UĞUR DÜNDAR; AYDIN DOĞAN'IN VERGİ KAÇIRMASI MÜMKÜN DEĞİL!

Uğur Dündar, hükümetin medyayı baskı altına almak için Aydın Doğan'ı vergi kıskacına aldığını iddia etti..

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel ile Hatay'a giden Gazeteci Uğur Dündar, Antakya Ticaret Borsası toplantı salonunda Türkiye'de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Toplantıya, Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekilleri Mehmet Ali Edipoğlu, Refik Eryılmaz, Hasan Akgöl, CHP il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İlk olarak söz alan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, "Başbakan Mısır'da yaşanan olaylar sırasında, Mısır'ı göstermeyen kanallardan şikayet ederken, Gezi Parkı olayları sırasında penguen belgeseli koyan kanallardan şikayet etmemektedir" dedi.

Hatay'daki kardeşliğin herkese örnek olması gerektiğini ve Hükümetin bunu desteklemek yerine, bozmak için elinden geleni yaptığını ileri süren Sertel, "Başbakan çifte standart uyguluyor. Reyhanlı Kaymakamıyla fotoğraf çektirenlerin Özgür Suriye Ordusu için çalıştıkları ortaya çıktı.

Hükümetin bu mezhepsel siyaseti, Ortadoğu'da büyük bir mezhepsel savaşa sebep olabilir. ABD ve Rusya'nın El-Nusra'nın etkin olması sebebiyle, Beşar Esad rejiminin devam etmesini bile isteyebilirler.

El-Kaide örgütü nerede eğitim aldı? Türkiye'de eğitim alıp gittiler. Abdullah Cömert ve Ali İsmail Korkmaz'ın katilleri hala bulunamadı. Polise, 'halkı' vur emri verilmesi son derece yanlış" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN SURİYE VE ORTADOĞU POLİTİKALARI ÇOK YANLIŞ

"Atatürk'le alakalı okuduğum bir kitapta Hatay'ı tanıdım" diyerek sözlerine başlayan Uğur Dündar, "Türkiye'nin Suriye ve Ortadoğu politikaları çok yanlış. Reyhanlı'da 52 vatandaşımız boş yere vefat etti. Bu Hükümet döneminde, Türkiye'de artık en ucuz şey insan canı olmuş" dedi.

Başbakan'ın Gezi Parkı olaylarından söz ederken, olaylarda öldürülen gençlerin isimlerini söylemediğini vurgulayan Dündar, şöyle konuştu: "Zonguldak'ta işçilerimiz öldüğü zaman, onlar için 8 adet diyor, insan diyemiyor. Türkiye insani gelişmişlik olarak yerlerde geziyor. Antakya denince aklıma dostluk kardeşlik geliyor. Hatay, insanlara saygıyla yaşamayı öğretiyor. Bölgenin çektiği sıkıntılara rağmen herkes kendi dinini yaşamaya devam ediyor.

Son yıllarda, Antakya üzerinde uygulanmak istenen oyunlar var. Hatay'a kimse oyun oynayamaz. Biz gazeteciler, ifade özgürlüğü açısından kısıtlanmış insanlarız. Vatandaşlar doğru bilgi alamadıkları için Türkiye son 3 ayda büyük kriz yaşıyor."

Antakya'da yaşayan vatandaşların çok aydın olduğunu ve Hükümeti kendisine muhalif gazete ve yayın şirketlerini bitirmeye çalıştığını söyleyen Dündar, şöyle devam etti:

"Hükümet medyayı tekelleştirmek istiyor. Bunun en büyük ispatı, Gezi Parkı olaylarının günlerce yok sayılmasıdır. Sadece 1-2 kanal aracılığıyla olanları izleyebildik. Başka ülkelerde yaşananları en ince ayrıntısına kadar göstereceksin, kendi ülkende olanları yok sayacaksın. Böyle bir şey olmaz. Suriye operasyonu, İsrail'in güvenliği için yapıldı ve İsrail bile artık bu operasyonlardan vazgeçti. Herkesi aklıselim olmaya davet ediyorum. Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır'da yaşananlarla, Türkiye arasında bağlantı kurmak istiyor.

Atatürk, bu ülkeyi kurarken, laiklik gibi bir temele oturtması, bizim için laikliği vazgeçilmez kılıyor. Gençler Gezi Parkı olaylarında, laiklikten vazgeçmeyeceğini bir kere daha gösterdi. Bu iktidar, kadınlara hakaret ediyor. Bugüne kadar ki tepkilerin hepsi doğal ve yasaldır. Yargıya olan güven bugünkü gibi sarsılırsa, kamu düzeni denen bir şey kalmaz."

AYDIN DOĞAN'IN VERGİ KAÇIRMASI MÜMKÜN DEĞİL

Yıllarca Aydın Doğan'la beraber çalıştığını aktaran Dündar, "Ben, yıllarca Aydın Bey'le çalıştım ve hiçbir vergi kaçırdığını görmedim. Çünkü onun yanında Türkiye'nin usta vergicileri çalışmakta. Bu nedenle, vergi kaçırması mümkün değil. Ama kendisine verilen büyük vergi cezaları hazmedilecek türden değildi. Kendisi gibi gazete patronları, kendisini yalnız bıraktılar. Bütün medya patronları, Aydın Doğan'a sırt çevirdi. Hükümetin yanında yer almayan tüm medya patronlarının başına aynı şeyler gelebilir" dedi.