Uçakta 'Kürtçe anons' talebine yanıt
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Diyarbakır'dan bir avukatın uçaklarda Kürtçe anons yapılması için düzenleme yapılmasına dair talebine yanıt verdi.
Genel Müdürlük, yolculara brifing verilmesinin hükümlerde belirtildiği ancak, hangi dilde verilebileceğine dair düzenleme olmadığını belirterek, "Türkçe ve İngilizce yapılmakla birlikte, havacılık işletmelerinin kendi politikalarına göre uçuş yapılan ülkelerin resmi dillerine göre de yapılabilmektedir" denildi.
Diyarbakır Barosuna kayıtlı avukat Mahsuni Karaman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurarak, hava meydanlarında ve uçaklarda Kürtçe anons ve bilgilendirme yapılması için düzenleme yapılmasını istedi. Avukat Karaman dilekçesinde, Diyarbakır hava meydanından yapılacak tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonslar ile gerek Diyarbakır ilinden diğer illere yapılan ve gerekse diğer illerden Diyarbakır iline yapılan uçak seferleri ile ilgili uçuş öncesi, uçuş sırasında ve sonrasında yapılan tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonsların Kürtçe dilinde de yapılmasının sağlanması için gereken tüm tedbir ve imkanların, (işlem ve eylemlerin) alınmasının istedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi imzası ile avukat Mahsuni Karaman'a geçen 10 Temmuz'da gönderilen yanıtta, uçakla ticari hava işletmeciliği operasyon usul ve esaslarının talimatının (SHTOPS1) 'Yolculara brifing verilmesi' başlıklı 60'ıncı madde hükmü hatırlatılarak, "Yolculara kalkış öncesi, kalkış sonrası, iniş öncesi ve sonrası, emniyet hususları hakkında verilen brifingin bazı kısımlarının ya da tamamının sesli, görüntülü sunum halinde olabileceği düzenlenmiş olup, hangi dilde brifing verilebileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Mevcut uygulamada yapılan anons, ikaz ve uyarılar, Türkçe ve İngilizce yapılmakla birlikte, havacılık işletmelerinin kendi politikalarına göre uçuş yapılan ülkelerin resmi dillerine göre de yapılabilmektedir" denildi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden gelen yanıttan sonra Bakanlık ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne yazdığı yazıların yanıtını beklediğini söyleyen avukat Karaman, İdari Mahkemesi'nde konu ile ilgili dava açacağını söyledi. Karaman, söz konusu idare işlemin yapılmamasının insan hak ve hürriyetine aykırı olduğunu ve konuyu yargıya taşıyacağını ifade etti.
Diyarbakır Barosuna kayıtlı avukat Mahsuni Karaman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurarak, hava meydanlarında ve uçaklarda Kürtçe anons ve bilgilendirme yapılması için düzenleme yapılmasını istedi. Avukat Karaman dilekçesinde, Diyarbakır hava meydanından yapılacak tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonslar ile gerek Diyarbakır ilinden diğer illere yapılan ve gerekse diğer illerden Diyarbakır iline yapılan uçak seferleri ile ilgili uçuş öncesi, uçuş sırasında ve sonrasında yapılan tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonsların Kürtçe dilinde de yapılmasının sağlanması için gereken tüm tedbir ve imkanların, (işlem ve eylemlerin) alınmasının istedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi imzası ile avukat Mahsuni Karaman'a geçen 10 Temmuz'da gönderilen yanıtta, uçakla ticari hava işletmeciliği operasyon usul ve esaslarının talimatının (SHTOPS1) 'Yolculara brifing verilmesi' başlıklı 60'ıncı madde hükmü hatırlatılarak, "Yolculara kalkış öncesi, kalkış sonrası, iniş öncesi ve sonrası, emniyet hususları hakkında verilen brifingin bazı kısımlarının ya da tamamının sesli, görüntülü sunum halinde olabileceği düzenlenmiş olup, hangi dilde brifing verilebileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Mevcut uygulamada yapılan anons, ikaz ve uyarılar, Türkçe ve İngilizce yapılmakla birlikte, havacılık işletmelerinin kendi politikalarına göre uçuş yapılan ülkelerin resmi dillerine göre de yapılabilmektedir" denildi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden gelen yanıttan sonra Bakanlık ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne yazdığı yazıların yanıtını beklediğini söyleyen avukat Karaman, İdari Mahkemesi'nde konu ile ilgili dava açacağını söyledi. Karaman, söz konusu idare işlemin yapılmamasının insan hak ve hürriyetine aykırı olduğunu ve konuyu yargıya taşıyacağını ifade etti.