Türkiye'den AİHM'e Osman Kavala tepkisi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala davasında Türkiye’nin AİHM kararlarına yönelik yükümlülükleri yerine getirmediğine karar verdi. Bu karara tepki gösteren Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç, "AİHM konuyla ilgili olarak bugün açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur" dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala davasında Türkiye’nin 'AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği' gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46 maddesinin birinci bendinin ihlal edildiği hükmüne karar verdi. Kavala'ya 7 bin 500 euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.

TÜRKİYE'DEN AİHM'E OSMAN KAVALA TEPKİSİ
AİHM'in bu kararına Türkiye'den sert tepki geldi. Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç, "AİHM konuyla ilgili olarak bugün açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur" dedi.

Bilgiç'in açıklamasından satır başları:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı. Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.

Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adıgeçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adıgeçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti.

Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur.

Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi’nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak, sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."