç yiğidin kamçısıdır. Borç olmadan bir iş olmuyor."
"Kraliçe sipariş verirse..."
Ülker, "Kraliçeye bir jest yapacak mısınız?" sorusuna da kendi işlerinin içinde zaten reklamın olduğunu ve Kraliçe sipariş verirse Türkiye'deki çeşitlerle belki de daha güzel pasta yapabilecekleri cevabını verdi.
Ülker, ana faaliyet alanlarına ağırlıklarının devam edeceğini, bunun diğer işleri yapmayacakları anlamına gelmediğini ve bu alanlarda stratejik ortaklık, halka arz ya da tamamen satış gibi stratejileri izleyebileceklerini dile getirdi.
Zorlanan balerin benzetmesi
Ülker, bir soru üzerine sanayinin sorunlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Türkiye'de sanayinin en büyük sorunu; biz her bakanlığa bağlı iş yapıyoruz. Tarım Bakanlığı'na, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na, Ekonomi Bakanlığı'na ve Sağlık Bakanlığı'na bağlıyız. Bir işin bir sahibi olsa bizim açımızdan iyi olacak. Birisi 'bu işi şöyle yap' derken, diğeri 'şöyle yap ama böyle de yapsan iyi olur' diyor. Zorlanan bir balerin gibi ikisini bir arada yapamıyoruz bazen."
"UB'nin yönetiminin başında kalmasını istiyoruz"
Ülker, satın alınmasının yurt dışında da aks-i seda bulduğu UB'nin yönetiminin başında kalmasını istediklerini ve herhangi bir yönetim değişikliği öngörmediklerini de sözlerine ekledi.
Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Cem Karakaş ise Ülker ve UB'nin birleşmesiyle dünya çapında 33 üretim tesisisin yıllık kapasitenin 1,3 milyon tona ulaşacağını ve 2013 verilerine göre 2,6 milyar sterlinlik satışlara ulaşılacağını ifade etti.
Toplantının ardından Murat Ülker basın mensupları ve katılımcılara aşure dağıttı.
Murat Ülker, UB'nin satın alma süreciyle ilgili düzenlenen basın toplantısında, hem takım arkadaşlarına hem de müşterilerine teşekkür etti. Kendilerini destekleyen müşterilerin bu satın almada önemli rol oynadığını vurgulayan Ülker, "Memleketin şu an içinde bulunduğu an değil de evvelden beri sağlamış olduğu istikrar olsun, ekonomik gelişmeler de bize güç veriyor" değerlendirmesini yaptı.
Ülker, son dönemde Türkiye'de güzel şeyler yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dışarı gittiğinizde pasaportunuzu verdiğiniz zaman, kim olduğunuz, kimlerden olduğunuz, hangi ülkeye mensup olduğunuz ve nasıl bir ekonomiye sahip olduğunuz mühim. Şu da çok önemli; hiç olmayan şeyler Türkiye'de oluyor. Belki 20 yıldır var. Dışişlerinde bir büyükelçi sizin malınızla ilgileniyor. Bir ateşe, sizin için bir imkan var, bakıp takip ediyor. Bunlar güzel şeyler. Bunlar devletle bürokratla milletin bir arada olması, bize çok büyük bir güç katıyor. Bunun için isim zikretmeden herkese teşekkür ediyorum. Bu satın alma hem sektör hem de ülke için çok önemli bir gelişme. Bu satın almada bize destek olan hem Türk hem de yabancı finansman kuruluşlarına teşekkür ederim. Diyeceksiniz ki; 'Paranız mı yok?' Para cepte güzel. Cebinizdeki parayı verip de iş yapmanın manası yok."
Ülker, şirketin kuruluş yılları ve gençlik yıllarından bazı anıları da paylaşarak, 70 yıllık tecrübeleriyle Türkiye'den bir dünya üçüncüsü şirket çıkarttıklarını söyledi. Aslında 184 yıllık şirketi parayla satın almadıklarını dile getiren Ülker, bu şirketi 70 yıllık tecrübeleriyle satın aldıklarını ifade etti.
"Hedefimiz 4 milyar kişiyi memnun etmek"
Ülker, UB'nin aslında ilk kuruluşunda McVitie's adında bir pastane olarak kurulduğunu ve Kraliçe'nin doğum günü pastası, evlilik pastası gibi özel günlerdeki pastalarını yaptığını anlattı. Son olarak Prens William evlenirken, McVities's'ten pasta istediğini aktaran Ülker, "Şu anda şirket bisküvi yapıyor, pasta yok. Eski pastacı ustaları bularak pastayı yapmışlar. Küçükten beri pasta yapıldığı için belli bir reçeteye göre yapılıyor ve Kraliçe de bizzat pasta yapımıyla ilgilendi. Bu bizler için bir hikaye ama İngilizler ve McVitie's markası için mühim bir şey" diye konuştu.
Ülker, bu yatırımı yaparken ölçüp biçtiklerini ve rakamları kuyumcu titizliğiyle incelediklerini söyleyerek, geçen ay UB'nin dünyadaki tüm fabrikalarını ziyaret ettiğini, Afrika'ya, Nijerya'ya, Hindistan'a, Londra'ya gittiğini ve neredeyse yaptığı seyahatlerin dünyayı iki defa dolaşmaya denk geldiğini belirtti. Son yaptığı 5 günlük seyahatte 3 gün uçakta uyuduğunu anlatan Ülker, şu görüşleri de paylaştı:
"Yakın zamanda birçok markalarımızı McVitie's filan diye soyadı değişmiş olarak ve McVitie's'in birçok markasını soyadı Ülker olarak piyasalarda görmüş olursunuz. Sıfırdan başladık. Türkiye'nin birincisiydik. Şimdi dünyanın üçüncüsü olduk. Öncelikle yerimizi korumak istiyoruz. Sonrasında da üst sıralara çıkmaya çalışacağız. Önümüzdeki dönemde iki şirketin birleşmesi ve birbiriyle çalışmaya alışması lazım. Bunların zor olacağını sanmıyorum. UB'nin üst yöneticileri Londra'daki toplantıda 'Bu iş çok iyi oldu, hem de mutlu son oldu' dedi. Ben de 'yanlış olmasın, çok iyi oldu ama bu mutlu bir son değil, mutlu bir başlangıç olsun' dedim. Çünkü yapacak daha çok işimiz var."
Ülker, Yıldız Holding'in Avusturalya'da ve Rusya'da sadece bir Godiva dükkanlarının bulunduğunu, Latin Amerika'da bir Godiva dükkanlarının bile olmadığını aktardı. Geri kalan yerlerde iyi, kötü olduklarını söyleyen Ülker, faaliyet gösterdikleri yerlerde 4 milyar kişi yaşadığını ve ilk hedeflerinin bu kişileri memnun etmek olduğunu vurguladı.
"Finansmanın yüzde 60'ını cepten ödüyoruz, yüzde 40'ını borç alıyoruz"
Ülker, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. UB'nin ne kadara satın aldığına ve ödeme planına ilişkin soruya Ülker, "Parayı ödeyince belli olacak. Bu işin adeti böyle. Gazetelerde yazılanlar üç aşağı beş yukarı doğru. 10 günde parayı peşin ödeyeceğiz. Finansmanın yüzde 60'ını kendi cebimizden ödüyoruz, yüzde 40'ını borç alıyoruz. Bu borcu çeşitli finans kaynaklarından alıyoruz. Bizi finanse etmek isteyen çok oluyor. UB'nin fiyatını mukayese ettiğinizde, çarpanlarıyla baktığınızda Ülker daha pahalı" şeklinde cevap verdi.
Murat Ülker, UB için 3 yıllık ve Ülker için daha uzun süreli planları olduğunu ve o planlara göre teklifleri verdiklerini söyleyerek, kurlardaki hareketleri takip ettiklerini ve bu konuda herhangi bir endişelerinin olmadığını dile getirdi. Turkcell ile ilgili bir soru üzerine de Ülker, "Bildiğim kadarıyla Turkcell'in finansmanı yapıldı. Şu anda Turkcell'in finansmana ihtiyacı yok. Turkcell'in probleminin önümüzdeki dönemde çözüleceğini düşünüyorum. Tabi, Turkcell'in borsadaki durumu ne olur? Bunu bilemem, buna yetkim de yok" yorumunu yaptı.
Ülker ile UB'nin farklı coğrafyalarda faaliyet göstermelerinin kendileri için faydalı olduğunu ve bununla ilgili stratejileri şimdiden yaptıklarını belirten Ülker, "Bizim mallarımız Hindistan ve Afrika pazarında tüketicileri daha fazla memnun edecek nitelikte. UB'nin malları ise bizim olduğumuz piyasalarda bize daha fazla imkan verecek. Markaların yerleri ve imkanları bizlere sinerji sağlayacaktır. Bakkal hesabı yapılınca bu kadar paraya bu kadar iş yapılmaz. O nedenle biz buradan bir post daha çıkarırız. Bir post çıkartmaktaki kastım; öncelikle finansmanı geri ödemek. Ondan sonra yatırımcımızı memnun edecek temettü ödemek. Yurt içi ve yurt dışındaki fabrikalarımız dahil yıllık 200 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Bu yatırılan paralar hemen geri gelmiyor. Bunun için çalışacağız. Sıralamada basamaklar arasında çok fark var. Öyle hemen ikinci sıraya yükselmek kolay değil" ifadelerini kullandı.
"Tencerede pişirip kapağında yiyeceğim anlayışıyla bir yere varamazsınız"
Ülker, Brezilya'da bir yatırım yapmaya çalıştıklarını ancak basit bir sebepten dolayı bunun gerçekleşmediğini ama yapmayacakları anlamına da gelmediğini, Rusya'da da yatırım yapmak istediklerini, bir türlü gerçekleşmeyen bu yatırımın bir gün olacağını anlattı. Godiva'nın finansmanı konusundaki soruyu ise Ülker, şöyle yanıtladı:
"Godiva'nın finansmanını bir yıl içerisinde kapattık. Çünkü daha uygun bir finansman imkanı doğdu. Diyeceksiniz ki; borcumuz yok mu? Cebinizdeki parayla iş yapmak gibi bir durum olmaz. Birisi size 'para vereyim birlikte yapalım' derken, siz 'yok, ben kendim yapayım, tencerede pişirip kapağında yiyeceğim' anlayışıyla bir yere varamazsınız. Önemli olan ne finansman kullanıyor, ne kadar zamanda bunu ödüyorsunuz. Bütün bunlara göre yatırım yapılır. Borç yiğidin kamçısıdır. Borç olmadan bir iş olmuyor."
"Kraliçe sipariş verirse..."
Ülker, "Kraliçeye bir jest yapacak mısınız?" sorusuna da kendi işlerinin içinde zaten reklamın olduğunu ve Kraliçe sipariş verirse Türkiye'deki çeşitlerle belki de daha güzel pasta yapabilecekleri cevabını verdi.
Ülker, ana faaliyet alanlarına ağırlıklarının devam edeceğini, bunun diğer işleri yapmayacakları anlamına gelmediğini ve bu alanlarda stratejik ortaklık, halka arz ya da tamamen satış gibi stratejileri izleyebileceklerini dile getirdi.
Zorlanan balerin benzetmesi
Ülker, bir soru üzerine sanayinin sorunlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Türkiye'de sanayinin en büyük sorunu; biz her bakanlığa bağlı iş yapıyoruz. Tarım Bakanlığı'na, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na, Ekonomi Bakanlığı'na ve Sağlık Bakanlığı'na bağlıyız. Bir işin bir sahibi olsa bizim açımızdan iyi olacak. Birisi 'bu işi şöyle yap' derken, diğeri 'şöyle yap ama böyle de yapsan iyi olur' diyor. Zorlanan bir balerin gibi ikisini bir arada yapamıyoruz bazen."
"UB'nin yönetiminin başında kalmasını istiyoruz"
Ülker, satın alınmasının yurt dışında da aks-i seda bulduğu UB'nin yönetiminin başında kalmasını istediklerini ve herhangi bir yönetim değişikliği öngörmediklerini de sözlerine ekledi.
Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Cem Karakaş ise Ülker ve UB'nin birleşmesiyle dünya çapında 33 üretim tesisisin yıllık kapasitenin 1,3 milyon tona ulaşacağını ve 2013 verilerine göre 2,6 milyar sterlinlik satışlara ulaşılacağını ifade etti.
Toplantının ardından Murat Ülker basın mensupları ve katılımcılara aşure dağıttı.