UĞUR DÜNDAR'I NEDEN ''SOLCU, KOMÜNİST'' DİYE İHBAR ETTİLER? DÜNDAR KİMDEN ''SAHNEYE ÇIK'' TEKLİFİ ALDI?
Ünlü televizyoncunun hayatı kitap oldu. Kitapta, Dündar'ın çocukluk ve gençlikten başlayarak, TRT, özel televizyonculuk yılları ve özel yaşamı da anlatılıyor
Ünlü televizyoncu Uğur Dündar’ın hayatı kitap oldu. 40 yıllık mesleki anıları ve özel hayatına ilişkin detayların yer aldığı kitap, Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener tarafından kaleme alındı. Doğan Kitap tarafından piyasaya sürülen kitapta, Dündar’ın çocukluk, gençlik ile TRT ve özel televizyonculuk yılları anlatılıyor.
Kitapta, siyasi polislikten emekli babasının “sakın polis olma” vasiyeti, Yeşilköy Çınar Otel’de cankurtaranlık dönemi, TRT’ye ilk girişi ve 12 Mart muhtırası sonrası dönemin TRT Genel Müdürü İsmail Cem ve ekibiyle ayrılışı ayrıntılı olarak anlatılırken, yıllarca sansür uygulanan Orhan Gencebay’ı İstanbul program müdürü olduğu zaman ekrana çıkarma mücadelesine yer veriliyor.
Uygulanan bir sansür nedeniyle 1986 yılında çok sevdiği TRT’den ayrılışı ve Hürriyet gazetesinin efsanevi yönetmeni Çetin Emeç ile yaptığı çalışmaların geniş bir biçimde anlatıldığı kitapta özel televizyonculuk dönemi ve Arena programıyla ilginç ayrıntılara yer veriliyor. İşte bunlardan bazıları:
Türkçe sevdasından dolayı ‘komünist’
12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri hükümete bir muhtıra verdi. TRT’de de sıkıntılı bir dönem yaşanmaya başlandı. TRT’nin başına atanan emekli Tümgeneral Musa Öğün, Dündar’ı, spor ve aktüalite haberleri yaptığı gerekçesiyle işinde tutar. Dündar, o günleri şöyle anlatıyor: “Bir keresinde Bağdat Caddesi’ne gittim. Oradaki işyerlerinin tabelalarındaki isimler hep yabancıydı. Bunları tek tek görüntüleyip seyirciye “Burası neresi?” diye sordum. Fransa dediler, İngiltere dediler, bir Allah’ın kulu çıkıp da “Burası Bağdat Caddesi’dir!” demedi. O dönem için çok çarpıcı bir haber olmuştu. Hem Türkçeye olan hassasiyetim, hem de dilimdeki arılık, birçoklarını rahatsız etmiş olmalı ki, beni ‘bu adam çok fazla öz Türkçe kullanıyor, solcu, komünist!” diye ihbar etmişler. Öğün Paşa bana ‘oğlum sen sempatik çocuksun, kendine gel. Bu tür tehlikeli işlerle (!) uğraşma, spor haberleri yap, yoksa seni ben bile kurtaramam!’ dedi
Gazinocular Kralı’ndan sahneye çık teklifi
12 Mart döneminde TRT’den ayrılan Dündar, Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’dan “Sahneye çık” teklifi alır. Teklif Müjdat Gezen aracılığıyla yapılır. Aslan davet ettiği Dündar’a masanın üzerine yığdığı parayı göstererek “Bu senin, yok dersen bir bu kadar daha var. Müjdat Gezen ile sahneye çıkacaksın televizyonda yaptığınız parodileri sahnede yapacaksınız” der.
Dündar parayı alır evine gider. Gece kabuslar görmeye başlar. Sabahı zor eder. Annesi gazete kağıdına sarılmış deste deste paraları görünce “Ne parası bu” diye sorar. Sonra “Evladım bu para iyi bir para değil sen geri ver” der. Dündar ve Gezen ertesi gün İzmir’de Efes otelinin kral dairesine gider. Parayı geri verir ve “Ben bu işi yapamacağım” der. Arslan “Biz adamı sahneye çıkarmayı biliriz” diye karşılık verir, belindeki silahı gösterir. Dündar kapıya yönelir ve “Ben şimdi gidiyorum beni ancak öldürürsen cesedim sahneye çıkar” karşılığını verir. Bu hareketten çok etkilenen Arslan, “Dur evlat gel seni alnından öpeyim” der.
‘Solcular kuru temizlemeye...’
12 Eylül askeri darbesinden sonra Devlet Başkanı Kenan Evren, beğendiği Uğur Dündar’dan “toplumu kötü alışkanlıklardan” koruyacak programlar çekmesini ister. TRT yönetimi bu isteği kendisine iletir. Dündar, daha önce de rüşvetle ilgili bazı haberler yapmıştır ama, rüşveti belgelemek için kendisine yardım edilmesi gerektiğini anlatır. Dündar, yöneticilerine “Rüşvet dediğiniz şey kapalı kapılar ardında olur, namuslu bir devlet görevlisinin yardımı olmadan bunu belgelemek mümkün değil.”der. Sadettin Tantan ile çalışmak istediğini söyler. Kabul edilir ve Tantan’ın yanına gider. Emniyet Müdürü Şükrü Balcı durumdan rahatsız olur. Tantan ve Dündar’ın toplantısını basar, Dündar’a, “Senin ne işin var burada?” diye sorar. Dündar, yapmak istediği işi anlatır. Durumdan iyice rahatsız olan Balcı, “Sen bırak rüşvet, müşvet gibi palavra konuları da, gel şeyi çek! Biz solculara nasıl kuru temizleme yapıyoruz onu çek!..”der. Dündar da, “Biz neyi çekeceğimize televizyonda karar veririz. Senin gibi polis şefleri bize emrederek program yaptıramaz.”karşılığını verir.
Milyon dolarları nasıl geri çevirdi?
Bir dönem Uzanlara ait Star TV’de görev yapan Uğur Dündar, Cem Uzan’dan bir teklif alır; “Biz Doğan Grubu’yla savaşacağız, sizi de yanımızda görmek isteriz.” Dündar, böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını ve daha önce çalıştığı Doğan Grubu ile savaşta yer almayacağını söyler. Bunun üzerine verilen transfer ücretini geriye verme hazır olduğunu söyler ve milyonlarca doları çantayla Cem Uzan’a gönderir. Bu tavra çok şaşıran Cem Uzan kapıya kadar Dündar’ı uğurlar. Bir süre sonra Star Haber’in kadrosu da istifa eder. Uğur Dündar 2001 krizinin ortasında meydana gelen bu olay karşısında sahip olduğu bir evi satıp habercilere tazminatlarını cebinden öder. Bu olayı Aydın Doğan ancak birkaç yıl sonra öğrenir. Kitabın yazarı Nedim Şener’e bu konuyu anlatan Aydın Doğan şu tespitte bulunur: “Bizim grupta çalışmış ve gitmiş birçok kişide geriye dönüp küfretme mecburiyeti var sanki.Ama Uğur bunu hiç yapmadı. ben bu olayı sonradan öğrendim. Bize küfretmemek için milyonlarca doları geri vermiş. Uğur Dündar, iyi bir gazeteci ve televizyoncudur ama asıl ‘güvenilir adamdır’”
Kitapta, siyasi polislikten emekli babasının “sakın polis olma” vasiyeti, Yeşilköy Çınar Otel’de cankurtaranlık dönemi, TRT’ye ilk girişi ve 12 Mart muhtırası sonrası dönemin TRT Genel Müdürü İsmail Cem ve ekibiyle ayrılışı ayrıntılı olarak anlatılırken, yıllarca sansür uygulanan Orhan Gencebay’ı İstanbul program müdürü olduğu zaman ekrana çıkarma mücadelesine yer veriliyor.
Uygulanan bir sansür nedeniyle 1986 yılında çok sevdiği TRT’den ayrılışı ve Hürriyet gazetesinin efsanevi yönetmeni Çetin Emeç ile yaptığı çalışmaların geniş bir biçimde anlatıldığı kitapta özel televizyonculuk dönemi ve Arena programıyla ilginç ayrıntılara yer veriliyor. İşte bunlardan bazıları:
Türkçe sevdasından dolayı ‘komünist’
12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri hükümete bir muhtıra verdi. TRT’de de sıkıntılı bir dönem yaşanmaya başlandı. TRT’nin başına atanan emekli Tümgeneral Musa Öğün, Dündar’ı, spor ve aktüalite haberleri yaptığı gerekçesiyle işinde tutar. Dündar, o günleri şöyle anlatıyor: “Bir keresinde Bağdat Caddesi’ne gittim. Oradaki işyerlerinin tabelalarındaki isimler hep yabancıydı. Bunları tek tek görüntüleyip seyirciye “Burası neresi?” diye sordum. Fransa dediler, İngiltere dediler, bir Allah’ın kulu çıkıp da “Burası Bağdat Caddesi’dir!” demedi. O dönem için çok çarpıcı bir haber olmuştu. Hem Türkçeye olan hassasiyetim, hem de dilimdeki arılık, birçoklarını rahatsız etmiş olmalı ki, beni ‘bu adam çok fazla öz Türkçe kullanıyor, solcu, komünist!” diye ihbar etmişler. Öğün Paşa bana ‘oğlum sen sempatik çocuksun, kendine gel. Bu tür tehlikeli işlerle (!) uğraşma, spor haberleri yap, yoksa seni ben bile kurtaramam!’ dedi
Gazinocular Kralı’ndan sahneye çık teklifi
12 Mart döneminde TRT’den ayrılan Dündar, Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’dan “Sahneye çık” teklifi alır. Teklif Müjdat Gezen aracılığıyla yapılır. Aslan davet ettiği Dündar’a masanın üzerine yığdığı parayı göstererek “Bu senin, yok dersen bir bu kadar daha var. Müjdat Gezen ile sahneye çıkacaksın televizyonda yaptığınız parodileri sahnede yapacaksınız” der.
Dündar parayı alır evine gider. Gece kabuslar görmeye başlar. Sabahı zor eder. Annesi gazete kağıdına sarılmış deste deste paraları görünce “Ne parası bu” diye sorar. Sonra “Evladım bu para iyi bir para değil sen geri ver” der. Dündar ve Gezen ertesi gün İzmir’de Efes otelinin kral dairesine gider. Parayı geri verir ve “Ben bu işi yapamacağım” der. Arslan “Biz adamı sahneye çıkarmayı biliriz” diye karşılık verir, belindeki silahı gösterir. Dündar kapıya yönelir ve “Ben şimdi gidiyorum beni ancak öldürürsen cesedim sahneye çıkar” karşılığını verir. Bu hareketten çok etkilenen Arslan, “Dur evlat gel seni alnından öpeyim” der.
‘Solcular kuru temizlemeye...’
12 Eylül askeri darbesinden sonra Devlet Başkanı Kenan Evren, beğendiği Uğur Dündar’dan “toplumu kötü alışkanlıklardan” koruyacak programlar çekmesini ister. TRT yönetimi bu isteği kendisine iletir. Dündar, daha önce de rüşvetle ilgili bazı haberler yapmıştır ama, rüşveti belgelemek için kendisine yardım edilmesi gerektiğini anlatır. Dündar, yöneticilerine “Rüşvet dediğiniz şey kapalı kapılar ardında olur, namuslu bir devlet görevlisinin yardımı olmadan bunu belgelemek mümkün değil.”der. Sadettin Tantan ile çalışmak istediğini söyler. Kabul edilir ve Tantan’ın yanına gider. Emniyet Müdürü Şükrü Balcı durumdan rahatsız olur. Tantan ve Dündar’ın toplantısını basar, Dündar’a, “Senin ne işin var burada?” diye sorar. Dündar, yapmak istediği işi anlatır. Durumdan iyice rahatsız olan Balcı, “Sen bırak rüşvet, müşvet gibi palavra konuları da, gel şeyi çek! Biz solculara nasıl kuru temizleme yapıyoruz onu çek!..”der. Dündar da, “Biz neyi çekeceğimize televizyonda karar veririz. Senin gibi polis şefleri bize emrederek program yaptıramaz.”karşılığını verir.
Milyon dolarları nasıl geri çevirdi?
Bir dönem Uzanlara ait Star TV’de görev yapan Uğur Dündar, Cem Uzan’dan bir teklif alır; “Biz Doğan Grubu’yla savaşacağız, sizi de yanımızda görmek isteriz.” Dündar, böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını ve daha önce çalıştığı Doğan Grubu ile savaşta yer almayacağını söyler. Bunun üzerine verilen transfer ücretini geriye verme hazır olduğunu söyler ve milyonlarca doları çantayla Cem Uzan’a gönderir. Bu tavra çok şaşıran Cem Uzan kapıya kadar Dündar’ı uğurlar. Bir süre sonra Star Haber’in kadrosu da istifa eder. Uğur Dündar 2001 krizinin ortasında meydana gelen bu olay karşısında sahip olduğu bir evi satıp habercilere tazminatlarını cebinden öder. Bu olayı Aydın Doğan ancak birkaç yıl sonra öğrenir. Kitabın yazarı Nedim Şener’e bu konuyu anlatan Aydın Doğan şu tespitte bulunur: “Bizim grupta çalışmış ve gitmiş birçok kişide geriye dönüp küfretme mecburiyeti var sanki.Ama Uğur bunu hiç yapmadı. ben bu olayı sonradan öğrendim. Bize küfretmemek için milyonlarca doları geri vermiş. Uğur Dündar, iyi bir gazeteci ve televizyoncudur ama asıl ‘güvenilir adamdır’”