Uğur Dündar canlı yayında kendisine gelen mesaja isyan etti! Ey alçak, ey küstah!
Usta gazeteci Uğur Dündar, Halk Arenası programında, sosyal medyadan gelen bir mesaja isyan etti.
Gazeteci Uğur Dündar, kendisinin yönettiği 'Halk Arenası' programında, sosyal medyadan gelen bir mesaja çok öfkelendiğini belirterek toplum içindeki ayrışmaya, kutuplaşmaya isyan etti.
Uğur Dündar program esnasında kendisine gelen bir mesaja isyan ederek şunları söyledi:
“Az önce bana birisi sosyal medyadan mesaj göndermiş. Buraya gelir gelmez hemen büyük önder Atatürk’ün ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri’ emrini verdiği anıtına gittim. Dumlupınar çok şirin, çok güzel çok etkileyici… Birisi bana mesaj göndermiş. Şimdi sevgili seyirciler, değerli konuklar… Bizi öylesine ayrıştırdılar. Cehaleti öylesine yükselen bir değer haline getirdiler. Öylesine kutuplaştırdılar ki… Birisi milli hislerimi paylaştıktan sonra bana şunları yazmış; “Sen göçmensin. Millilikle senin ne işin olabilir” diyor. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Şu ülkede şu anadolu coğrafyasında bizim insanlarımız ‘sen şusun… sen busun’ diye ayrıştırmanın ülkemizi nasıl bir felakete sürükleyebileceğini ve emperyalizmin her geçen gün bu felaketin bir an önce yaşanabilmesi için kıskacı daha da daraltmaya çalıştığı şu süreçte… Sen benim kim olduğumu, bu coğrafya için neler yaptığımı, bu vatan için canımı vermeye göze aldığımı bilsen ey cahil. Zaten bilmene de gerek yok insansan eğer kafandan böyle bir düşünceyi geçiremezsin vicdanından, aklından… Çok ağır bir insanlık suçu işlediğinin farkında değilsin sen. Biri de diyor ki Dumlupınar’a geldiğimizi anlattığım mesajlardan sonra ‘anadoluya gidin’ diyor. Vah benim ülkem vah… Anadolunun bağrındayız. Ana kalbinin sıcaklığını hissediyoruz burada. Ey alçak!.. Ey küstah!.. Burası Endonezya mı? Burası anadolunun ta kendisi yüreği, bağrı, kalbi!.. Hadsiz!.. ”
Uğur Dündar program esnasında kendisine gelen bir mesaja isyan ederek şunları söyledi:
“Az önce bana birisi sosyal medyadan mesaj göndermiş. Buraya gelir gelmez hemen büyük önder Atatürk’ün ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri’ emrini verdiği anıtına gittim. Dumlupınar çok şirin, çok güzel çok etkileyici… Birisi bana mesaj göndermiş. Şimdi sevgili seyirciler, değerli konuklar… Bizi öylesine ayrıştırdılar. Cehaleti öylesine yükselen bir değer haline getirdiler. Öylesine kutuplaştırdılar ki… Birisi milli hislerimi paylaştıktan sonra bana şunları yazmış; “Sen göçmensin. Millilikle senin ne işin olabilir” diyor. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Şu ülkede şu anadolu coğrafyasında bizim insanlarımız ‘sen şusun… sen busun’ diye ayrıştırmanın ülkemizi nasıl bir felakete sürükleyebileceğini ve emperyalizmin her geçen gün bu felaketin bir an önce yaşanabilmesi için kıskacı daha da daraltmaya çalıştığı şu süreçte… Sen benim kim olduğumu, bu coğrafya için neler yaptığımı, bu vatan için canımı vermeye göze aldığımı bilsen ey cahil. Zaten bilmene de gerek yok insansan eğer kafandan böyle bir düşünceyi geçiremezsin vicdanından, aklından… Çok ağır bir insanlık suçu işlediğinin farkında değilsin sen. Biri de diyor ki Dumlupınar’a geldiğimizi anlattığım mesajlardan sonra ‘anadoluya gidin’ diyor. Vah benim ülkem vah… Anadolunun bağrındayız. Ana kalbinin sıcaklığını hissediyoruz burada. Ey alçak!.. Ey küstah!.. Burası Endonezya mı? Burası anadolunun ta kendisi yüreği, bağrı, kalbi!.. Hadsiz!.. ”