Uğur Dündar Nedim Şener için ağladı!
Nedim gibi ilkeli ve yiğit gazeteciler var oldukça, hakikatin hedefe ulaşmasını hiçbir güç engelleyemeyecek.
Sözcü yazarı Uğur Dündar, bugün köşesine ilginç bir başlık attı: "Uğur Dündar, Nedim Şener için ağladı!.." başlığı ile dikkat çeken Dündar, birkaç yıl önce, Nedim Şener Oda TV davası yüzünden tutuklandığında söylediği sözlerin bu başlık ile gazetelere haber olduğunu yazısında anlattı.
Nedim Şener'in önceki gün Ahmet Hakan'ın programında Erdem Gül ve Can Dündar'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak söylediği sözleri de anımsatan Uğur Dündar "Nedim Şener’i yakından tanıdığım, Türkiye’nin bu büyük soruşturmacı gazetecisinin gelişimine naçizane katkılarda bulunduğum ve hepsinden önemlisi böylesine değerli bir kardeşe sahip olduğum için hem çok mutluyum, hem de çok gururluyum." yazdı.
İşte Uğur Dündar'ın bugünkü köşesinden dikkat çeken bölümler:
Dün arşivimi tararken karşıma çıkan bu manşeti görür görmez içeriğini hatırladım.
* * *
Nedim’in evinin basılıp gözaltına alındığı 3 Mart 2011 günüydü.
O kasvetli mart günü, kayınvalidem, değerli Seramik Sanatçısı Ümran Baradan’ın cenaze töreni için İzmir’deydik.
Peş peşe gelen bu iki acı haber yüreğimi yakmıştı.
Akşama doğru, televizyonların ana haber bültenlerinin birinden bağlanıp Nedim’le ilgili düşüncelerimi sordular.
Yarama tuz basıp, sizin tertemiz yüreğe sahip olduğunu bildiğiniz kardeşiniz korkunç bir haksızlığa, iftira ve komploya uğradığında ne diyebilirseniz, ben de onları söyledim.
Heyecanlıydım, öfkeliydim, hatta şoke olmuştum. Ama ağzımdan çıkan her sözcüğün nereye gittiğinin bilinciyle ve kimseye hakaret etmeden konuşuyor, hukukun üstünlüğünü savunuyordum.
Nedim’in evrensel meslek ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir gazeteci olduğunu, toplumun gerçekleri öğrenme hakkından başka bir güce hizmet etmeyeceğini, onun ve Ahmet Şık’ın iğrenç bir kumpasın hedefi olduklarını haykırıyordum.
Çok yakından tanıdığımı ve bardaktaki su kadar temiz bir kişiliğe sahip bulunduğunu söylüyordum.
O kadar ki, “Aksini gözümle görsem inanmam” diyordum.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
* * *
Nitekim o güne kadar pusuda bekleyen tetikçiler, aldıkları işaretle ertesi sabah yaylım ateşine geçiyorlardı.
Bunlardan biri “haber” adı altında şunları yazıyordu:
“…Nedim Şener’in tutuklanmasından sonra en çok panikleyen isimlerin başında Uğur Dündar geliyor.
Ergenekon’un ilk dalgaları sonrasında davaya darbe vurmak için hazırlanan ve kilit isimlere gönderilen Ergenekon’u Sulandırma Planı, Star Gazetesi’nde yayınlanmıştı. Bu plana harfiyen uyan Aydınlık Grubu dışındaki tek yayın organı Uğur Dündar’ın yönetimindeydi. Star Ana Haber ve Arena programı bütün gücüyle Ergenekon davasına savaş açmış durumda.
Dündar, Nedim Şener’le yaptığı Arena Programı’nda bir kere bile Ergenekon’dan mağdur olan ya da Ergenekon Davası’nı savunan birini konuk etmedi. Dündar-Şener ikilisi her programda Ergenekon Davası’nın sanıkları, sanık avukatları ve davaya keskin sirke kadar muhalif isimleri konuk etti…”
* * *
Demek ki hukukun üstünlüğünü savunmuşuz, yargısız infazlara karşı çıkmışız, Ergenekon denilen kumpasla ilgili olarak servis edilen bilgi ve belgeleri (!) bazıları gibi mutlak doğru kabul etmeyip, “son dakika” cazgırlıklarıyla yayınlamamışız, herkes korkup kaçarken biz, mağdur olduklarını öne sürenlere mikrofon tutmuşuz!
Gördüğünüz gibi büyük suçlar (!) işlemişiz!..
* * *
Sevgili okurlarım,
Kumpasa alet olmamak ve meslek ilkelerimizden kopmamak için direnirken maruz kaldığımız iftiraları, hakaret ve tehditleri iyi bildiğiniz için burada ayrıca yazmıyorum.
Sadece şu kadarını belirteyim, yaşadıklarımızın yanında Hollywood yapımı değme korku filmleri mizah şaheseri gibi kalır!
* * *
İşte aynı Nedim Şener önceki gece Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında mesleğimiz adına gurur verici bir konuşma yaptı.
Başarılı gazeteciliğinin yanı sıra yılmaz bir basın özgürlüğü savaşçısı da olan Nedim, Can Dündar ve Erdem Gül konusu tartışılırken, burada adını anmayı gereksiz gördüğüm bir AKP yandaşına unutulmaz etik ve hukuk dersleri verdi.
Tarihe geçen sözleriyle hepimize “bravo gazeteci” dedirtti.
Nedim Şener’i yakından tanıdığım, Türkiye’nin bu büyük soruşturmacı gazetecisinin gelişimine naçizane katkılarda bulunduğum ve hepsinden önemlisi böylesine değerli bir kardeşe sahip olduğum için hem çok mutluyum, hem de çok gururluyum.
Hiç kuşkuya kapılmayın.
Nedim gibi ilkeli ve yiğit gazeteciler var oldukça, hakikatin hedefe ulaşmasını hiçbir güç engelleyemeyecek.
Nedim Şener'in önceki gün Ahmet Hakan'ın programında Erdem Gül ve Can Dündar'ın tutuklanmasıyla ilgili olarak söylediği sözleri de anımsatan Uğur Dündar "Nedim Şener’i yakından tanıdığım, Türkiye’nin bu büyük soruşturmacı gazetecisinin gelişimine naçizane katkılarda bulunduğum ve hepsinden önemlisi böylesine değerli bir kardeşe sahip olduğum için hem çok mutluyum, hem de çok gururluyum." yazdı.
İşte Uğur Dündar'ın bugünkü köşesinden dikkat çeken bölümler:
Dün arşivimi tararken karşıma çıkan bu manşeti görür görmez içeriğini hatırladım.
* * *
Nedim’in evinin basılıp gözaltına alındığı 3 Mart 2011 günüydü.
O kasvetli mart günü, kayınvalidem, değerli Seramik Sanatçısı Ümran Baradan’ın cenaze töreni için İzmir’deydik.
Peş peşe gelen bu iki acı haber yüreğimi yakmıştı.
Akşama doğru, televizyonların ana haber bültenlerinin birinden bağlanıp Nedim’le ilgili düşüncelerimi sordular.
Yarama tuz basıp, sizin tertemiz yüreğe sahip olduğunu bildiğiniz kardeşiniz korkunç bir haksızlığa, iftira ve komploya uğradığında ne diyebilirseniz, ben de onları söyledim.
Heyecanlıydım, öfkeliydim, hatta şoke olmuştum. Ama ağzımdan çıkan her sözcüğün nereye gittiğinin bilinciyle ve kimseye hakaret etmeden konuşuyor, hukukun üstünlüğünü savunuyordum.
Nedim’in evrensel meslek ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir gazeteci olduğunu, toplumun gerçekleri öğrenme hakkından başka bir güce hizmet etmeyeceğini, onun ve Ahmet Şık’ın iğrenç bir kumpasın hedefi olduklarını haykırıyordum.
Çok yakından tanıdığımı ve bardaktaki su kadar temiz bir kişiliğe sahip bulunduğunu söylüyordum.
O kadar ki, “Aksini gözümle görsem inanmam” diyordum.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
* * *
Nitekim o güne kadar pusuda bekleyen tetikçiler, aldıkları işaretle ertesi sabah yaylım ateşine geçiyorlardı.
Bunlardan biri “haber” adı altında şunları yazıyordu:
“…Nedim Şener’in tutuklanmasından sonra en çok panikleyen isimlerin başında Uğur Dündar geliyor.
Ergenekon’un ilk dalgaları sonrasında davaya darbe vurmak için hazırlanan ve kilit isimlere gönderilen Ergenekon’u Sulandırma Planı, Star Gazetesi’nde yayınlanmıştı. Bu plana harfiyen uyan Aydınlık Grubu dışındaki tek yayın organı Uğur Dündar’ın yönetimindeydi. Star Ana Haber ve Arena programı bütün gücüyle Ergenekon davasına savaş açmış durumda.
Dündar, Nedim Şener’le yaptığı Arena Programı’nda bir kere bile Ergenekon’dan mağdur olan ya da Ergenekon Davası’nı savunan birini konuk etmedi. Dündar-Şener ikilisi her programda Ergenekon Davası’nın sanıkları, sanık avukatları ve davaya keskin sirke kadar muhalif isimleri konuk etti…”
* * *
Demek ki hukukun üstünlüğünü savunmuşuz, yargısız infazlara karşı çıkmışız, Ergenekon denilen kumpasla ilgili olarak servis edilen bilgi ve belgeleri (!) bazıları gibi mutlak doğru kabul etmeyip, “son dakika” cazgırlıklarıyla yayınlamamışız, herkes korkup kaçarken biz, mağdur olduklarını öne sürenlere mikrofon tutmuşuz!
Gördüğünüz gibi büyük suçlar (!) işlemişiz!..
* * *
Sevgili okurlarım,
Kumpasa alet olmamak ve meslek ilkelerimizden kopmamak için direnirken maruz kaldığımız iftiraları, hakaret ve tehditleri iyi bildiğiniz için burada ayrıca yazmıyorum.
Sadece şu kadarını belirteyim, yaşadıklarımızın yanında Hollywood yapımı değme korku filmleri mizah şaheseri gibi kalır!
* * *
İşte aynı Nedim Şener önceki gece Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında mesleğimiz adına gurur verici bir konuşma yaptı.
Başarılı gazeteciliğinin yanı sıra yılmaz bir basın özgürlüğü savaşçısı da olan Nedim, Can Dündar ve Erdem Gül konusu tartışılırken, burada adını anmayı gereksiz gördüğüm bir AKP yandaşına unutulmaz etik ve hukuk dersleri verdi.
Tarihe geçen sözleriyle hepimize “bravo gazeteci” dedirtti.
Nedim Şener’i yakından tanıdığım, Türkiye’nin bu büyük soruşturmacı gazetecisinin gelişimine naçizane katkılarda bulunduğum ve hepsinden önemlisi böylesine değerli bir kardeşe sahip olduğum için hem çok mutluyum, hem de çok gururluyum.
Hiç kuşkuya kapılmayın.
Nedim gibi ilkeli ve yiğit gazeteciler var oldukça, hakikatin hedefe ulaşmasını hiçbir güç engelleyemeyecek.