Uğur Dündar'dan Afganistan değerlendirmesi: Tek çıkış yolumuz var...
KRT TV’de Şimdiki Zaman Programına katılan gazeteci Uğur Dündar, Afganistan’daki gelişmeler hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Usta gazeteci Uğur Dündar, KRT TV’de katıldığı Şimdiki Zaman isimli programda, Afganistan'daki son gelişmeleri değerlendirdi.
“EMPERYALİZM AFGANİSTAN’DA YENİLDİ”
Dündar, 20 yıllık serüveni özetleyerek sözlerine başladı:
“ABD ile birlikte emperyalizm Afganistan'da yenildi. Sadece askeri harcamalar açısından 1 trilyon dolara yakın bir masraf, çok büyük iddialar, orada bir çağdaş yönetim anlayışının egemen kılınacağı, demokrasinin getirileceği, hukuk devletine işlerlik kazandırılacağı gibi büyük önder Atatürk'ü çağrıştıran devrim niteliğinde işlerin yapılacağını iddia etmişlerdi.
130 bin kişilik bir ordu kurmuştu Amerika Birleşik Devletleri. O operasyona katılan 23 NATO üyesi ülke olmak üzere 40'ın üzerindeki ülkeler…300 bin kişilik bir Afgan ordusu oluşturulmuş, bunlar son modern savaş araç ve gereçleriyle teçhiz edilmişlerdi.
Amerika da kendi hava kuvvetleriyle bu operasyonlara Taliban'a karşı yürütülen mücadeleye destek verme vaadiyle gitmişti. Aradan 20 yıl geçti. Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan'ı işgal ederken ve oradaki Taliban yönetimine son verirken, onun gerekçesi de 11-12 Eylül'de İkiz Kulelere yönelik saldırılar ve Pentagon'a yapılan saldırılardı.
Taliban yönetimini devre dışı bıraktı Amerika Birleşik Devletleri. Ama geldiğimiz noktada Taliban 60 bin kişiyi bulan, bazı çevrelerce çapulcular gibi değerlendirilen ama cihat duygusuyla savaştığı için zar zor savaşa katılan Ulusal Afgan Ordusu ve diğer ülke birliklerine karşı çok büyük bir başarı kazandı.”
“BİZİM EVLATLARIMIZ YİTİP GİTTİ”
Dündar, “Emperyalizmin peşine takılan ülke yöneticileri, önlerindeki bir büyük, muhteşem eseri, büyük önder Atatürk'ün bir imparatorluğun küllerinden meydana getirdiği genç cumhuriyeti, o cumhuriyetin insanlarına sağladığı hakları, hayata geçirdiği devrimleri görmüş olsalar, bugünkü yanılgıların hiçbirine düşmezler” diye devam etti.
Konuşmasının devamında ‘Arap Baharı’ dönemini hatırlatan Dündar, “Arap Baharı yanılgısı, Arap Baharı hüsranı, Arap Baharı zulmü…” vurgusunda bulunarak şöyle konuştu:
“O gün Türkiye'yi yönetenler ‘Cihatçılar, diktatörleri deviriyorlar, o ülkelere demokrasiyi getiriyorlar, Kuzey Afrika'dan sonra sıra Suriye'de. Suriye'de 2 ay sonra Şam'a gideceğiz, Emevi camisinde namaz kılacağız. Ecdat yadigarı olan o topraklarda Osmanlı'yı yeniden ihya ve inşa edeceğiz' diyorlardı.
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? 2012'den bu tarafa giderek güçlenen ve en son seçimle de halkın oyuyla yeniden başkan olan Beşar Esad, yenilen emperyalizm, Türkiye adına da hem yitip giden, şehit düşen Mehmetçiklerimiz, hem de nüfusuna göre en çok göçmen-sığınmacı barındıran dünyadaki ilk ülke olma özelliğini taşıyan Türkiye. Aradaki kayıplar, bir Mehmetçiğimizi, batının verdiği, Almanya'nın, Avrupa Birliği'nin, Amerika Birleşik Devletleri'nin milyarlarca dolarla tekrar hayata getirebilir misiniz? Mümkün mü? Yitip gitti evlatlarımız. Bir Rus uçakları saldırısında 33 Mehmetçiği bir anda şehit verdik. Değer mi bunlar?”
“TEK İSTİKAMET ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİNİN KURULUŞ FELSEFESİNE DÖNMEKTİR”
“Büyük önder Atatürk boşuna mı ‘Yurtta barış, cihanda barış' demiş. Büyük önder boşuna mı o devrimleri yapmış? Boşuna mı kadınlarımıza bu hakları vermiş?” diye soran Dündar, Afganistan gibi ülkelerin bakacağı tek fotoğrafın Atatürk fotoğrafı olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
“Mazlum ülkelerin bakacakları tek istikamet var. Bizim de tek çıkış yolumuz var. Atatürk'ün cumhuriyetinin kuruluş felsefesine yeniden dönmektir. Onun dışında başka hiçbir çıkış yok.
Bütün o çıkış diye sarıldıkları dallar ellerinde kalıyor, evlatlarımız hayatlarını kaybediyor, Türkiye batının, emperyalizmin göçmen deposu haline getirilmeye çalışılıyor. Kaybeden Türkiye oluyor.
Bu mazlum ülkelerin, mazlum devletlerin emperyalizmin saldırısı karşısında kendisini koruyamaz durumda olan ülkelerin görecekleri tek fotoğraf, Atatürk'ün fotoğrafıdır. Başka hiçbir hedef görmüyorum.”