"TÜRKİYE'NİN YÜZDE 80'İ GAFFUR'DUR!...." PEKER AÇIKALIN'DAN SERT ÇIKIŞ!.... İŞTE AÇIKALIN'IN ÇOK TARTIŞILACAK SÖZLERİ!.....
Peker Açıkalın ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' çekilirken Şafak Sezer´le yaşadığı tartışmayla ilgili ''Kimseyle polemiğim olmadı, olamaz da. Çünkü böyle bir kompleksim yok'' diyor
Geçen yıl ''Avrupa Yakası'' dizisinde canlandırdığı ''Gaffur'' karakterindeki başarısıyla, dizi, reklam ve filmlerin bir anda en çok aranılan oyuncularından biri haline gelen Peker Açıkalın, şu günlerde başrolünü oynadığı ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' ve Joe Dalton´u seslendirdiği ''Red Kit : Batıya Hücum'' filmleriyle gündemde... Tiyatrocu olma hayaliyle daha 13 yaşında evi terk edip bu uğurda yaşam mücadelesi verdiğini anlatan Açıkalın, ''Bu yaşıma kadar bu yolda ailemin manevi desteği ve toplumdan aldığım olumlu eleştiriler doğrultusunda sanat yaşamıma devam ediyorum.'' diyor.
''Maskeli Beşler''in serisinin üçüncüsü ile seyirci karşısındasınız. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Serinin ilk filmi ''Maskeli Beşler İntikam Peşinde'', ikincisi de ''Maskeli Beşler Irak''tı. Oyuncu kadrosu Hababam Sınıfı filmleriyle yürüyen bir kadroydu. İlk filmin devamının çekilmesinin nedeni seyirci beğenisiydi. Bu piyasanın ayakta durması ve işleyişe geçebilmesi için her türlü filmin seyirciyle buluşmasından tarafım. Gençleri, çocukları ve bizleri seven kitleyi baz alarak film yaptığınızda seyirciyle barışık oluyorsunuz. ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' da, bu anlamda seyircinin büyük bir ilgisiyle karşılaşacağını umduğum bir film.
''Maskeli Beşler Kıbrıs'', kaçıncı filminiz?
Bu, benim altıncı filmim.
Filmin çekim aşamasında Şafak Sezer ile yaptığınız kavga konuşuldu. Neydi aranızdaki mesele?
Benim hiç kimseyle polemiğim olmaz ve olamaz da... Çünkü böyle bir kompleksim yok. Ama eğer ki, bu tür polemikler ortaya çıkıyorsa bunlar da bazı gerçek payları olabilir. Herkes birbirinin arkasından ya da yüzüne karşı istediğini söyleyebilir. Ama topluma karşı sanatçı olarak kendinizi lanse ettiğiniz zaman siz duruşunuzla, kamera arkasındaki görüntünüzle, kişiliğinizle, özel yaşamınızla Türk toplumuyla barışabilirseniz insanlar sizin filminize giderler. Dolayısıyla benim böyle bir problemim olmadı. Bu saatten sonra da olacağını da zannetmiyorum.
Şafak Sezer´le kavganızın filmin adı söylendiğinde ilk akla gelen şey olması sizi nasıl etkiledi?
Bundan sonraki projelerde daha dikkatli olacağız. Bütün oyuncularla oynamak ya da istediğimiz filmleri yapmak için bireysel çabalarımızla insanlara bu kamera arkası olaylarını, kulis dünyasını, vadideki ekmek kavgasını fazla yansıtmadan, yerinde bir duruş göstermeye çalışacağız.
Özellikle ''Ekmek Teknesi'' ve ''Avrupa Yakası''nda kiminle oynadıysam bizi ikili olarak almak istemişlerdi. Fakat bugüne kadar hiç kimseyle bir ikili olarak çalışma fikirim oluşmadı. Açıkçası ben ekip ruhuna daha yönelik bir oyuncu eğitimine ve anlayışına sahibim. Dolayısıyla karşımda oynayan oyuncunun kriterleri ilk önce dürüst olması, güvenilir olması alt yapısının sağlam olması ve nereden geldiğinin bilmiş olması gerekiyor. Herkes kendisini bu eleştiriye karşı savunma ihtiyacı hisseder ama ben hiç kimseyi kendime baz alarak hareket edip filmlerimi ve dizilerimi yapmadım. Mesela, Engin Günaydın ile oynadığım ''Avrupa Yakası''ndaki o karakterlerin o çatışması bizim için inanılmaz zevkli bir dönemdi. Dolayısıyla o başarı getiren unsurlardan biri o, oynadığınız arkadaşınızla özel hayatınızda da
''Maskeli Beşler''in serisinin üçüncüsü ile seyirci karşısındasınız. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Serinin ilk filmi ''Maskeli Beşler İntikam Peşinde'', ikincisi de ''Maskeli Beşler Irak''tı. Oyuncu kadrosu Hababam Sınıfı filmleriyle yürüyen bir kadroydu. İlk filmin devamının çekilmesinin nedeni seyirci beğenisiydi. Bu piyasanın ayakta durması ve işleyişe geçebilmesi için her türlü filmin seyirciyle buluşmasından tarafım. Gençleri, çocukları ve bizleri seven kitleyi baz alarak film yaptığınızda seyirciyle barışık oluyorsunuz. ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' da, bu anlamda seyircinin büyük bir ilgisiyle karşılaşacağını umduğum bir film.
''Maskeli Beşler Kıbrıs'', kaçıncı filminiz?
Bu, benim altıncı filmim.
Filmin çekim aşamasında Şafak Sezer ile yaptığınız kavga konuşuldu. Neydi aranızdaki mesele?
Benim hiç kimseyle polemiğim olmaz ve olamaz da... Çünkü böyle bir kompleksim yok. Ama eğer ki, bu tür polemikler ortaya çıkıyorsa bunlar da bazı gerçek payları olabilir. Herkes birbirinin arkasından ya da yüzüne karşı istediğini söyleyebilir. Ama topluma karşı sanatçı olarak kendinizi lanse ettiğiniz zaman siz duruşunuzla, kamera arkasındaki görüntünüzle, kişiliğinizle, özel yaşamınızla Türk toplumuyla barışabilirseniz insanlar sizin filminize giderler. Dolayısıyla benim böyle bir problemim olmadı. Bu saatten sonra da olacağını da zannetmiyorum.
Şafak Sezer´le kavganızın filmin adı söylendiğinde ilk akla gelen şey olması sizi nasıl etkiledi?
Bundan sonraki projelerde daha dikkatli olacağız. Bütün oyuncularla oynamak ya da istediğimiz filmleri yapmak için bireysel çabalarımızla insanlara bu kamera arkası olaylarını, kulis dünyasını, vadideki ekmek kavgasını fazla yansıtmadan, yerinde bir duruş göstermeye çalışacağız.
''Düşük tansiyonla dizi çektim''
Hiç bir ikili olarak ortaya çıkmayı düşündünüz mü?Özellikle ''Ekmek Teknesi'' ve ''Avrupa Yakası''nda kiminle oynadıysam bizi ikili olarak almak istemişlerdi. Fakat bugüne kadar hiç kimseyle bir ikili olarak çalışma fikirim oluşmadı. Açıkçası ben ekip ruhuna daha yönelik bir oyuncu eğitimine ve anlayışına sahibim. Dolayısıyla karşımda oynayan oyuncunun kriterleri ilk önce dürüst olması, güvenilir olması alt yapısının sağlam olması ve nereden geldiğinin bilmiş olması gerekiyor. Herkes kendisini bu eleştiriye karşı savunma ihtiyacı hisseder ama ben hiç kimseyi kendime baz alarak hareket edip filmlerimi ve dizilerimi yapmadım. Mesela, Engin Günaydın ile oynadığım ''Avrupa Yakası''ndaki o karakterlerin o çatışması bizim için inanılmaz zevkli bir dönemdi. Dolayısıyla o başarı getiren unsurlardan biri o, oynadığınız arkadaşınızla özel hayatınızda da