Türkiye'nin ergen profili:Gazete okumuyor, haber izlemiyor!
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Türkiye Ergen Profili Araştırması 2013” raporunu açıkladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca 2013 yılında yapılan ''Türkiye Ergen Profili Araştırması'' sonuçları, gençlere yönelik çeşitli konularda bilgiler sundu. Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında yaptığı araştırmanın devamı niteliğinde olan araştırmada, ergenlerle ilgili aile ve konut, demografi ve sağlık, benlik algısı ve şiddet, eğitim, gelecek beklentileri ve mutluluk düzeyi, boş zaman aktiviteleri ve aile içi iletişim ile ilgili veriler yer alıyor.
35 BİN HANE, 6 BİN 747 ERGEN
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nden seçilen 35 bin hane ziyaret edilerek 6 bin 747 haneden ergenlerle anket yoluyla veri toplanarak hazırlanan araştırmaya göre, görüşülen ergenlerin yüzde 49’unu kızlar, yüzde 51’ini erkekler oluşturuyor.
GENÇLER GÜNDEMLE İLGİLENMİYOR
Araştırmada en çok dikkat çeken detay ise gençlerin gündem ile olan ilişkileri oldu. Gençlerin yüzde 55'i günde ortalama 1-2 saat televizyon izlerken, yüzde 3’lük bir kesim hiç televizyon izlemediğini belirtti.
HABER İZLEME ORANI YÜZDE 6
En çok izlenen televizyon programları yüzde 66 oranla yerli dizilerin olduğu belirlenirken, bunu yüzde 36 ile müzik programları, yüzde 27 ile Türk filmleri takip etti. Haberlerin izlenme oranı ise yüzde 6 olarak tespit edildi.
YÜZDE 47'Sİ HİÇ GAZETE OKUMAMIŞ
Yüzde 47’sinin gazete okumadığını belirttiği gençler, gazetelerin en çok spor ve magazin haberlerini okuduklarını ifade etti.
Ergenlerin yüzde 44'ü ''Türkçe Pop'', yüzde 21'i ''Yabancı Pop'', yüzde 10'u ''Rap'' türünün müzik dinlerken, her türlü müziği dinlediğini belirtenlerin oranı yüzde 34 oldu.
ERGENLERİN YÜZDE 49'U LİSELİ
Araştırma kapsamında görüşülen ergenlerin büyük çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyor. Araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 49’u lise, yüzde 34’ü ilköğretim öğrencisi iken, lise mezunlarının oranı yüzde 5, ilköğretimi bitirmiş olanların oranı ise yüzde 4 olarak tespit edildi. Öğrenci olmayan ergenlerin yüzde 38'i ''okumak istemediği'' için eğitimi bıraktığını belirtirken, eğitimi bırakma nedenleri arasında ''maddi sıkıntılar'' ve ''üniversite sınavını kazanamama'' gibi nedenler de yer aldı. Çalışan gençlerin yüzde 40’ı okul yerine çalışmayı seçme nedenini ''maddi durumlarının yetersiz olması'' olarak gösterirken, ''okumayı sevmediği'' için çalışmaya başlayanların oranı da yüzde 34 olarak belirlendi.
Öğrenci katılımcıların çoğunluğu kendilerini derslerinde ''başarılı'' bulurken, yüzde 97 oranındaki büyük çoğunluğu eğitim hayatına devam etmek istediğini ifade etti. Araştırmada ayrıca öğrencilerin okul yönetiminden ve öğretmenlerin tutum ve davranışlarından genel olarak memnun oldukları da tespit edildi.
ARALARINDA EN ÇOK NE KONUŞUYORLAR?
Araştırmaya göre, katılımcıların yarıdan çoğunun her iki cinsten de arkadaşı var. Arkadaşlarının hepsi kız olanların oranı yüzde 9, hepsi erkek olanların ise yüzde 7 olduğu belirlendi. Gençlerin aralarında daha çok ''okul ve sınavlarla'' ilgili konuştuğunu saptayan araştırmaya göre, ''kız-erkek arkadaşlar'' ve ''giyim-kuşam'' konularının da çok konuşulan konular arasında yer aldığı görüldü.
EN İYİ İLİŞKİ DE EN ÇOK TARTIŞMA DA ANNEYLE
Gençlerin aile içinde en iyi ilişkiyi anneyle kurduğu, 12-15 yaş grubunun aile içi ilişkilerinin de 16-18 yaş grubundan görece iyi olduğu belirlendi. Araştırma, aile içinde en çok tartışılan kişinin yine anne olduğunu tespit ederken, ders çalışma konusunda esas olarak anne ve babayla çatışma yaşandığı, dışarı çıkma, arkadaş seçimi, eve geç gelme ve parasal konularda ergenlerin en sık tartıştıkları aile üyesi baba olduğu görüldü. Araştırmaya göre gençler en çok annelerinden destek alıyor, boş vakitlerini en çok okuldan ya da mahalleden arkadaşlarıyla geçiriyor. Ailelerin çocuklarına yönelik beklentilerini de ortaya koyan araştırmaya göre, aileler çocuklarından en çok okula gitmeleri ve derslerini çalışmalarını istiyor.
ERGENLERİN YÜZDE 80'İ MUTLU
Çalışmaya katılan ergenlerin ''mutlu'' olduğu belirlendi. ''Mutlu" ve "çok mutlu" olduğunu belirten ergenlerin oranı yüzde 80 iken, katılımcıların yalnızca yüzde 4'ü "mutsuz" ya da "çok mutsuz" olduğunu ifade etti. Bir sorunla karşılaştıklarında ergenlerin temel davranış biçiminin söz konusu sorundan farklı biçimlerde kaçmak olduğu da tespit edildi.
GENÇLERİN YÜZDE SADECE 1'İ OBEZ
Katılımcıların yüzde 62'si ergenlikle birlikte giyim kuşama, süse daha düşkün olduklarını belirtirken, üçte biri ise fiziki görünümüne ilişkin hoşnutsuzluk duymaya başladığını, yüzde 43’ü karşı cinse ilgisinin arttığını kaydetti. Gençlerin yüzde 30'u ergenlikle birlikte aile içinde büyükleriyle daha çok tartışmaya başladığını da ifade etti. Ergenlerin büyük çoğunluğu genel sağlık durumunun iyi olduğunu belirtirken, ankete katılanlar ortalama kilosunun 54, ortalama boyunun ise 163 santimetre olduğu tespit edildi. Buna göre araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 29’u “zayıf, yüzde 63'ü ''normal'' kategoride yer alıyor. Kilolu gençlerin oranı yüzde 6, obez gençlerin ise yüzde 1'lerde kaldı.
SÖZLÜ ŞİDDET ANNEDEN, FİZİKSEL ŞİDDET BABADAN
Ergenlerin yüzde 54’ü evlerinde sözlü şiddet içeren bir durumun hiç yaşanmadığını belirtirken, sözlü şiddetin en yüksek oranda anneden geldiği görüldü. Gençlerin yüzde 92’si son bir yıl içinde evde fiziksel şiddete maruz kalmadığını ifade ederken, fiziksel şiddetin en çok baba tarafından uygulandığı tespit edildi. Yüzde 93’ünün evde aşağılanma, alay edilme, dışlanma gibi davranışlara maruz kaldığını belirtti gençler, yüzde 72’si okulda sözlü şiddete, yüzde 91'i ise fiziksel şiddete maruz kalmadığını kaydetti. Okulda fiziksel şiddete uğradığını belirtenlerin yüzde 8’i şiddetin kaynağını ''arkadaşlar''ı olarak gösterirken, bunu öğretmenleri izledi. Ankete katılan ergenlerin yüzde 97,5’i okulda cinsel istismara uğramadığını belirtti. Araştırma ergenlerin sokakta da şiddete maruz kalmadığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 96’sı son bir yıl içerisinde sokakta cinsel istismara uğramadığını ifade ederken, ergenlerin yüzde 63’ü son bir yıl içinde hiç sözlü şiddet, yüzde 88'i de hiç fiziksel şiddet uygulamadığını kaydetti.
SİGARAYLA TANIŞMA YAŞLARI 13
Araştırmaya katılan gençlerden yüzde 5'i evden kaçmayı düşünürken, bu kesimin yüzde 36'sının bu düşünceyi uygulayarak evden kaçtığı görüldü. Ergenlerin yalnızca yüzde 4'ü kendi kendine zarar vermeyi düşünürken, bu kesimin yüzde 33'ünün kendine zarar veren bir davranışta bulunduğu belirlendi.
Ergenlerin yüzde 82'si bugüne kadar hiç sigara içmediğini belirtirken, sigarayla ilk tanışma yaşının yaklaşık 13. yaşın ortaları olarak tespit edildi.
Araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 91'i bugüne kadar hiç alkollü içecek içmezken, ilk kez alkol alma yaşı ortalama 14 olarak belirlendi.
35 BİN HANE, 6 BİN 747 ERGEN
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nden seçilen 35 bin hane ziyaret edilerek 6 bin 747 haneden ergenlerle anket yoluyla veri toplanarak hazırlanan araştırmaya göre, görüşülen ergenlerin yüzde 49’unu kızlar, yüzde 51’ini erkekler oluşturuyor.
GENÇLER GÜNDEMLE İLGİLENMİYOR
Araştırmada en çok dikkat çeken detay ise gençlerin gündem ile olan ilişkileri oldu. Gençlerin yüzde 55'i günde ortalama 1-2 saat televizyon izlerken, yüzde 3’lük bir kesim hiç televizyon izlemediğini belirtti.
HABER İZLEME ORANI YÜZDE 6
En çok izlenen televizyon programları yüzde 66 oranla yerli dizilerin olduğu belirlenirken, bunu yüzde 36 ile müzik programları, yüzde 27 ile Türk filmleri takip etti. Haberlerin izlenme oranı ise yüzde 6 olarak tespit edildi.
YÜZDE 47'Sİ HİÇ GAZETE OKUMAMIŞ
Yüzde 47’sinin gazete okumadığını belirttiği gençler, gazetelerin en çok spor ve magazin haberlerini okuduklarını ifade etti.
Ergenlerin yüzde 44'ü ''Türkçe Pop'', yüzde 21'i ''Yabancı Pop'', yüzde 10'u ''Rap'' türünün müzik dinlerken, her türlü müziği dinlediğini belirtenlerin oranı yüzde 34 oldu.
ERGENLERİN YÜZDE 49'U LİSELİ
Araştırma kapsamında görüşülen ergenlerin büyük çoğunluğunu öğrenciler oluşturuyor. Araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 49’u lise, yüzde 34’ü ilköğretim öğrencisi iken, lise mezunlarının oranı yüzde 5, ilköğretimi bitirmiş olanların oranı ise yüzde 4 olarak tespit edildi. Öğrenci olmayan ergenlerin yüzde 38'i ''okumak istemediği'' için eğitimi bıraktığını belirtirken, eğitimi bırakma nedenleri arasında ''maddi sıkıntılar'' ve ''üniversite sınavını kazanamama'' gibi nedenler de yer aldı. Çalışan gençlerin yüzde 40’ı okul yerine çalışmayı seçme nedenini ''maddi durumlarının yetersiz olması'' olarak gösterirken, ''okumayı sevmediği'' için çalışmaya başlayanların oranı da yüzde 34 olarak belirlendi.
Öğrenci katılımcıların çoğunluğu kendilerini derslerinde ''başarılı'' bulurken, yüzde 97 oranındaki büyük çoğunluğu eğitim hayatına devam etmek istediğini ifade etti. Araştırmada ayrıca öğrencilerin okul yönetiminden ve öğretmenlerin tutum ve davranışlarından genel olarak memnun oldukları da tespit edildi.
ARALARINDA EN ÇOK NE KONUŞUYORLAR?
Araştırmaya göre, katılımcıların yarıdan çoğunun her iki cinsten de arkadaşı var. Arkadaşlarının hepsi kız olanların oranı yüzde 9, hepsi erkek olanların ise yüzde 7 olduğu belirlendi. Gençlerin aralarında daha çok ''okul ve sınavlarla'' ilgili konuştuğunu saptayan araştırmaya göre, ''kız-erkek arkadaşlar'' ve ''giyim-kuşam'' konularının da çok konuşulan konular arasında yer aldığı görüldü.
EN İYİ İLİŞKİ DE EN ÇOK TARTIŞMA DA ANNEYLE
Gençlerin aile içinde en iyi ilişkiyi anneyle kurduğu, 12-15 yaş grubunun aile içi ilişkilerinin de 16-18 yaş grubundan görece iyi olduğu belirlendi. Araştırma, aile içinde en çok tartışılan kişinin yine anne olduğunu tespit ederken, ders çalışma konusunda esas olarak anne ve babayla çatışma yaşandığı, dışarı çıkma, arkadaş seçimi, eve geç gelme ve parasal konularda ergenlerin en sık tartıştıkları aile üyesi baba olduğu görüldü. Araştırmaya göre gençler en çok annelerinden destek alıyor, boş vakitlerini en çok okuldan ya da mahalleden arkadaşlarıyla geçiriyor. Ailelerin çocuklarına yönelik beklentilerini de ortaya koyan araştırmaya göre, aileler çocuklarından en çok okula gitmeleri ve derslerini çalışmalarını istiyor.
ERGENLERİN YÜZDE 80'İ MUTLU
Çalışmaya katılan ergenlerin ''mutlu'' olduğu belirlendi. ''Mutlu" ve "çok mutlu" olduğunu belirten ergenlerin oranı yüzde 80 iken, katılımcıların yalnızca yüzde 4'ü "mutsuz" ya da "çok mutsuz" olduğunu ifade etti. Bir sorunla karşılaştıklarında ergenlerin temel davranış biçiminin söz konusu sorundan farklı biçimlerde kaçmak olduğu da tespit edildi.
GENÇLERİN YÜZDE SADECE 1'İ OBEZ
Katılımcıların yüzde 62'si ergenlikle birlikte giyim kuşama, süse daha düşkün olduklarını belirtirken, üçte biri ise fiziki görünümüne ilişkin hoşnutsuzluk duymaya başladığını, yüzde 43’ü karşı cinse ilgisinin arttığını kaydetti. Gençlerin yüzde 30'u ergenlikle birlikte aile içinde büyükleriyle daha çok tartışmaya başladığını da ifade etti. Ergenlerin büyük çoğunluğu genel sağlık durumunun iyi olduğunu belirtirken, ankete katılanlar ortalama kilosunun 54, ortalama boyunun ise 163 santimetre olduğu tespit edildi. Buna göre araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 29’u “zayıf, yüzde 63'ü ''normal'' kategoride yer alıyor. Kilolu gençlerin oranı yüzde 6, obez gençlerin ise yüzde 1'lerde kaldı.
SÖZLÜ ŞİDDET ANNEDEN, FİZİKSEL ŞİDDET BABADAN
Ergenlerin yüzde 54’ü evlerinde sözlü şiddet içeren bir durumun hiç yaşanmadığını belirtirken, sözlü şiddetin en yüksek oranda anneden geldiği görüldü. Gençlerin yüzde 92’si son bir yıl içinde evde fiziksel şiddete maruz kalmadığını ifade ederken, fiziksel şiddetin en çok baba tarafından uygulandığı tespit edildi. Yüzde 93’ünün evde aşağılanma, alay edilme, dışlanma gibi davranışlara maruz kaldığını belirtti gençler, yüzde 72’si okulda sözlü şiddete, yüzde 91'i ise fiziksel şiddete maruz kalmadığını kaydetti. Okulda fiziksel şiddete uğradığını belirtenlerin yüzde 8’i şiddetin kaynağını ''arkadaşlar''ı olarak gösterirken, bunu öğretmenleri izledi. Ankete katılan ergenlerin yüzde 97,5’i okulda cinsel istismara uğramadığını belirtti. Araştırma ergenlerin sokakta da şiddete maruz kalmadığını ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 96’sı son bir yıl içerisinde sokakta cinsel istismara uğramadığını ifade ederken, ergenlerin yüzde 63’ü son bir yıl içinde hiç sözlü şiddet, yüzde 88'i de hiç fiziksel şiddet uygulamadığını kaydetti.
SİGARAYLA TANIŞMA YAŞLARI 13
Araştırmaya katılan gençlerden yüzde 5'i evden kaçmayı düşünürken, bu kesimin yüzde 36'sının bu düşünceyi uygulayarak evden kaçtığı görüldü. Ergenlerin yalnızca yüzde 4'ü kendi kendine zarar vermeyi düşünürken, bu kesimin yüzde 33'ünün kendine zarar veren bir davranışta bulunduğu belirlendi.
Ergenlerin yüzde 82'si bugüne kadar hiç sigara içmediğini belirtirken, sigarayla ilk tanışma yaşının yaklaşık 13. yaşın ortaları olarak tespit edildi.
Araştırmaya katılan ergenlerin yüzde 91'i bugüne kadar hiç alkollü içecek içmezken, ilk kez alkol alma yaşı ortalama 14 olarak belirlendi.