Uber'in rakibi Lyft halka açılıyor

ABD'li taksi çağırma uygulaması Lyft, bir süredir beklenen halka arzında sona yaklaştı. Uber'in en büyük rakiplerinden olan şirket, dünyanın teknoloji borsası olarak kabul edilen Nasdaq'ta halka arz için başvuruda bulunduğunu duyurdu.

Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın haberine göre, taksi çağırma uygulamaları Uber ve Lyft arasındaki rekabet, bir süredir halka arz üzerinden de devam ediyor. Söz konusu yarışta öne geçen ismin ise şimdilik Lyft olduğu görülüyor. Öyle ki, ABD'li girişimden yapılan açıklamada, Nasdaq'ta halka arz için başvuruda bulunulduğu kaydedildi.

Bu kapsamda, halka arzla 100 milyon dolara varan sermaye artışı sağlamak için gerekli adımların atıldığı bildirilirken, söz konusu tutarın ise yatırımcı talebine göre değişebileceği vurgulandı.

Edinilen bilgiye göre, şirketin hali hazırdaki 15 milyar dolarlık değerlemesinin de, halka arz sonrası 25 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.

Lyft'in hali hazırdaki hissedarlarına bakıldığında ise, şirketin en büyük ortağının yüzde 13'ü pay ile Japonya merkezli Rakuten olduğu görülüyor. Şirketin diğer büyük ortakları arasında da, General Motors, Fidelity Investments, Andreessen Horowitz ve Alphabet bulunuyor. Lyft'in bugüne kadar aldığı toplam yatırım tutarının da 5 milyar dolar olduğunu hatırlatalım.

SÜRÜCÜLERİNE 10 BİN DOLARLIK 'BONUS' VERECEK

2012'de Logan Green ve John Zimmer tarafından kurulan Lyft, en büyük rakibi Uber'e farklı bir alternatif olması ile dikkat çekiyor. Öyle ki, şirketin araçları pembe renkli ve 'bıyıklı' araçları, Uber'in siyah renk araçlarından ve sarı taksilerden farklılaşıyor.

Lyft'in bir diğer farkı da, yolcuların sürücünün yanına oturmalarının teşvik edilmesi ve böylece yolcu ile sürücü arasında bir bağ kurulmasına destek olmak olarak öne çıkıyor. Gelinen noktada, 18.6 milyon aktif kullanıcısı ve 1.1 milyon sürücüsü bulunan Lyft'in halka arzı ile de Uber'den farklılaşacağı görülüyor.

Buna göre, Uber'in aksine bir süredir sürücülerini 'çalışan' olarak sınıflandırmaya imkan tanıyacak düzenlemelerin çıkmasını bekleyen Lyft, halka arzdan sonra da en aktif sürücülerine 10 bin dolara kadar 'bonus' vermeyi planlıyor. Şirketin böylece, çalışanları ile ilişkilerini güçlendirmesi hedefleniyor.

ZARARI 911 MİLYON DOLAR

Lyft'in atacağı adımın, bir dizi yeni gelişmenin de başlangıcı olması bekleniyor. Öyle ki, 2019'da Uber, Airbnb, Slack, Pinterest ve Postmates gibi başlıca 'unicorn'ların (milyar dolarlık girişim) halka arz edilecek olması Lyft'in girişimini daha da önemli kılıyor.

Bu noktada, Lyft'in halka açık piyasaya çıkışı ile, yatırımcılara bu gibi girişimcilere nasıl yatırım yapılacağı konusunda fikir vereceği söylenebilir. Şirketin, en büyük rakibi Uber'e de bu kapsamda bir örnek teşkil edeceğini belirtmekte fayda var.

ABD'DE PAZARI PAYI YÜZDE 39'A YÜKSELDİ

Uber gibi Lyft'te bir süredir zarar ediyor. Taksi çağırma uygulamasının net kaybı 2017'de 688 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu rakamın 2018'de 911 milyon dolara çıkması dikkat çekiyor. Uber ise aynı dönemde 1.8 milyar dolarlık kaybı ile bu konuda Lyft'in önünde yer alıyor.

Bunun yanı sıra, Lyft'in gelirlerinin 2018'de iki kat artarak 2.2 milyar dolara çıkması ve ABD pazarında 2016'daki yüzde 22'lik pazar payının, 2018'de yüzde 39 seviyesine yükselmesi ise yatırımcı nezdinde olumlu bir gelişme olarak kabul görüyor.

Lyft'in Uber'den önce halka açılıyor olması, kuşkusuz bir başarı. Fakat, bu başarının içine bir takım risklerinde olduğunu bilmekte fayda var. Söz konusu risklere yakında bakıldığında ise, şirketin Uber ile paylaşamadığı pazarın akıbeti en belirgin risk olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, otonom (sürücüsüz araç) teknolojileri, regulasyonlar ve sürücülerin öngörülemeyen uygunsuz davranışları da bahsi geçen riskler arasında sıralanabilir.

Uber ve Lyft arasındaki rekabetin, halka arzlar ile şekil değiştirmesi de ihtimaller dahilinde bulunuyor. Diğer unicornların da birer birer halka açılacak olmaları göz önüne alınırsa, önümüzdeki dönemde girişimleri karşılaştırmak için yeni parametrelerden faydalanmak zorunda kalabiliriz.

Sonuç olarak, ekosistemde alışık olduğumuz, yatırım tutarı ve kullanıcı sayısı gibi kavramların yerini halka açıklık oranı, hisse senedi fiyatı ve halka arz büyüklüğü gibi yeni karşılaştırma ölçütlerine bırakması şaşırtıcı olmayacaktır.