TWITTER İNSANI APTAL YAPAR MI?
Habertük yazarı Ayşe Özek Karasu sosyal ortama girip "akıllı olupta salakça işler yapanlar"la ilgili bir yazı kaleme aldı.
Ayşe Özek Karasu yazdı...
Akıllı insanlar neden twitter'da salakşa şeyler yapar!
Gayet aklı başındayken nasıl gündüz insan, gece hırt olunur? Hırt derken, Twitter ortamındaki ruh halini kastediyorum.
Şu, etnisite temelli abuk sabuk deprem twitlerini atanları adamdan bile saymıyorum. Yaydıkları fesat fikirler, anmaya değmez. Twitter’ın Van’a giden yardımlar için müthiş bir örgütlenme platformu olması yeterli.
Acılı insanlara yardım için çırpınanların twit trafiği, sanırım o fitnecilerinkinden daha yoğun. Hırt olarak kastettiklerim, önüne gelene sataşanlar, laf çarpmak için yarışanlar ve hatta ölüm tehditleri savuranlar, insanları hedef gösterenler. Bu kişilerin çoğu, medya, kültür ve sanat âleminin tanınmış isimleri. Saçma sapan twitlerine rağmen tanınmış isim olmaya da devam ediyorlar. Memlekette henüz Twitter yüzünden çaptan düşen, işinden olan yok. Ama, özellikle ABD’de bunun çok örneği var. Yani haddini aşarsan, tehlikeli bir mecra.
Mesela, Twitter ortamında, başkalarını aptal çıkarmaya çalışırken, tam bir salaklık tuzağına düşmek işten değil. Washington Post’un spor yazarı Mike Wise’ın başına gelen tam da böyle bir olay. Adam, Amerika’da spor medyasının önemli bir aktörü. Asparagas bir twit atıyor. Ulusal Futbol Ligi’yle ilgili önemli bir gelişme. Bütün medya üstüne atlayıp çarşaf çarşaf veriyor haberi. Palavra çıkıp da herkes şişince, Mike Wise da şişiniyor. Medyanın önüne düşen her bombayı, kaynağından kontrol etmeden haber diye okura aktardığını kanıtladığı için övünüyor. Ancak spor basını takkeyi önüne koyacağı yerde, Wise’a hücum ediyor. “Saygın bir gazetenin saygın bir yazarı olarak kredini iki paralık ettiğin için asıl sen salaksın” diye hakaretler yağıyor. Wise özür dilemek zorunda kalıyor. Yetmiyor, işine son veriliyor.
CNN International’dan Octavia Nasr da aynı akıbete uğruyor. Kadın, Hizbullah’ın ruhani lideri Fadlallah’ın ardından “Ölümünden derin üzüntü duydum. O Hizbullah’ın, büyük saygı duyduğum devlerindendi” diye twit atınca, CNN’deki Ortadoğu editörlüğü sona eriyor. Malum, Hizbullah ABD’nin terör listesinde. Amerika’nın erkek “Panpiş”i, Demokrat Partili Kongre üyesi Anthony Weiner’ı da unutmamak lazım. Kimi üstsüz, kimi don paça resimlerini Twitter’da paylaşınca rezil oluyor. Temsilciler Meclisi’nden istifa etmek zorunda kalıyor. Twitter’da bunları alenen ortaya sermek tabii ki, aptallıktı. Şimdi çarşı pazarda adamın Halloween maskeleri satılıyor. Kauçuktan.
BEYİN TERMİNATÖRÜ
New York Times’ın Twitter’da tam 3 milyon takipçisi var. Ancak gazetenin yayın yönetmeni Bill Keller geçen mayıs ayında, “Twitter insanı salaklaştırır” başlıklı bir tartışma açıyor Twitter’da. Ardından salaklaşma teması üzerine “Twitter Tuzağı” diye bir yazı kaleme alıyor gazetesinde. Hesap makinesinin icadı matematik becerisini nasıl kemirdiyse, Twitter’ın da insanın temel karakterini aşındırdığını, düzgün ifade, gerçek anlamda tepki gösterme, empati besleme ve cemaat bilinci gibi becerileri zayıflattığını söylüyor. Anında cevap vermeye kışkırttığı için, insanın çevresiyle bağını koparttığını, fena halde dikkat dağıttığını, adama lafını unutturduğunu anlatıyor. “Bu mecra gerçekten sosyal mi, ondan pek emin değilim” diye de ekliyor. Salaklık tartışması bağlamında epey azar işittiğini de ekliyor. Şaka mı bilmiyorum, karısı “Bu Twitter seni salak mı yaptı bilemem ama, yemeğe geç bıraktığı kesin. Artık eve gel” diye twit atıyor.
Keller yazısında şu karara varıyor: “Twitter sizi salak yapsa da yapmasa da, bazı akıllı insanları salak gösterdiği kesin.” Kendi gazetesinin teknoloji yazarı Nick Bilton karşılık veriyor: “Twitter’da sadece dilbilgisi zayıf matrak kedileri takip edersem, tabii ki aptal olurum. Sosyal ağlar, akıllı telefonlar zihnimizi bulandırmaz. Merak etme, beynimiz her yeni teknolojiye uyum sağlayabilir”
Keller’in cevabı: “Nick, dijital özürlü patronuna meydan okuma cesaretinden ötürü tebrik ederim. Kovuldun! Hayır, şakaydı. Twitter’ın derin tartışmalar için elverişli olmadığını söylemeye çalıştım sadece.” Bloglarda, twitlerde Keller’e “Arkaik cüce” diyenler oluyor. Başlattığı tartışmada baskın görüş şu: “Twitter gibi sosyal ağlar, hayatında hiç karşılaşmamış insanları yakınlaştıp, insani yanımızı göstermemizi sağladığı için büyük şanstır.” Yani, aynı deprem sonrası örgütlenme trafiğinde olduğu gibi. Bu arada Bill Keller artık yayın yönetmeni değil. Koltuğunda şimdi bir kadın oturuyor: Jil Abramson.
.