Tutuklu gazeteci Ahmet Şık: RETÖ davası olursa ben yine tutuklanırım!

CHP Milletvekilleri Atila Sertel ile Tuncay Özkan, Silivri Cezaevi’ndeki tutuklu Cumhuriyet yazarlarını, yöneticilerini ve aynı zamanda diğer davalarda tutuklu olan gazetecileri ziyaret etti.

CHP Milletvekili Atila Sertel, Cumhuriyet gazetesinde bugün yayımlanan yazısında ziyarete ilişkin bilgiler verdi. Gazeteci Ahmet Şık’ın CHP’li vekillere aktardığı “Yarın RETÖ davası olursa ben yine tutuklanır buraya getirilirim” sözleri dikkat çekti.

“Her ay, bazen ayda iki kez buluştuğumuz Silivri zindanlarının yolundayız. Cezaevine girince tüm tutuklularla ayrı ayrı görüşeceğimiz gibi, Tuncay ile ikimizi de ayırıyorlar” diyerek isim isim özetle şunları yazdı:

AHMET ŞIK

Ahmet Şık, kendi durumunu çarpıcı bir cümle ile özetleyiverdi:


“Önce Fethullah Gülen örgütünce basılmayan bir kitap nedeniyle derdest edildim ve bir yıl burada hücrede tutuldum. Şimdi de bunlar beni FETÖ, PKK ve DHKP-C üyesi olduğum gerekçesiyle tutukladılar. Yarın RETÖ davası olursa ben yine tutuklanır buraya getirilirim.” Ahmet Şık, Türkiye’den umutlu ancak bir tehlikeye işaret ediyor, “Evet çıkması için Türkiye’de her türlü oyun oynanabilir, insanlara her türlü tuzak kurulabilir. Aman azami dikkat” diyor.

KADRİ GÜRSEL

Kadri Gürsel’in tek isteği var, iddianamenin bir an önce hazırlanması ve yargı önüne çıkmak: “Hukuk ve demokrasi mücadelesi beni burada hep aynı şeyi söylemeye mecbur ediyor. Sayın savcı, hakkımızdaki iddianameyi bir an önce yazın ve maruz bırakıldığımız yargısız infaza son verin. Varsa delillerinizle mahkemede hesaplaşalım.”

MUSA KART

“Dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan demişti ya, ‘Bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz.’ Bugün de benzeri söyleniyor. Karikatürcüleri atın içeriye, mizah yapılacaksa biz yaparız. Yapıyorlar da. Baksanıza referandumda ‘Hayır’ diyecek herkesi terör ile irtibatlandırdılar. Bu kadarı mizahçıların da, karikatüristlerin de hayal gücünü aşar diyorum.”

BARBAROS ŞANSAL

“Cürüm kötüdür; adaletsizlik daha da kötüdür. Rahmetli Özdemir Sabancı’nın katil zanlısı ile yan yana hücrelerdeyiz. Ben Sevda Sabancı’nın terzisiyim ve Sabancı’nın katili ile yan yana hücredeyim. Buraya ilk geldiğimde sözlü olarak saldırılara uğradım. Pek çok kötü sözü yan yana koyup söylediler. Ancak şunu bilsinler ki beni yıldıramazlar, sindiremezler.”

Tuncay Özkan’a yazdıkları da çok güzel: “Ben özgürüm, siz tutuklu. Ben sözlüyüm, siz umutlu. Hâlâ evet mi? O margarin kutusuydu!”

Silivri’deki Cumhuriyetçiler, yayınlarında kendilerine verdiği destek için, Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya’ya da teşekkür ediyor.