TUTUKLU GAZETECİLERE BDP DESTEĞİ!
BDP Eş Genel Başkanı ve Sırrı Süreyya Önder TÜYAP kitap fuarında Ragıp Zarakolu ve Ahmet Şık'ın kitaplarını imzaladı.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, TÜYAP kitap fuarını ziyaret etti. Demirtaş ve Önder, burada Belge yayınevi standını ziyaret ederek, KCK soruşturması kapsamında tutuklanan Ragıp Zarakolu ve ODA TV soruşturması kapsamında tutuklanan Ahmet Şık’ın kitaplarını imzaladı.
"Ragıp Zarakolu şahsında tutuklu olan bütün gazeteci, aydın, yazarlar ve siyasetçiler için buradayız" diyen Demirtaş şöyle konuştu:
"Torba operasyonlar torba hukuk anlayışı herkes için adaletsizlik herkes için hukuksuzluk anlayışıyla bütün bu tutuklamaların haksızlığına hukuksuzluğuna bir kez de buradan; Ragıp hocanın dişiyle tırnağıyla yarattığı Belge Yayınları standından cevap vermek istedik. Dünyanın hiçbir yerinde düşünce dört duvar arasına sıkıştıralamamaştır. Bunu deneyen liderler, imparatorlar, zalimler, başbakanlar, bakanlar, hakimler ve savcılar olmuştur. Fakat bu kadar deneye rağmen halen düşüncenin hapsedilemeyeceğini öğrenememiş olmaları bütün bu liderlerin cehaletini gösterir. Bu kadar deney yaptınız kardeşim olmuyor. Düşünce hapsedilemiyor. O nedenle şu saatten sonra yapmanız gereken şey düşünceye saygı duymaktır.
Kimse Zarakolu’nun ve onun gibi gazetecileri Ahmet Şık’ı, Nedim’i, Büşra Ersanlı’lıyı terörist olmakla suçlayamaz. Hiçbir yasanın kanunun gücü buna yetmez. Onları bu şekilde suçlayanlar açık bir devlet terörü uyguluyorlar. Hukuk terörü uyguluyorlar. Bu kadar kadını, genci, öğrenciyi cezaevlerine doldurarak demokrasi adına adım atamazsınız. Bu nedenle Ragıp hoca şahsında aydınlar, yazarlar gazeteciler serbest kalıncaya kadar bizler kendimizi dışarıda tutsak olarak kabul edeceğiz. Onlarla birlikte bizim düşüncelerimiz bizim mücadele anlayışımız içeride tutsaktır. Rehin alınan bizleriz."
Ahmet Şık’ın kitabının da yayınlandığını ifade eden Demirtaş, "Kitabı özgür oldu. Ahmet’in de özgür olması lazım. Düşünceyi dört duvar arasına sıkıştırmak anlamsız. Ahmet içerideyken düşüncelerinin dışarıda olması tutuklamayı anlamsızlaştırmıştır. Sayın başbakana çağrı yapıyoruz. Tarihe, düşünceyi bir kez daha cezalandıran kişi olarak geçmek istemiyorsanız, anılmak istemiyorsanız hukuksal düzenleme yapın ve yargıya talimat vermeyi bırakın diyorum" şeklinde konuştu.
"Ragıp Zarakolu şahsında tutuklu olan bütün gazeteci, aydın, yazarlar ve siyasetçiler için buradayız" diyen Demirtaş şöyle konuştu:
"Torba operasyonlar torba hukuk anlayışı herkes için adaletsizlik herkes için hukuksuzluk anlayışıyla bütün bu tutuklamaların haksızlığına hukuksuzluğuna bir kez de buradan; Ragıp hocanın dişiyle tırnağıyla yarattığı Belge Yayınları standından cevap vermek istedik. Dünyanın hiçbir yerinde düşünce dört duvar arasına sıkıştıralamamaştır. Bunu deneyen liderler, imparatorlar, zalimler, başbakanlar, bakanlar, hakimler ve savcılar olmuştur. Fakat bu kadar deneye rağmen halen düşüncenin hapsedilemeyeceğini öğrenememiş olmaları bütün bu liderlerin cehaletini gösterir. Bu kadar deney yaptınız kardeşim olmuyor. Düşünce hapsedilemiyor. O nedenle şu saatten sonra yapmanız gereken şey düşünceye saygı duymaktır.
Kimse Zarakolu’nun ve onun gibi gazetecileri Ahmet Şık’ı, Nedim’i, Büşra Ersanlı’lıyı terörist olmakla suçlayamaz. Hiçbir yasanın kanunun gücü buna yetmez. Onları bu şekilde suçlayanlar açık bir devlet terörü uyguluyorlar. Hukuk terörü uyguluyorlar. Bu kadar kadını, genci, öğrenciyi cezaevlerine doldurarak demokrasi adına adım atamazsınız. Bu nedenle Ragıp hoca şahsında aydınlar, yazarlar gazeteciler serbest kalıncaya kadar bizler kendimizi dışarıda tutsak olarak kabul edeceğiz. Onlarla birlikte bizim düşüncelerimiz bizim mücadele anlayışımız içeride tutsaktır. Rehin alınan bizleriz."
Ahmet Şık’ın kitabının da yayınlandığını ifade eden Demirtaş, "Kitabı özgür oldu. Ahmet’in de özgür olması lazım. Düşünceyi dört duvar arasına sıkıştırmak anlamsız. Ahmet içerideyken düşüncelerinin dışarıda olması tutuklamayı anlamsızlaştırmıştır. Sayın başbakana çağrı yapıyoruz. Tarihe, düşünceyi bir kez daha cezalandıran kişi olarak geçmek istemiyorsanız, anılmak istemiyorsanız hukuksal düzenleme yapın ve yargıya talimat vermeyi bırakın diyorum" şeklinde konuştu.