TÜRKİYE'NİN TELEVİZYON GELECEĞİ; İNTERNET Mİ, KARASAL DİJİTAL Mİ?
O kadar çok haberini yaptım ki; frekans tahsisi işinin... Frekans ihalesi yine gündemde.
O kadar çok haberini yaptım ki; frekans tahsisi işinin... Frekans ihalesi yine gündemde. Sanırım bu sefer çıkacak. İhaleye sayısal karasal yayın yapacak kuruluşlar girecek. Karasal analog yayınlar 2015’te kapatılacak. İki yıl hem karasal hem sayısal birlikte yayın yapacak. Yani karasal dijital yayıncılığa 2015’te geçiyoruz.
Burada tartışma başlıyor. Bu sistemin değişmesi belli ki çok zaman alacak. Zaten frekansı zor halleden Türkiye, bu yeni sistemde kalır. İşte tartışma da burada başlıyor. Karasal dijital yerine internet ağını daha ucuz ve hızlı hale getirip bu teknololjiye geçiş olamaz mı? Bunu savunanlar Türkiye’de antenle yayını izleyenlerin sayısının çok düştüğünü, artık uydu alıcısıyla ortalığın tam bir anten tarlasına döndüğünü söylüyor.
Bundan kurtulmak için internet altyapımıza daha güçlenecek ve yayılacak karasal dijital için harcanacak para, uzun vadede çöpe atılan para olarak değerlendiriliyor.
Bu konuda bir örnek var; TİVİBU. Şu an dar banttan yayın yapıyor ve çok yayın gönderiyor. Bu haliyle ağır. Çok şikayet var. Kaliteyi yükseltmeleri mümkün. Ama bu kullanıcının daha çok problem yaşamasına neden olacağını belirtiliyor. Hız yükseltmenin sonucunda tüketici daha çok para vermek zorunda. Yani TİVİBU şimdilik altenatif yayıncılık için bir örnek. Ama geliştirilmesi lazım. Bu da yayıncılık tercihiyle ilgili. Anlaşılan Türkiye bu konuyu düşünmüyor.
TV kanallarından alınacak lisans ücretleri, alınacak vergiler, satılacak vericiler, onlardan alınacak vergilerle ekonomik kazanç ön planda tutuluyor. Peki sayısal karasalında sonuna gelindiğinde ne olacak? “Onu o zaman düşünürüz mantığı” o zaman hemen devreye girecek!
Sina Koloğlu/Milliyet
Burada tartışma başlıyor. Bu sistemin değişmesi belli ki çok zaman alacak. Zaten frekansı zor halleden Türkiye, bu yeni sistemde kalır. İşte tartışma da burada başlıyor. Karasal dijital yerine internet ağını daha ucuz ve hızlı hale getirip bu teknololjiye geçiş olamaz mı? Bunu savunanlar Türkiye’de antenle yayını izleyenlerin sayısının çok düştüğünü, artık uydu alıcısıyla ortalığın tam bir anten tarlasına döndüğünü söylüyor.
Bundan kurtulmak için internet altyapımıza daha güçlenecek ve yayılacak karasal dijital için harcanacak para, uzun vadede çöpe atılan para olarak değerlendiriliyor.
Bu konuda bir örnek var; TİVİBU. Şu an dar banttan yayın yapıyor ve çok yayın gönderiyor. Bu haliyle ağır. Çok şikayet var. Kaliteyi yükseltmeleri mümkün. Ama bu kullanıcının daha çok problem yaşamasına neden olacağını belirtiliyor. Hız yükseltmenin sonucunda tüketici daha çok para vermek zorunda. Yani TİVİBU şimdilik altenatif yayıncılık için bir örnek. Ama geliştirilmesi lazım. Bu da yayıncılık tercihiyle ilgili. Anlaşılan Türkiye bu konuyu düşünmüyor.
TV kanallarından alınacak lisans ücretleri, alınacak vergiler, satılacak vericiler, onlardan alınacak vergilerle ekonomik kazanç ön planda tutuluyor. Peki sayısal karasalında sonuna gelindiğinde ne olacak? “Onu o zaman düşünürüz mantığı” o zaman hemen devreye girecek!
Sina Koloğlu/Milliyet