TVEM ile anlaşan Can Dündar iddialı konuştu: Herkesin sustuğu yerde biz konuşacağız!
Artı 1’den istifa eden Can Dündar ve ekibinin yeni adresi belli oldu. Ekip yola TV Em’de devam edecek. Can Dündar bu flaş transferin detaylarını Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’e anlattı…
Artı 1 TV’ye gittiler büyük umutlarla, habercilik yapmanın en zor olduğu şu dönemde “Gerçek habercilik yapacağız” dediler. Ama bir şeyi hesaba katmadılar, kaptan iyi olsa da gemi su alıyordu. Çok ah almıştı Artı 1 televizyonu. Uğur Dündar, Mustafa Hoş, Özlem Gürses ve daha ismini sayamadığım birbirinden değerli meslektaşlarımı hayal kırıklığına uğratmıştı. Ben de o ekip içerisindeydim. İçeride kalan maaşlarımız, verilen ama tutulmayan sözler vardı. O güzel ekip gitmişti, eksiye düşen Artı 1 kanalı, bitkisel hayattan çıkıp yeniden hayata tutunmayı istiyordu. Nitekim öyle de oldu. Uğur Dündar sonrası toz duman olan kanal, yeni gelen ekiple yaralarını sarmaya başlamıştı. Can Dündar, Tahir Özyurtseven ve Yavuz Oğhan’ın kaptanlığındaki ekip heyecanla dört koldan sarıldılar işlerine. Habere açtılar, risk alıp şanslarını denemek istediler. Ben yine o ekip içerisindeydim, ama çok kalmadım. Can Dündar, Canlı Gaste ile tüm dikkatleri üzerine çekti, biranda TV kumandalarında yine tercih edilen bir TV oldu Artı 1… Ama bu ne kadar sürdü derseniz, işte bunun cevabı biraz hazin. Çok ama çok kısa sürdü. Çünkü onlara da verilen sözler tutulmadı. Hevesleri yarım kaldı. Onlar da topluca istifa etti. Şimdi ise artık yeni bir mecraları var, Can Dündar ve ekibi Mehmet Ali Yılmaz’ın sahip olduğu TV EM kanalı ile anlaştı. Peki, bu anlaşma nasıl sağlandı, o kanalda neler yapılacak. Can Dündar’a sordum o da kırmadı yanıtladı. Can Dündar, Mehmet Ali Yılmaz’ın büyük bir cesaret örneği gösterdiğini düşünüyor. Slogan gazeteciliği değil, gerçek habercilik yapacağız diyor. Çok da heyecanlı… İşte Can Dündar’ın ağzından yeni kanal ve detayları. Sevgiyle kalın hep umutlu olun…
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
TWİTTER: gazetecialev
Mail: alevgursoy2008@gmail.com
Can Bey, öncelikle hayırlı uğurlu olsun yeni kanalınız TV EM. Artı TV’ye büyük umutlar ve heyecanla gelmiştiniz ama sonuç hayal kırıklığı ve tutulmayan sözlerle noktalandı. Yaşadığınız bu üzücü sürecin ardından TV EM kanalı ile anlaşmanız nasıl oldu. Sizi nasıl ikna ettiler?
Gazeteciler ve medya olarak olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Geçmiş dönemlerde şikâyetçi olduğumuz noktalar olsa da bugüne kadar iyi kötü işleyen bir sistem vardı, ama bugün iktidarın medya ve medya patronları üzerinde kurduğu baskı ve patronların çekingenliği, korkusu bizi ve birçok değerli meslektaşımızı işsiz bıraktı. İktidarın bu sonsuz ve sınırsız baskısı haber yapma, haber peşinde koşma hürriyetlerine ciddi darbe vurdu. O nedenle artık çok ideal koşulları beklemek, seçici olmak gibi bir şansımız yok. Her ortamdan yararlanmak ve oradan ne kadar mümkünse haberciliğimizi, gazeteciliğimizi sürdürmek zorundayız. Artı 1 TV’de işte bunun denemesiydi. Orada direnebildiğimiz kadar direndik, dayanabildiğimiz kadar dayandık, neticede sen de içindeydin ve yaşananlara bizzat şahit oldun. Çok istedik ama olmadı. Şimdi yeni bir olanak var önümüzde, o kadroyu olduğu gibi taşımak ve orada yaptığımız habercilik heyecanını sürdürme imkânımız oldu. Durum böyle olunca tekrar deneyelim dedik.
“SLOGAN GAZETECİLİĞİ DEĞİL, MESLEĞİMİZİN GEREKENLERİNİ YAPIYORUZ”
Neticede Mehmet Ali Bey de bir işadamı. Ve medya ne çekiyorsa hep hükümetle göbek bağı olan, devletle işi olan medya patronları yüzünden çekiyor. Gazeteci olmadıkları ve başka işleri olduğu için iktidardan çekiniyorlar. Peki, siz o kanalda ne kadar özgür olabileceksiniz bu şartlarda, siz bu özgürlüğe inanıyor musunuz?
Buna inanmasam kabul etmezdim. Bizim ne yaptığımız ortada. Gazete yazılarım da, Artı 1 TV’de yaptığımız yayınlar da. Bizim gazetecilik anlayışımız bilinerek biz o kuruma davet edildik. Dolayısı ile yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisi. Biz sonuçta slogan gazeteciliği değil, mesleğimizin gerekenlerini yapıyoruz. Mehmet Ali Bey’in de kanalın sahibi olarak buna saygı duyduğunu ve habercilik yapmamız için bizi davet ettiğini düşünüyorum. Biz de zaten memnuniyetle bu teklifi kabul ettik.
Kimler olacak ekipte. Mesela Artı 1’deki ekip tam kadro olacak mı?
Valla bunu zorlayacağız. Orada çok iyi bir enerji yakaladığımızı düşünüyorum hem de o zor koşullarda. Beş ay gibi çok kısa bir zamanda seyircinin dönüp baktığı bir kanal olduk. Habere aç herkes bizi tercih eder oldu. Bunu o ekiple başlardık. Burada da tabii ki o ekiple birlikte olmak isterim. Ama şu var; Artı 1, haber kanalı havasındaydı TV EM ise daha Entertainment bir kanal. Dolayısı ile burada filmler, yarışmalar da olacaktır.
“TEK DERDİMİZ GERÇEK HABERCİLİK, HALKIN HABERE AÇ KALMAMASI”
Belki sizinle birlikte reytingler yükselir ve haber kanalına dönersiniz belli mi olur?
Bunu söylemek için henüz erken. Çok kaygan bir zemindeyiz. Beklentiler çok çabuk değişebiliyor. Seyirci değişti, seyircinin beklentisi değişti, patronlar değişti ama biz hiç değişmedik. Bizim habercilik anlayışımız hep aynı. Gerçek habercilik, halka tüm haberleri yalansız, yasaksız sunmak.
Canlı Gaste’yi mi yapacaksınız yine?
Evet, aynen devam.
“TV EM’DE SOLUK ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
Artı 1’den sonra eminim adımlarınızı daha dikkatli atar hale gelmişsinizdir. Herhangi bir sözleşme yaptınız mı?
Ben sözleşmelere inanmam. Biraz güven ve karşılıklı anlayışla her şey çözülür. Bizim ne istediğimizi ya da bu kanalda neler yapacağımızı bilerek bizi buraya davet ettiler. Ben soluk alabileceğimiz bir yer olduğuna inanıyorum. Hayal kırıklığı ile son bulacağını sanmıyorum, bugün medyada yapılmayanı ya da yaptırılmayanı yapacağız, yani habercilik yapacağız en güzeli de bu.
Kimler olacak haberin başında?
Yavuz Oğhan yine kanalın başında. Tahir Özyurtseven olacak. Artı 1’deki şablonu korumaya dikkat ediyoruz. Artı 1 Tv’de program yapan arkadaşların hemen hepsi de yine kadroda olacak.
“ÇİĞDEM ANAD GİBİ HABERCİNİN EVİNDE OTURMASI HEPİMİZ İÇİN AYIPTI”
Can Bey, bence en güzel haber uzun bir aradan sonra Çiğdem Anad’ın tekrar ekranlara dönmesi. Onsuzluk büyük kayıptı…
Çiğdem hepimiz için çok sevindirici oldu. Böyle bir habercinin böyle bir ortamda bir köşede oturması hepimiz için büyük ayıptı. Çiğdem’i tekrar ekranlara kazandırıyor olmak bizim için müthiş heyecan verici. 32. Gün’den bu yana Çiğdem ile birlikteyiz, şimdi yeniden buluşacak olmak çok güzel bir duygu.
Artı 1 TV’de maddi anlamda da büyük sıkıntı yaşadınız. Bu kanalda maaş alamama gibi bir durumla dilerim karşı karşıya kalmazsınız…
Umuyorum öyle olur. Artı 1’de yaşadığımız ekonomik sıkıntı hepimizi yıldırmıştı. Burada böyle bir şey yaşamayacağımızı umuyorum. Maaşlar düzenli ödeniyor. Aslında olması gereken bu ama bakın artık bu bile bize sanki artıymış gibi geliyor, medyanın geldiği yeri görebiliyor musunuz? Maaş alınabiliyor olmasını avantaj gibi görüyoruz, gülmeli mi ağlamalı mı bizi bu duyguya iten etmenlere bilemiyorum.
Artı 1 TV’ye dava açtınız mı?
Evet. Bir arkadaşımız topluca konu ile ilgileniyor sonuna kadar tüm haklarımızı arayacağız. Hukuki süreç işliyor.
“HERKESİN SUSTUĞU YERDE BİZ KONUŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimini de sormak isterim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan artık Cumhurbaşkanımız oldu. Bundan sonra medyayı ne bekliyor sizce, gazetecilerin işi daha mı zorlaşacak?
Elbette öyle olacak Erdoğan’ın da sonuçta yaptıkları tıpkı bizimki gibi yapacaklarının garantisi olacaktır diye düşünüyorum. Daha da tepeden, daha yüksekten bir dizayn çabasına girecektir, baskı peşine düşecektir diye düşünüyorum. Ama Türkiye’nin önünde kritik bir 10 ay var yine seçime gidiyoruz. Bizde o 10 ayda herkesin sustuğu yerde konuşmaya, haberin gizlendiği yerde haberi vermeye, haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu süreçte orada kurduğumuz dayanışmayı ve gazeteciliği sürdüreceğiz.
“MEHMET ALİ YILMAZ ÇOK CESUR BİR MEDYA PATRONU”
Peki, Haber alma hakkını savunan mecralar kaldı mı hala?
Büyük bir kıstırılmışlık var. Tabii bu kadar yoğun bir baskı olunca medya patronları açısından direnç de azalıyor. Bir medya grubunun üzerine iki tane vergi müfettişi salıp servetini eritecek kadar cezalar keserseniz o medya patronları nasıl direnebilir ki? Mehmet Ali Yılmaz’ın bizler konusunda büyük bir cesaret gösterdiğini düşünüyorum. Biz de orayı slogan atacağımız bir yer olarak görmeyeceğiz ve gazeteciliğin hakkını vererek yapacağız. Büyük bir heyecan içerisindeyiz.
Çok teşekkür ediyorum. İyi haberlerinizi bekliyoruz daha şimdiden…
Ben teşekkür ediyorum sevgiler…
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
TWİTTER: gazetecialev
Mail: alevgursoy2008@gmail.com
Can Bey, öncelikle hayırlı uğurlu olsun yeni kanalınız TV EM. Artı TV’ye büyük umutlar ve heyecanla gelmiştiniz ama sonuç hayal kırıklığı ve tutulmayan sözlerle noktalandı. Yaşadığınız bu üzücü sürecin ardından TV EM kanalı ile anlaşmanız nasıl oldu. Sizi nasıl ikna ettiler?
Gazeteciler ve medya olarak olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Geçmiş dönemlerde şikâyetçi olduğumuz noktalar olsa da bugüne kadar iyi kötü işleyen bir sistem vardı, ama bugün iktidarın medya ve medya patronları üzerinde kurduğu baskı ve patronların çekingenliği, korkusu bizi ve birçok değerli meslektaşımızı işsiz bıraktı. İktidarın bu sonsuz ve sınırsız baskısı haber yapma, haber peşinde koşma hürriyetlerine ciddi darbe vurdu. O nedenle artık çok ideal koşulları beklemek, seçici olmak gibi bir şansımız yok. Her ortamdan yararlanmak ve oradan ne kadar mümkünse haberciliğimizi, gazeteciliğimizi sürdürmek zorundayız. Artı 1 TV’de işte bunun denemesiydi. Orada direnebildiğimiz kadar direndik, dayanabildiğimiz kadar dayandık, neticede sen de içindeydin ve yaşananlara bizzat şahit oldun. Çok istedik ama olmadı. Şimdi yeni bir olanak var önümüzde, o kadroyu olduğu gibi taşımak ve orada yaptığımız habercilik heyecanını sürdürme imkânımız oldu. Durum böyle olunca tekrar deneyelim dedik.
“SLOGAN GAZETECİLİĞİ DEĞİL, MESLEĞİMİZİN GEREKENLERİNİ YAPIYORUZ”
Neticede Mehmet Ali Bey de bir işadamı. Ve medya ne çekiyorsa hep hükümetle göbek bağı olan, devletle işi olan medya patronları yüzünden çekiyor. Gazeteci olmadıkları ve başka işleri olduğu için iktidardan çekiniyorlar. Peki, siz o kanalda ne kadar özgür olabileceksiniz bu şartlarda, siz bu özgürlüğe inanıyor musunuz?
Buna inanmasam kabul etmezdim. Bizim ne yaptığımız ortada. Gazete yazılarım da, Artı 1 TV’de yaptığımız yayınlar da. Bizim gazetecilik anlayışımız bilinerek biz o kuruma davet edildik. Dolayısı ile yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisi. Biz sonuçta slogan gazeteciliği değil, mesleğimizin gerekenlerini yapıyoruz. Mehmet Ali Bey’in de kanalın sahibi olarak buna saygı duyduğunu ve habercilik yapmamız için bizi davet ettiğini düşünüyorum. Biz de zaten memnuniyetle bu teklifi kabul ettik.
Kimler olacak ekipte. Mesela Artı 1’deki ekip tam kadro olacak mı?
Valla bunu zorlayacağız. Orada çok iyi bir enerji yakaladığımızı düşünüyorum hem de o zor koşullarda. Beş ay gibi çok kısa bir zamanda seyircinin dönüp baktığı bir kanal olduk. Habere aç herkes bizi tercih eder oldu. Bunu o ekiple başlardık. Burada da tabii ki o ekiple birlikte olmak isterim. Ama şu var; Artı 1, haber kanalı havasındaydı TV EM ise daha Entertainment bir kanal. Dolayısı ile burada filmler, yarışmalar da olacaktır.
“TEK DERDİMİZ GERÇEK HABERCİLİK, HALKIN HABERE AÇ KALMAMASI”
Belki sizinle birlikte reytingler yükselir ve haber kanalına dönersiniz belli mi olur?
Bunu söylemek için henüz erken. Çok kaygan bir zemindeyiz. Beklentiler çok çabuk değişebiliyor. Seyirci değişti, seyircinin beklentisi değişti, patronlar değişti ama biz hiç değişmedik. Bizim habercilik anlayışımız hep aynı. Gerçek habercilik, halka tüm haberleri yalansız, yasaksız sunmak.
Canlı Gaste’yi mi yapacaksınız yine?
Evet, aynen devam.
“TV EM’DE SOLUK ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
Artı 1’den sonra eminim adımlarınızı daha dikkatli atar hale gelmişsinizdir. Herhangi bir sözleşme yaptınız mı?
Ben sözleşmelere inanmam. Biraz güven ve karşılıklı anlayışla her şey çözülür. Bizim ne istediğimizi ya da bu kanalda neler yapacağımızı bilerek bizi buraya davet ettiler. Ben soluk alabileceğimiz bir yer olduğuna inanıyorum. Hayal kırıklığı ile son bulacağını sanmıyorum, bugün medyada yapılmayanı ya da yaptırılmayanı yapacağız, yani habercilik yapacağız en güzeli de bu.
Kimler olacak haberin başında?
Yavuz Oğhan yine kanalın başında. Tahir Özyurtseven olacak. Artı 1’deki şablonu korumaya dikkat ediyoruz. Artı 1 Tv’de program yapan arkadaşların hemen hepsi de yine kadroda olacak.
“ÇİĞDEM ANAD GİBİ HABERCİNİN EVİNDE OTURMASI HEPİMİZ İÇİN AYIPTI”
Can Bey, bence en güzel haber uzun bir aradan sonra Çiğdem Anad’ın tekrar ekranlara dönmesi. Onsuzluk büyük kayıptı…
Çiğdem hepimiz için çok sevindirici oldu. Böyle bir habercinin böyle bir ortamda bir köşede oturması hepimiz için büyük ayıptı. Çiğdem’i tekrar ekranlara kazandırıyor olmak bizim için müthiş heyecan verici. 32. Gün’den bu yana Çiğdem ile birlikteyiz, şimdi yeniden buluşacak olmak çok güzel bir duygu.
Artı 1 TV’de maddi anlamda da büyük sıkıntı yaşadınız. Bu kanalda maaş alamama gibi bir durumla dilerim karşı karşıya kalmazsınız…
Umuyorum öyle olur. Artı 1’de yaşadığımız ekonomik sıkıntı hepimizi yıldırmıştı. Burada böyle bir şey yaşamayacağımızı umuyorum. Maaşlar düzenli ödeniyor. Aslında olması gereken bu ama bakın artık bu bile bize sanki artıymış gibi geliyor, medyanın geldiği yeri görebiliyor musunuz? Maaş alınabiliyor olmasını avantaj gibi görüyoruz, gülmeli mi ağlamalı mı bizi bu duyguya iten etmenlere bilemiyorum.
Artı 1 TV’ye dava açtınız mı?
Evet. Bir arkadaşımız topluca konu ile ilgileniyor sonuna kadar tüm haklarımızı arayacağız. Hukuki süreç işliyor.
“HERKESİN SUSTUĞU YERDE BİZ KONUŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimini de sormak isterim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan artık Cumhurbaşkanımız oldu. Bundan sonra medyayı ne bekliyor sizce, gazetecilerin işi daha mı zorlaşacak?
Elbette öyle olacak Erdoğan’ın da sonuçta yaptıkları tıpkı bizimki gibi yapacaklarının garantisi olacaktır diye düşünüyorum. Daha da tepeden, daha yüksekten bir dizayn çabasına girecektir, baskı peşine düşecektir diye düşünüyorum. Ama Türkiye’nin önünde kritik bir 10 ay var yine seçime gidiyoruz. Bizde o 10 ayda herkesin sustuğu yerde konuşmaya, haberin gizlendiği yerde haberi vermeye, haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu süreçte orada kurduğumuz dayanışmayı ve gazeteciliği sürdüreceğiz.
“MEHMET ALİ YILMAZ ÇOK CESUR BİR MEDYA PATRONU”
Peki, Haber alma hakkını savunan mecralar kaldı mı hala?
Büyük bir kıstırılmışlık var. Tabii bu kadar yoğun bir baskı olunca medya patronları açısından direnç de azalıyor. Bir medya grubunun üzerine iki tane vergi müfettişi salıp servetini eritecek kadar cezalar keserseniz o medya patronları nasıl direnebilir ki? Mehmet Ali Yılmaz’ın bizler konusunda büyük bir cesaret gösterdiğini düşünüyorum. Biz de orayı slogan atacağımız bir yer olarak görmeyeceğiz ve gazeteciliğin hakkını vererek yapacağız. Büyük bir heyecan içerisindeyiz.
Çok teşekkür ediyorum. İyi haberlerinizi bekliyoruz daha şimdiden…
Ben teşekkür ediyorum sevgiler…