Uğur Dündar CHP'deki 'koltuk hırsı'nı yazdı!

CHP'yi karıştıran aday belirleme süreci ile ilgili bir yazı kaleme alan Sözcü yazarı Uğur Dündar, "Kesin adayımızsın" denen kişinin daha sonra parti yönetimi tarafından yalnız bırakıldığını söyledi.

Uğur Dündar, "Koltuk hırsı parti kültürünü de insanlığı da ezip geçerse" başlığıyla yayımlanan yazısında İzmir'de bir kişinin CHP tarafından son dakikada aday gösterilmekten vazgeçilmesini kaleme aldı.

Söz konusu aday adayının bu süreçte yalnızca CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Harun Düşenkalkan tarafından arandığını belirten Dündar, "Harun Düşenkalkan, bu davranışıyla hem alkışı hak ediyor, hem de Türkiye'nin en köklü partisinde koltuk hırsının gelenekleri, parti kültürünü ve insani değerleri ezip geçtiğini kanıtlıyordu. Böylece anlayanlara anlamlı bir ders veriyordu! Çok hazin değil mi?"ifadesini kullandı.

Dündar'ın yazısı şöyle:

"İzmir'in güzelim deniz kıyısı ilçelerinin birinde, belediye başkanlığı için CHP'den aday adayı oldu…

Bu kararı doğup büyüdüğü ilçe halkının yoğun talebi ve hiçbir kirli izin bulunmadığı geçmişine güvenerek almış, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp, ondan güçlü destek sözü gelince, kamuoyuna açıklamıştı.

CHP Genel Merkezi'nde ulaşabildiği birçok yetkilinin "Arkandayız" demeleri üzerine de kolları sıvayıp, ilçesini Ege kıyılarının cazibe merkezi haline getireceğine inandığı projeleri kağıda dökmeye başladı.

İlçede kendisine ilgi en üst düzeydeydi. Tarafsız gözlemciler, bir anket yapılması halinde yüzde 70 oranında bir desteğin garanti olduğunu söylüyorlardı.

Böylece günler günleri kovaladı ve adayların MYK'da belirlenip, Parti Meclisi'nde onaylanacağı tarih gelip çattı.

Heyecanlıydı, ancak medyada yayınlanan tüm listelerde adı yer almasına, Ankara'dan arayanların "Kesin adayımızsın" demelerine karşın, kapalı kapıların ardında ne olduysa oldu ve o güne kadar adı pek telaffuz edilmeyen bir başka kişi, onun ilçesinde aday gösterildi.

'SUSTU VE CHP YIPRANMASIN DİYE HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMADI'

Üzülmüştü ama belli etmemeye çalışıyordu. Buna rağmen kızıp bir başka arayışa da yönelmiyor, öfkesine yenilen bazıları gibi "malum" partiden adaylığa soyunmayı veya bağımsız adaylığı aklının ucundan bile geçirmiyordu.

Bu nedenle sustu ve CHP yıpranmasın diye hiçbir açıklama yapmadı.

Üzüntüsünün en büyük nedeni, kendisine güçlü destek vaadinde bulunan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan "Size söz verdim ama arkadaşların tercihi diğer adaydan yana oldu…" şeklinde gönül alıcı bir mesajın gelmemesi, daha önce "Arkandayız, kesin adayımızsın" diyen MYK ve Parti Meclisi'nden hiçbir üyenin arayıp sormamasıydı!

Milletvekillerinden ve CHP İzmir İl Başkanlığı'ndan da arayan olmamıştı.

Oysa telefonla aramak veya gönül alıcı bir mesaj göndermek için sadece birkaç dakika ayırmaları yeter de artardı!..

Bunu yapan bir kişi çıktı!

CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi, İş Bankası emeklisi, köklü partili Harun Düşenkalkan…
Gönderdiği mesajda şöyle diyordu:

"Saygıdeğer dava arkadaşım, aday adaylığınız süresince ailenizden, işinizden fedakarlık ederek yaptığınız çalışmalarınız ve aday gösterilmediğiniz halde gösterdiğiniz duruş için size teşekkürü borç biliyorum. Sevgi ve saygılarımla"

Bir kişi…

Evet, Cumhuriyeti kuran koskoca CHP'den sadece bir kişi, "İşte gerçek CHP'li olmak da, adamlık da budur" dedirten bir mesaj gönderip gönül almaya çalışıyordu.

Harun Düşenkalkan, bu davranışıyla hem alkışı hak ediyor, hem de Türkiye'nin en köklü partisinde koltuk hırsının gelenekleri, parti kültürünü ve insani değerleri ezip geçtiğini kanıtlıyordu.

Böylece anlayanlara anlamlı bir ders veriyordu!

Çok hazin değil mi?.."

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.