''UĞUR MUMCU'YU JİTEM Mİ ÖLDÜRDÜ? YEŞİL YAŞIYOR MU?'' NAGEHAN ALÇI DERİNLERE DALDI!
Akşam yazarı Nagehan Alçı emekli astsubayın iddialarının peşine düştü...
Akşam yazarı Nagehan Alçı "Yeşil" ve "Uğur Mumcu" ile ilgili şok iddialarda bulunan emekli Jandarma İstihbarat emekli astsubayı Hüseyin Oğuz’un sözlerini yazdı bugün köşesinde.
İşte Nagehan Alçı’nın o yazısı...
’2005 sonrası Türkiye’ denince akla ilk gelen şey ülkenin üzerinden kalkmaya başlayan perde. Toplumu siyasetçisiyle, askeriyle, bürokratıyla, gazetecisiyle üzerine atılan örtüden arındırma süreci, şu yaşadığımız günler. Karanlıklar yavaş da olsa aydınlanıyor. Gün ışığı hafif hafif sızıyor artık ışıksızlık ve nemden küflenmiş köşelere. Ancak birçok göz karanlığa alışık tabii. Hele o karanlıkta dehlizleri bilen gözler... Onlar içeri giren ışığı istemiyorlar. Gözleri kamaşıyor, canları yanıyor.
Ama bizler, karanlığı defetmek ve aydınlığa çıkmak isteyenler, kararlıyız. Kamaşan gözlere inat içeri giren ışığı artıracağız. O nedenle bugün birçok meselede ama özellikle de terör meselesinde perdenin kalkması şart. O perde özellikle 90’lı yıllarda tamamen inmişti Güneydoğu’nun üzerine. Şimdi konuşmak zamanı. Bu ülkede açılmamış çok dosya, hesabı verilmemiş çok cinayet, göz yumulmuş çok hukuksuzluk var. Bunların çoğunun kaynağı JİTEM denen ve Güneydoğu’da terör ve keyfiliği devam ettirmek için oluşturulmuş suç örgütüydü maalesef. Aklınıza gelemeyecek infazlar ve vahşet yaşandı yanı başımızda. İşte bu yaşananların bire bir tanığı bir konuk ile salı akşamı Beyaz TV’de program yaptık: Emekli Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz. Oğuz, Yüksekova Çetesini deşifre eden, yani Güneydoğu’nun Ergenekon’unu detaylarıyla anlatan ve bu nedenle de başına gelmedik kalmayan bir isim. Yüksekova Çetesi, Oğuz tarafından deşifre oldu olmasına ama dava hokus pokus düşürüldü, adı geçen isimler görünmez bir el tarafından sistem tarafından kurtarıldı.
O programda bir biri ardına tüyler ürperten şeyler anlattı Hüseyin Oğuz ama ben bugün iki isimle ilgili çok çarpıcı iddialardan bahsedeceğim. İlki Yeşil kod adlı kontrgerilla elemanı Mahmut Yıldırım. Biliyorsunuz, Yıldırım’ın ölüp ölmediği yıllardır tartışma konusudur. Susurluk’tan sonra dönemin başbakanı Mesut Yılmaz çıkıp ’öldü’ demiştir ama daha sonraki süreçlerde Yeşil’in izine birçok şaibeli olayda rastlanmıştır.
Oğuz’un iddiasına göre Yeşil hayatta. Ergenekon davası açıldıktan sonra, 2009 yılında, Oğuz çobanlık yaparken ona telefon etti, kendini başka biri olarak tanıtıp, Oğuz’un ağzını aradı. Oğuz daha sonra arayanın Yeşil olduğunu, bizzat Yeşil’in oğlundan da teyit ettiğini söylüyor. Eskiden beraber olduğu insanlar ortalıktan çekildiği için sıkıntıdaymış Yeşil. Yaptıklarından pişmanmış, Ergenekon sürecinde itirafçı olmak istiyormuş... Yakın geçmişin derin devlet ve faili meçhuller dosyalarındaki parmağını, içinde bulunduğu ilişkileri düşünüyorum da... Yeşil’in itirafçı olmasından ödü kopan, geceleri yataklarında uyuyamayanlar kimler acaba? Şayet konuşursa genişleyecek halkayı, kalkacak perdeyi tahayyül edebiliyor musunuz?
Programda yine Yeşil’le ilgili dile getirilen iddialar bu kadar değildi. İsveç’ten telefonla bağlanan PKK itirafçısı, eski JİTEM’ci Abdülkadir Aygan Yeşil’le görüştüğünü iddia ettiği, çok yakından tanıdığımız isimler zikretti. Bunlardan ilki Ahmet Türk. Aygan’a göre Yeşil ve Ahmet Türk Ankara Gölbaşında, lüks bir restoranda baş başa yemek yediler. İkincisi ise Sakık Ailesi. Aygan’ın ileri sürdüğüne göre Yeşil Sakıklar’ın oteline geliyor, Sakık kardeşler Yeşil’i hürmetle karşılıyordu. Ancak hangi Sakık kardeşler olduğunun cevabını bilmediğini söyledi Aygan.
UĞUR MUMCU’YU JİTEM Mİ ÖLDÜRDÜ?
Başka bir çarpıcı iddia ise Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili. Aygan ve Oğuz, Uğur Mumcu’yu JİTEM adına Cem Ersever’in yardımcısı Binbaşı Aytekin Özen’in öldürdüğünü öne sürdüler. Söylediklerine göre Mumcu cinayetinde kullanılan C4’ler’i Özen Diyarbakır’dan götürdü. Program boyunca cevap hakkı için Özen’den ya da konuyla ilgili birilerinden telefon bekledik ama ses çıkmadı. Mumcu öldürülmeden önceki süreçte Kürt meselesi ile ilgili kitap yazıyordu. Suikastında İran’ın, MOSSAD’ın isimleri zikredildi, ama failler bulunamadı...
Bu iddiaların hepsi çok vahim. İsmi geçenlerin cevap hakkı hem bu köşe hem de program üzerinden var. Önümüzdeki günlerde bu iddialar ve arka planı ile ilgili yazmaya devam edeceğim. Gelen tepki ve cevaplar olursa onları da yayınlayarak elbette...
Not: Oğuz’un tanık olduklarının önemli bir kısmını anlattığı bir kitap var. Gazeteci Çetin Agaşe’nin kaleme aldığı Kurt Dalaşı. Tavsiye ederim...
İşte Nagehan Alçı’nın o yazısı...
’2005 sonrası Türkiye’ denince akla ilk gelen şey ülkenin üzerinden kalkmaya başlayan perde. Toplumu siyasetçisiyle, askeriyle, bürokratıyla, gazetecisiyle üzerine atılan örtüden arındırma süreci, şu yaşadığımız günler. Karanlıklar yavaş da olsa aydınlanıyor. Gün ışığı hafif hafif sızıyor artık ışıksızlık ve nemden küflenmiş köşelere. Ancak birçok göz karanlığa alışık tabii. Hele o karanlıkta dehlizleri bilen gözler... Onlar içeri giren ışığı istemiyorlar. Gözleri kamaşıyor, canları yanıyor.
Ama bizler, karanlığı defetmek ve aydınlığa çıkmak isteyenler, kararlıyız. Kamaşan gözlere inat içeri giren ışığı artıracağız. O nedenle bugün birçok meselede ama özellikle de terör meselesinde perdenin kalkması şart. O perde özellikle 90’lı yıllarda tamamen inmişti Güneydoğu’nun üzerine. Şimdi konuşmak zamanı. Bu ülkede açılmamış çok dosya, hesabı verilmemiş çok cinayet, göz yumulmuş çok hukuksuzluk var. Bunların çoğunun kaynağı JİTEM denen ve Güneydoğu’da terör ve keyfiliği devam ettirmek için oluşturulmuş suç örgütüydü maalesef. Aklınıza gelemeyecek infazlar ve vahşet yaşandı yanı başımızda. İşte bu yaşananların bire bir tanığı bir konuk ile salı akşamı Beyaz TV’de program yaptık: Emekli Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz. Oğuz, Yüksekova Çetesini deşifre eden, yani Güneydoğu’nun Ergenekon’unu detaylarıyla anlatan ve bu nedenle de başına gelmedik kalmayan bir isim. Yüksekova Çetesi, Oğuz tarafından deşifre oldu olmasına ama dava hokus pokus düşürüldü, adı geçen isimler görünmez bir el tarafından sistem tarafından kurtarıldı.
O programda bir biri ardına tüyler ürperten şeyler anlattı Hüseyin Oğuz ama ben bugün iki isimle ilgili çok çarpıcı iddialardan bahsedeceğim. İlki Yeşil kod adlı kontrgerilla elemanı Mahmut Yıldırım. Biliyorsunuz, Yıldırım’ın ölüp ölmediği yıllardır tartışma konusudur. Susurluk’tan sonra dönemin başbakanı Mesut Yılmaz çıkıp ’öldü’ demiştir ama daha sonraki süreçlerde Yeşil’in izine birçok şaibeli olayda rastlanmıştır.
Oğuz’un iddiasına göre Yeşil hayatta. Ergenekon davası açıldıktan sonra, 2009 yılında, Oğuz çobanlık yaparken ona telefon etti, kendini başka biri olarak tanıtıp, Oğuz’un ağzını aradı. Oğuz daha sonra arayanın Yeşil olduğunu, bizzat Yeşil’in oğlundan da teyit ettiğini söylüyor. Eskiden beraber olduğu insanlar ortalıktan çekildiği için sıkıntıdaymış Yeşil. Yaptıklarından pişmanmış, Ergenekon sürecinde itirafçı olmak istiyormuş... Yakın geçmişin derin devlet ve faili meçhuller dosyalarındaki parmağını, içinde bulunduğu ilişkileri düşünüyorum da... Yeşil’in itirafçı olmasından ödü kopan, geceleri yataklarında uyuyamayanlar kimler acaba? Şayet konuşursa genişleyecek halkayı, kalkacak perdeyi tahayyül edebiliyor musunuz?
Programda yine Yeşil’le ilgili dile getirilen iddialar bu kadar değildi. İsveç’ten telefonla bağlanan PKK itirafçısı, eski JİTEM’ci Abdülkadir Aygan Yeşil’le görüştüğünü iddia ettiği, çok yakından tanıdığımız isimler zikretti. Bunlardan ilki Ahmet Türk. Aygan’a göre Yeşil ve Ahmet Türk Ankara Gölbaşında, lüks bir restoranda baş başa yemek yediler. İkincisi ise Sakık Ailesi. Aygan’ın ileri sürdüğüne göre Yeşil Sakıklar’ın oteline geliyor, Sakık kardeşler Yeşil’i hürmetle karşılıyordu. Ancak hangi Sakık kardeşler olduğunun cevabını bilmediğini söyledi Aygan.
UĞUR MUMCU’YU JİTEM Mİ ÖLDÜRDÜ?
Başka bir çarpıcı iddia ise Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili. Aygan ve Oğuz, Uğur Mumcu’yu JİTEM adına Cem Ersever’in yardımcısı Binbaşı Aytekin Özen’in öldürdüğünü öne sürdüler. Söylediklerine göre Mumcu cinayetinde kullanılan C4’ler’i Özen Diyarbakır’dan götürdü. Program boyunca cevap hakkı için Özen’den ya da konuyla ilgili birilerinden telefon bekledik ama ses çıkmadı. Mumcu öldürülmeden önceki süreçte Kürt meselesi ile ilgili kitap yazıyordu. Suikastında İran’ın, MOSSAD’ın isimleri zikredildi, ama failler bulunamadı...
Bu iddiaların hepsi çok vahim. İsmi geçenlerin cevap hakkı hem bu köşe hem de program üzerinden var. Önümüzdeki günlerde bu iddialar ve arka planı ile ilgili yazmaya devam edeceğim. Gelen tepki ve cevaplar olursa onları da yayınlayarak elbette...
Not: Oğuz’un tanık olduklarının önemli bir kısmını anlattığı bir kitap var. Gazeteci Çetin Agaşe’nin kaleme aldığı Kurt Dalaşı. Tavsiye ederim...