UF OLMUŞ...YUH DİYORUM! YAVUZ SEMERCİ YILMAZ ÖZDİL'E ATEŞ PÜSKÜRDÜ!

Yılmaz Özdil'in Etiler'de meydana gelen patlama ile ilgili olarak kaleme aldığı "Etiler uf oldu, öpimm de geçsin" başlıklı yazı Yavuz Semerci'yi kızdırdı.

Uf olmuş… Yuh diyorum…

Ölüm hep yanı başımızda. Yaşamak kadar doğal.
Ancak 100 yaşında bile olsa ölen birini görmek etkiliyor insanı. Hele ölüm sıralı değil ise üzüntü artıyor. Boşuna demezler, “Allah sıralı ölüm versin…” ya da “Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın…”
Bunu hatırlattım. Çünkü iki yazarın yazısına fena halde takıldım.
Gerçekten önceki gün bir terör saldırısı sonucunda genç bir kızımızın ayağının kopması neden toplumu sarstı? Öyle ya, terör saldırısında her gün gencecik insanlar ölürken, neden bir yaralama bu kadar etkili oldu?
***
Hürriyet’ten Yılmaz Özdil “Etiler uf oldu, öpiim de geçsin” başlıklı bir yazıyla bölge insanı ile dalga geçti. Neymiş, Hakkari’de, Bitlis’de insanlarımız ölürken, güvenlik güçleri şehit olurken basının ruhu duymamış, ama Etiler’de küçücük bir olayda televizyonlar saatlerce yayın yapmış…
Fatih Altaylı da bu duyarsızlığı i şlemiş. Özellikle Etiler’deki bombalama eyleminin sosyal paylaşım ağlarında yarattığı inanılmaz tepkiyi garipsemiş…
***
Altaylı, Habertürk’ün Yayın Yönetmeni. Özdil, Star Televizyonu’nun yöneticisi. Eğer ortada bir uf varsa, ne diye kendi yönettikleri yayın organlarında olayı büyütüyorlar? Yılmaz Özdil, yönettiği Star Haber’de dün Ayten Bal’ın bacağını kaybettiği patlama haberini tam 8 dakika işlemedi mi? Peki aynı Özdil’in yönettiği Star Haber, son şehit haberini kaç dakika işledi biliyor musunuz? 14 Mayıs’ta Hakkari’de mayına basarak şehit olan Komando Er Coşkun Çallı’nın adı, Star Ana Haber bülteninde sadece ve sadece 1 dakika yer aldı.
Sosyal me dyadaki abartıyı eleştiren Fatih Altaylı, kendi gazetesinde Etiler’deki olayı sürmanşete taşıdı. Bacağını kaybeden genç kızımızın dramını büyük fotoğrafı eşliğinde yayınladı. Peki aynı Habertürk, Çukurca’da şehit olan Çallı’nın haberini sadece tek sütuna kısa haber olarak duyurmuştu. O gün gazetenin manşetinde Fatih Terim’in Galatasaray’a geleceği, Azerbaycan’ın Eurovision birinciliği ve Aziz Yıldırım’ın evliliği sürmanşetti. Bin Ladin’in evinden çıkan porno filmler bile sayfada daha geniş yer tutuyordu.
Kim neyi abartıyormuş anladınız mı?
Başka bir soru. Bu bomba (Allah korusun) kapılarının önünde patlasa, kimsenin kılına zarar gelmese bile yönettikleri medya kuruluşlarında konuyu abartılı işlemeye cekler miydi?
***
Genç bir kızın bacağının kopmasının, ölümünden daha derin izler bırakmasının nedeni, birilerinin sandığı gibi tuzu kuru insanların terörü hissetmelerinden mi kaynaklanıyor? Bence o kopan bacak, hepimize yaşamın yüceliğini, ölümden daha derin hissettirdi.

Filmler vardır, onlarca insan ölür öyle bakarsınız… Kimi film vardır, öldürmez ama hissedersiniz. Tepki verirsiniz. Ağlarsınız. Önceki gün yaşanan olay bence böyleydi. Terörün, en kutsal hak olan yaşama hakkına nasıl tecavüz ettiğini gösteren bir olaydı.

Elbette kabul ediyorum: İnsan uzakta yaşananları, yakınında yaşananlar kadar hissedemiyor. Ama gazetecilerin görevi bu duyguyu yanı başımızda yaşamasak da insanlık dramlarını topluma hissettirmesi değil mi? Bu duyguyu kamuoyuna yansıtması gereken medya yöneticilerinin korku ve panik yaşayanları duyarsızlıkla suçlaması garibime gitti.
Üstelik eğer terörü lanetlemek ve etkili bir karşı çıkış göstermekse sorun, emin olun o kopan bacak, en az diğer ölümler kadar derin bir iz bıraktı hepimizde. Herkes kendini o kız yerine koydu. Onun ailesi yerine koydu.

O kızımız da her gün, lanet günde, o lanet saniyede neden orada olduğunu sorgulayacak. Özdil’in o genç kızımıza, “öpüldüğünde geçecek bir uf durumun var” diyecek cesareti var mı? Ya da o şehit ailesine gidip, “kusura bakmayın sıradan bir olaydı. Oğlunuz ölümü sadece bir istatistikti. Kimseyi de ilgilendirmiyordu. Biz de haberi öylesine verip geçtik” diyebilecek mi?

Yavuz Semerci/Gazeteport

İŞTE YILMAZ ÖZDİL’İN YAVUZ SEMERCİ'Yİ KIZDIRAN YAZISI


Etiler uf oldu öpiim de geçsin

Son bir ayda...

Hakkâri’de çatışma çıktı.

Bitlis’te baskın yapıldı.
Mardin’de pusu kuruldu.
Van’da havaya uçuldu.
Tunceli’de vuruşuldu.
Bingöl’de çarpışıldı.
Şırnak’ta savaşıldı.

Tunceli’de 4 kiloluk, Bingöl’de 8 kiloluk basma düzenekli mayın bulundu. Şırnak’ta askeri birlik geçerken, TNT ve gübreyle hazırlanıp yol kenarına tuzaklanan 20 kiloluk mayın patladı. Kahramanmaraş’ta 152 kilo amonyum nitrat bulundu. Batman’da üç kilo plastik patlayıcı bulundu. Diyarbakır’da beş kilo amonyum nitrat ve bir kilo C4’le hazırlanmış mayın bulundu. Tunceli’de 18 kilo, Bingöl’de 20 kilo amonyum nitratla hazırlanmış mayın bulundu. Lice-Kulp karayolu üzerinde, uzaktan kumandalı 100 kiloluk mayın bulundu. İlaveten... Tunceli’de Hakkâri’de Mardin’de Bingöl’de Siirt’te Diyarbakır’da Şırnak’ta irili ufaklı mayınlar patladı.

27 adet Kalaşnikof, dört adet M16 piyade tüfeği, beş bin küsur mermi, üç adet Biksi makineli tüfek, bir adet Doçka uçaksavar, 19 adet RPG7 roketatar, 62 roketatar mühimmatı, 44 dinamit lokumu, 15 kilo toz TNT, 79 adet el bombası, 63 fünye, altı dürbün, sekiz telsiz ele geçirildi.

Diyarbakır’da beş iş makinesi yakıldı. Hakkâri’de iş makinesinin altına monte edilmiş mayın fark edildi. 27 PKK’lı öldürüldü. İki PKK’lının cesedi bulundu.

Hakkari’de ateş açıldı, bir er şehit
oldu. Hakkari’de mayın patladı, bir er
şehit oldu. Hakkâri’de pusuya düştüler,
bir uzman çavuş şehit oldu, bir uzman çavuş yaralandı. Hakkâri’de mayın
patladı, bir korucu şehit oldu. Diyarbakır’da vuruştular, bir korucu
şehit oldu, bir korucu yaralandı. Bingöl’de uzun namluluyla taradılar, bir er yaralandı. Van’da mayın patladı, bir vatandaş hayatını kaybetti. Bitlis’te mayın patladı, bir vatandaş yaralandı. Osmaniye’de
askeri konvoya saldırıldı, bir er şehit oldu, bir astsubay ve dört er ağır yaralandı.

Eminim, hissetmediniz.
Haber bile yapılmadı çünkü.
Ruhunuz bile duymadı.

Etiler’de bombacık patladı.
24 saattir canlı yayın yapılıyor.
Aman yarabbim, neler oluyorrr?

Bedenen henüz bütün ama...
Ruhen bölündü bu ülke.
Ruh, bedenden ayrıldı...
O oluyor.