TV YAPIMCILARINDAN DEPREM MESAJINA TEPKİ!

Yerli dizilerin kapısını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da çalmaya hazırlanıyor.

Kentsel dönüşüm atağı başlatan bakanlık, toplumda deprem bilinci oluşturmak için özellikle popüler dizilerde deprem mesajı verilmesi için düğmeye bastı. Belli bir hikâye üzerinden ekrana gelen dizilerde depremle ilgili bölümlerin nasıl yerleştirileceği henüz bilinmese de Bakanlığın ilk etapta Muhteşem Yüzyıl dizisinin senarist ve yapımcıları ile görüşüleceği kamuoyuna yansıdı. 1509 yılında İstanbul'da meydana gelen ve 'Küçük Kıyamet' (Kıyamet-i suğra) olarak tarihe geçen depremin Muhteşem Yüzyıl'da senaryolaştırılacağı konuşulurken, pek çok yapımcının böyle bir projeden haberi yok. Osman Sınav, Birol Güven, Murat Tokat, Timur Savcı, Esin Yağmurdereli gibi ünlü yapımcılara henüz konu ile ilgili bir davet ya da bilgi gelmemiş. Yapımcı Murat Tokat, "Bize bir bilgi, davet gelmedi. Ama hikâyeye ve konsepte uygun olursa neden olmasın... Bu görüşülebilir." derken, yönetmen Taner Tunç, dizilerin içine yerleştirme mantığının biraz tepeden inmeci olduğunu söylüyor.

BAKANLIKTAN ÖNCE YAPIYORDUK

Toplumu ilgilendiren konularda verilecek mesaj için dizi filmler önemli bir mecra. Polis-vatandaş dayanışması, kadına şiddet gibi konularda bazı diziler etkin olarak kullanılıyor. Bu diziler arasında 'Çocuklar Duymasın' başı çekiyor. "Biz bakanlıktan önce yapıyorduk." diyen dizinin yapımcısı Birol Güven, "Yine de yaparız. Yerinde bir proje, destekliyorum." diyor. Şu ana kadar kendilerine bu konuda bir teklifin gelmediğini söyleyen Esin Yağmurdereli ise temkinli konuşuyor: "Her dizinin içine deprem olmaz belki ama küçük mesajlar verilir. Faydası olur belki ama çok konuşulan şeyler bazen korkutabilir." Mesajlar senaryoya mı dahil edilecek yoksa depreme özel senaryo mu yazılacak henüz belli olmasa da yapımcılar, bakanlıktan gelecek bilgilerin uygun olduğu taktirde senaryoya yerleştirilebileceği görüşünde.

Osman Sınav (Yapımcı): "Bu işler bakanlık talimatıyla olmaz. Dizi yapanlar, yönetenler, senaryo yazanlar zaten bu tür toplumsal olaylarda hassas olmalı. Bu konuda bir şey gelmedi ama hikâye içinde kendi doğallığında olursa daha iyi olur. Bakanlık iyi niyetli bir iş yapmaya çalışıyor, bu hassasiyet güzel."

Birol Güven (Yapımcı): "Biz bunu, dizilerimizde bakanlıktan önce yapıyorduk zaten. Yine de yaparız. Bize bilgiyi veriyorlar, biz o bilgi doğrultusunda, konuyu senaryoya işliyoruz. Ben öyle çalışıyorum. Bakanlığın bu projesini yerinde buluyor ve destekliyorum."

Timur Savcı (Yapımcı): "Bize bilgi gelir, biz de senaryomuza uygunsa yerleştiririz. Sağlık Bakanlığı'yla da çeşitli konularda görüştüğümüz olmuştu. Halka vermek istedikleri konusunda yardım istemişlerdi. Sıcak bakarız, sonuçta ülke bizim. Böyle şeyler halkı bilinçlendirmek için önemli."

Taner Tunç (Yönetmen): "Çevre Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, aileden sorumlu bakanlık fark etmez... Halka verilecek mesajlar konusunda senaryo yarışması, kısa film yarışması yapılsa daha iyi olur. 'Dizilerin içine yerleştirelim' mantığı bana biraz tepeden inmece geldi."