"UCUZ ELEŞTİRİ,UCUZ SALDIRI...AYIPTIR YAHU!.." HINCAL ULUÇ YILMAZ ÖZDİL'İ NEDEN ELEŞTİRDİ?
Habertürk yazarı Nuran Yıldız'ın "gazeteci arkadan vurur" sözünden yola çıkan Hıncal Uluç,"arkadan vurmanın en yoğun yollarından biri arkadan konuşmak.." dedi ve Yılmaz Özdil'i bakın hangi konuda eleştirdi?
Arkadan konuşmak!..
Gazeteci arkadan vurur mu?. Dünya şirini bir yazı yazdı, tartışmayı başlatan Nuran Yıldız, Haber Türk'te.. "Ben durum tespiti yaptım" diyor.. "Böyle bir şeyi desteklemem mümkün değil, yoksa.."
O zaman da yerden göğe haklı oluyor Nuran.. "Ortalık arkadan vuran gazeteci dolu" derken..
Arkadan vurmanın en yoğun yollarından biri arkadan konuşmak..
Bugünün demokrasi kahramanları(!) var.. 27 Mayıs'a söven.. O günlerde neler yazdıklarını bilseniz.. Kenan Evren'i yerin dibine sokanların, o günlerde poposunu yalamak için nerelerde dolaştıklarını aklınız almaz..
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ı yeri geldiğinde en çok eleştiren gazetecilerdendim. Sonuna dek dost kaldık..
Cerrah buradayken gıkı çıkmayanlar, Osmaniye'ye tayin olunca, aslan kesildiler. Çırağan'da verilen veda yemeğini nasıl ucuz, nasıl çirkin dillerine doladılar..
Dünyanın en büyük metropollerinden biri İstanbul'a yedi yıl hizmet eden bir Emniyet Müdürü gidiyor. Çalışma arkadaşları ona veda için bir gece düzenleme kararı alıyorlar.. Polis evi var, harika bahçeli, deniz kenarında.. Ama dolu.. Polisler haftalar önceden, düğün diye kapamışlar..
Bir polisin düğünü iptal edile ki, yer açıla.. Olmaz tabii..
Otellerle temasa geçiliyor.. Çırağan, çok mütevazı bir Türk mutfağıyla "İmam bayıldı, et balık ve tatlı" sadece masraf alarak terası tahsis ediyor.. Ben Çırağan yöneticisi olsam, onu da almaz, yemeğe sponsor olurdum, o da ayrı..
Bu dile dolanır mı?
Geceyi organize eden emniyet müdürleri, dedi kodu olmasın diye bir hediye bile almamışlar Müdürlerine, bir plaketle yetinmişler.. Otelin 26 bin liralık faturasını da, geceye katılan 250 kişi paylaşarak ödemişler..
Bu bir vefa örneği olarak alkışlanmalıyken, ucuz eleştiri.. Ucuz saldırı..
Askere söv, polise söv!..
Bu ülkede sağlam, güvenilir kurum bırakma.. Sonra?..
Ayıptır yahu!..
Hıncal Uluç/Sabah
YILMAZ ÖZDİL'İN 5 TEMMUZ TARİHLİ YAZISI
İzmir'in Bizans konsolosuyuz ya...
Haliyle herkes soruyor:
İzmir'den İstanbul'a gelen Emniyet
Müdürü Hüseyin Çapkın nasıl biri?
*
Uzuuun uzun anlatayım...
*
İstanbul'un en güzel yerlerinde polisevleri olmasına rağmen, kıçımızda don yokken Avrupa'dan 4 milyon altın borç alınarak yaptırılan, padişahların sarayı, jet sosyetenin mekánı, şatafatın adresi, lüksün mabedi, Boğaz'a sıfır, Çırağan'da veda partisi verdi... Özel olarak ışıklandırılan bahçeye 250 kişilik masalar kurdurdu, konukları Fransız mutfağı ağırlıklı zengin mönüleri götürürken, keman-kanun-tambur incesaz heyeti eşliğinde, davul-zurnayla halay çekti, sanırsın Nebraska Emniyet Müdürü'dür, davulcuya TL yerine, 50 ABD Doları taktı... Berdan Mardini, Selami Şahin ve Ahmet Selçuk İlkan'ın sahne aldığı gecede, şarkıcılarla birlikte "Le hanım le hanım heeyyy, sormirsan heç halım heeyyy" türküsünü söyledi, duygulu anlar yaşandı. Gözler, kankası valiyi aradı... Terziler Odası'nın bile kokteylini ıskalamayan vali, herhalde basına madara olacağını anladı ki, gelmedi... Gelseydi, "Lorke lorke"yi onun söylemesi bekleniyordu. Şaşırtıcı bi şekilde garsonların üstüne gaz bombası atılmayan gece, plaket takdimiyle son buldu. Maaş 3 bin 500 lira... Böyle bir geceyi sen yapmaya kalksan, faturası 350 bin lira... Dolayısıyla, merak uyandırdı, TBMM'de soru önergesi oldu.
*
Hüseyin Çapkın bu değildir.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))